Translation of "Fikri" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "Fikri" in a sentence and their hungarian translations:

- Onlar fikri sevdi.
- Fikri beğendiler.

- Tetszik nekik az elképzelés.
- Tetszik nekik az ötlet.

Fikri nerede aldın?

- Honnan vettétek az ötletet?
- Honnan vetted az ötletet?

Onun fikri pratiktir.

Az ötlete gyakorlatias.

Tom fikri beğenmedi.

Tominak nem tetszett az ötlet.

Tom'un fikri nedir?

Mi Tom véleménye?

Ben bu fikri seviyorum.

Nagyon tetszik nekem ez az elképzelés.

Bu Tom'un fikri değildi.

Ez nem Tom ötlete volt.

Tom da fikri seviyor.

- Tamásnak szintén tetszik az ötlet.
- Tamásnak is tetszik az ötlet.

Tom da fikri beğeniyor.

Tominak is tetszik az elképzelés.

Bronx Freedom Fonu fikri doğdu.

a Bronxi Szabadságalap ötlete.

Tom bana bu fikri verdi.

Tom adta nekem az ötletet.

Fabien'in birçok iyi fikri vardır.

Fabiennek sok jó ötlete van.

Onun yeni bir fikri vardı.

Új ötlete támadt.

Ben bu fikri hiç sevmiyorum.

Ez az ötlet egyáltalán nem tetszik nekem.

Yani bir süredir genel fikri biliyorduk.

Egy ideje már tisztában voltunk azzal, hogyan is működik ez.

Diğerleri için ilerleme fikri onları ürpertiyor.

Másokkal együtt hidegen hagyta őket a fejlődés gondolata.

Yaşamın farklı bir fikri ile buluştum.

Rátaláltam egy másfajta életfelfogásra.

Plan Juntos fikri Pepe Mujica'ya ait.

Pepe Mujica ötlete volt a Plan Juntos.

Projemin fikri işte böyle ortaya çıktı.

Így született meg az ötlet a projektemhez.

Bunun kimin fikri olduğunu merak ediyorum.

Ez meg kinek az ötlete lehetett?

Tom'un daha iyi bir fikri var.

Tomnak jobb ötlete volt.

Sanırım Tom'un fikri iyi bir fikir.

Úgy gondolom, hogy Tom ötlete jó.

Onun fikri yaşam tarzımızı kökünden değiştirecektir.

Az ötlete gyökeresen megváltoztatja majd az életünket.

Tom'un bir fikri var gibi görünüyor.

Úgy tűnik, Tominak van egy ötlete.

Tom'un asla orijinal bir fikri olmadı.

Tomnak még soha nem volt egy eredeti ötlete sem.

Müziğin artık hayatımın bir parçası olmayacağı fikri

teljesen elment az életkedvem már a puszta a gondolattól is,

"Hey, harika bir fikri var, hadi dinleyelim."

"Halljátok, milyen nagyszerű ötlet?, Fgyeljünk csak!"

Savaştan sonra, demokrasi fikri Japonya geneline yayıldı.

A háború után a demokrácia eszméje egész Japánban terjedt.

Bir fikri olan varsa lütfen elini kaldırsın.

Akinek van véleménye erről, tegye fel a kezét.

Tom'un nerede olduğumuz hakkında hiçbir fikri yok.

Tomnak fogalma sincs, hol vagyunk.

Daha iyi bir fikri olan var mı?

Van valakinek jobb ötlete?

Konu hakkında fikri olmayan birçok insan var.

Sok embernek elképzelése sincs róla.

Tom'un neler olduğu hususunda hiçbir fikri yoktu.

Tomnak ötlete sem volt, mi folyik éppen.

Tom çok sayıda fikri komite ile paylaştı.

Tom egy csomó ötletet megosztott a bizottsággal.

Ne yaşadığım hakkında hiçbirinizin bir fikri yok.

Egyikőtöknek sincs fogalma róla, hogy min mentem keresztül.

- Bu çılgın fikri nasıl buldun?
- Bu çılgın fikri nasıl ileri sürdün.
- Bu çılgın fikir nereden aklına geldi?

- Hogyan jutott eszedbe ez az őrültség?
- Honnan szedted ezt az őrült ötletet?

Her iki fikri de alıp tek fikirde birleştirebilirim.

hogy foghatom mindkét ötletet, és egybegyúrhatom.

Tüm gerçekliğin o minicik şeylerin titreşiminden yayıldığı fikri...

ami szerint a valóság, kis részek rezgéséből jön létre.

Benden sonra ismimin yaşaması fikri hiç ilgimi çekmiyor.

Nem érdekel, hogy halálom után a nevem fennmarad-e.

Benim kişisel bakış açıma göre onun fikri doğrudur.

Személyes meglátásom szerint igaza van.

Tom'un ne yaptığı hakkında herhangi bir fikri yok.

Fogalma sincs Tominak, hogy mit csinál.

Fikri farklı olan biriyle evlendiğin için inançlarından vazgeçmemelisin.

Nem kellene feladnod a nézeteidet csak azért, mert akivel összeházasodtál, eltérő a véleménye.

Tom'un kesinlikle neler olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tominak a legkisebb elképzelése sem volt arról, hogy mi történik.

Herhangi birinin daha iyi bir fikri var mı?

- Kinek van jobb ötlete?
- Van valakinek jobb ötlete?

Temel fikri şu; herkes kendi çıkarına yönelik davranışta bulunursa

Alapelve szerint mindenki önző érdekei szerint cselekszik,

Tom'un Mary'nin ne yapmayı planladığı hakkında hiçbir fikri yoktu.

Tomnak fogalma sem volt róla, hogy Mary mit tervez.

Tom Mary'nin nerede olduğu hususunda hiçbir fikri olmadığını söylüyor.

Tom azt mondja, hogy fogalma sincs hol van Mary.

Bu sözlerin ne anlama geldiği hakkında bir fikri yoktu.

Fogalma nem volt arról, hogy ezek a szavak mit jelentenek.

Fizikçilerin bunun ne olabileceğine dair bir sürü sağlam fikri var,

A fizikusoknak zseniális ötleteik vannak, hogy mi lehet,

Ve bir fikri sınıfa sunmadan önce yaklaşık üç dakikaları var.

Három percük van, hogy valahogy eladják a dolgot a többieknek.

Onun, bu toplantının ne kadar önemli olduğu hakkında bir fikri yok.

Fogalma sincs róla, milyen fontos ez a gyűlés.

Kimsenin John'un nerede olduğu hakkında herhangi bir fikri yok gibi görünüyor.

Úgy tűnik, hogy senki sem tudja, hogy hol van John.