Translation of "Başımızın" in English

0.005 sec.

Examples of using "Başımızın" in a sentence and their english translations:

Biz başımızın çaresine bakarız.

We'll fend for ourselves.

Tom, başımızın belaya gireceğinden korkuyorum.

Tom, I'm scared we're going to get in trouble.

Bir helikopter başımızın üzerinden uçtu.

A helicopter flew overhead.

Başımızın üstünde yerin var Tom.

You're welcome here anytime, Tom.

Tom başımızın dertte olduğunu söyledi.

- Tom said that we're in trouble.
- Tom said we're in trouble.

Bir martı aniden başımızın üzerinden uçtu.

A seagull suddenly flew over our heads.

O zaman başımızın dertte olduğunu biliyordum.

I knew we were in trouble then.

Er ya da geç, iflaslar başımızın üzerinde asılı ve biz hepimiz dilenciler gibi parasız öleceğiz.

Sooner or later, bankruptcy hangs over our heads and we will all die penniless like beggars.

- Bu kapı size hep açık.
- Size kapımız daima açık.
- Her zaman başımızın üstünde yeriniz var.
- Sana kapım daima açık.
- Her zaman başımın üstünde yerin var.

You're always welcome here.