Translation of "Fikri" in Portuguese

0.006 sec.

Examples of using "Fikri" in a sentence and their portuguese translations:

Fikri sevdim.

Amo a ideia.

Fikri beğendim.

Gostei da ideia.

Fikri beğeniyorum.

Eu gosto da ideia.

O fikri beğenmedim.

Eu não gostei dessa ideia.

Herkesin fikri farklıdır.

É diferente a ideia de cada um.

O fikri seviyorum.

- Gosto daquela ideia.
- Eu gosto daquela ideia.

Onun fikri değildi.

Não foi ideia dela.

Fikri almaya başlıyorum.

Estou começando a entender a ideia.

Bu fikri destekliyorum.

Eu apoio essa ideia.

Tom fikri beğenmedi.

- Tom não gostou da ideia.
- Tom não gostava da ideia.

Tom fikri reddetti.

Tom rejeitou a ideia.

O, Tom'un fikri.

É a ideia do Tom.

Tom, fikri sevdi.

Tom gostou da ideia.

Sami fikri beğenmedi.

Sami não gostou da ideia.

Açıkçası, ben fikri beğenmiyorum.

Para falar a verdade, essa ideia não me agrada.

O fikri nasıl aldın?

Como você teve esta ideia?

Bu Tom'un fikri değildi.

- Isso não foi ideia de Tom.
- Essa não era a ideia de Tom.

Tom'un fikri kabul edilmedi.

A ideia de Tom não foi aceita.

Tom fikri beğendiğini söyledi.

- Tom disse que ele gostou da ideia.
- Tom disse que gostou da ideia.

Tom o fikri beğenmiyor.

Tom não gosta dessa ideia.

Jefferson bu fikri reddetti.

Jefferson rejeitou esta ideia.

Onun fikri benimkine çok benzer.

A idéia dela é muito parecida com a minha.

François'nın iyi bir fikri var.

François tem uma boa ideia.

Tom'un parlak bir fikri vardı.

Tom teve uma ideia brilhante.

Tom'un harika bir fikri var.

Tom tem uma ótima ideia.

Herkesin o fikri paylaşmasını bekleme.

Não espere que todos compartilhem essa opinião.

Tom'un, iyi bir fikri vardı.

O Tom teve uma boa ideia.

Plan Juntos fikri Pepe Mujica'ya ait.

Foi o Pepe Mujica quem teve a ideia do Plan Juntos.

Tom'un ne yapacağı hakkında fikri yoktu.

Tom não tem ideia do que fazer.

Tom'un ne söyleyeceği hakkında fikri yoktu.

Tom não tinha ideia do que dizer.

Öğretmen fikri bir deneyle ispat etti.

O professor demonstrou a ideia com um experimento.

Tom'un daha iyi bir fikri var.

Tom tem uma ideia melhor.

Onların sorunlarımız hakkında hiçbir fikri yok.

Eles não têm ideia de quais são nossos problemas.

Bunun Tom'un fikri olduğunu farz ediyorum.

Suponho que isto tenha sido ideia de Tom.

Tom'un fikri benim için iyi görünüyor.

A ideia do Tom me parece boa.

Bu uzaylı fikri biraz garip geliyor bizlere

essa ideia alienígena parece um pouco estranha para nós

Birden aklıma ona sürpriz yapma fikri geldi.

A ideia de surpreendê-la subitamente passou pela minha cabeça.

Onun benimkinden farklı olan bir fikri var.

Ela tem um ponto de vista que é diferente do meu.

Onun ne yaptığı konusunda hiçbir fikri yok.

- Ela não tem ideia do que está fazendo.
- Ela não faz ideia do que está fazendo.

Sanırım sonunda Tom'un iyi bir fikri olabilir.

- Eu acho que o Tom pode ter tido finalmente uma boa ideia.
- Acho que o Tom pode ter tido finalmente uma boa ideia.

Daha iyi bir fikri olan var mı?

Alguém tem uma ideia melhor?

Ben bu fikri öğrencilerin kafalarına işlemek niyetindeyim.

Eu quero enfiar esta ideia na cabeça dos estudantes.

Konu hakkında fikri olmayan birçok insan var.

Tem muita gente que não sabe de nada.

Tom'un burada olacağıma dair hiçbir fikri yoktu.

O Tom não tinha ideia de que eu estaria aqui.

Tom'un ne söyleneceği hakkında hiçbir fikri yok.

Tom não tem ideia do que dizer.

Tom'un ne yapacağı hakkında hiçbir fikri yoktu.

O Tom não tinha ideia do que fazer.

Mısır'da yaşama fikri Fadıl için heyecan vericiydi.

A ideia de viver no Egito era excitante para Fadil.

- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?

Como foi que essa ideia insana lhe veio à mente?

Tom'un Mary'nin nasıl hissettiği hakkında hiçbir fikri yoktu.

O Tom não tinha ideia de como a Mary estava se sentindo.

Tom'un ne yapmak istediğime dair hiçbir fikri yok.

Tom não tem ideia do que eu pretendo fazer.

Tom'un ne yaptığı hakkında herhangi bir fikri yoktu.

Tom não fazia ideia do que estava fazendo.

Ne yapmaya niyet ettiğime dair bir fikri yok.

Ela não tem ideia do que eu pretendo fazer.

Fikri farklı olan biriyle evlendiğin için inançlarından vazgeçmemelisin.

Você não deve mudar suas convicções só porque se casou com alguém que pensa diferente de você.

Tom'un ne hakkında konuştuğu konusunda hiçbir fikri yoktu.

Tom não tinha a menor ideia do que estava falando.

Tom'un ne yapacağı konusunda kesinlikle hiçbir fikri yoktu.

Tom não tinha a menor ideia do que fazer.

Tom Mary'nin nerede yaşadığı konusunda fikri olmadığını söylüyor.

Tom diz não ter a menor ideia de onde Mary mora.

Son defa fincanı baş aşağı bırakma fikri neydi?

Qual foi o porquê de ter deixado a xícara às avessas na última vez?

Tom'un ne yapması gerektiği hakkında hiç fikri yoktu.

Tom não tinha nenhuma ideia do que deveria fazer.

Tom'un Mary'nin ne zaman varacağı hakkında fikri yoktu.

Tom não fazia ideia de quando Mary chegaria.

Tom'un Mary'nin hasta olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tom não fazia ideia que Maria estava doente.

Senin dediğin mantığa göre o fikri burdan geri çıkacak

de acordo com a lógica que você diz, essa ideia voltará daqui

Ne bok yediğine dair Tom'un kendisinin bile fikri yok.

Tom não tem ideia do que está fazendo.

Mary'nin ne zaman geleceği konusunda Tom'un hiçbir fikri yok.

Tom não tem ideia de quando Mary irá chegar.

Tom'un Mary'nin zaten evli olduğu hususunda hiçbir fikri yoktu.

Tom não tinha ideia de que Maria já era casada.

Tom'un onun ne kadar süreceği hakkında hiçbir fikri yok.

Tom não faz ideia de quanto tempo levará.

Tom'un, Mary'nin nerede olduğu hakkında herhangi bir fikri yoktu.

Tom não fazia ideia de onde a Mary estava.

Tom'un Mary'nin ne yapması gerektiği konusunda hiçbir fikri yok.

O Tomás não faz ideia do que a Maria precisa de fazer.

Onu kimin çaldığına dair polisin herhangi bir fikri var mı?

A polícia tem alguma ideia de quem o roubou?

Tom'un borazanını kimin çaldığına dair oldukça iyi bir fikri var.

Tom tem uma ideia muito boa de quem roubou seu trompete.

Tom Mary'nin ne kadar yorgun olduğuna dair hiçbir fikri yoktu.

Tom não tinha ideia do quão cansada Mary estava.

Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.

Ele não tem nem ideia de como essa reunião é importante.

Tom'un ertesi gün ne yapacağı hakkında en küçük bir fikri yoktu.

Tom não tinha a menor ideia do que ia fazer no dia seguinte.

Jane'in ne zaman gitmesi ve nereye gitmesi gerektiği konusunda hiçbir fikri yoktu.

Jane não tinha ideia de quando ou onde ela deveria ir.

Mary'nin ne yapmaya çalıştığı hakkında Tom'un en küçük bir fikri bile yok.

Tom não tem a mínima ideia do que Mary está tentando fazer.

Tom'un neden Mary'nin onun onu yapmak istediği konusunda herhangi bir fikri yoktu.

Tom não sabia por que a Mary queria que ele fizesse isso.

Kendi hayatımıza benzer bir hayatın başka gezegenlerde var olabileceği fikri, ben büyüleyici buluyorum.

- A ideia de que uma vida semelhante à nossa poderia existir em outros planetas me fascina.
- Acho fascinante a ideia de que poderá existir vida semelhante à nossa em outros planetas.

- Tom'un ne yapacağına dair bir ipucu yok.
- Tom'un ne yapacağına dair hiçbir fikri yok.

O Tom não tem ideia do que fazer.

Dr. Sadık o ölüme neyin neden olduğu hakkında hiçbir fikri olmadığını daha sonra itiraf etti.

Dr. Sadiq admitiu mais tarde que não tinha ideia do que causara aquela morte.