Translation of "Bırakmalıyız" in English

0.009 sec.

Examples of using "Bırakmalıyız" in a sentence and their english translations:

Tom'u yalnız bırakmalıyız.

We should leave Tom alone.

Onları nereye bırakmalıyız?

Where should we put them?

Seni yalnız bırakmalıyız.

We should leave you alone.

Onları yalnız bırakmalıyız.

We should leave them alone.

Onu yalnız bırakmalıyız.

We should leave him alone.

Birbirimize bakmayı bırakmalıyız.

We should stop seeing each other.

Onları serbest bırakmalıyız.

- We must liberate them.
- We must free them.

Mutsuzluğumuz için suçlamayı bırakmalıyız.

for our unhappiness.

Bence Tom'u yalnız bırakmalıyız.

I think we should leave Tom alone.

Sanırım yaptıklarımızı yapmayı bırakmalıyız.

I think we should stop doing what we're doing.

Sanırım bunu yapmayı bırakmalıyız.

I think we should stop doing this.

Belki sadece Tom'u yalnız bırakmalıyız.

Perhaps we should just leave Tom alone.

Çocuklarımız için bir şeyler bırakmalıyız.

We should leave something for our children.

Ona ne kadar bahşiş bırakmalıyız?

How much should we tip him?

Cinsiyeti bir kimlik olarak düşünmeyi bırakmalıyız.

We need to stop thinking of gender as an identity.

Bazen bedenlerimizi güneş ışığına maruz bırakmalıyız.

We should sometimes expose our bodies to the sun.

Ne kadar süre onu fırında bırakmalıyız?

How long should we leave it in the oven?

Ilgilerimize bu kadar çok odaklanmayı bırakmalıyız.

we have to stop focusing so much on our own interests,

Sanırım bundan bahsetmeyi bırakmalıyız ve başka bir konuya geçmeliyiz.

I think we should stop talking about this and move on to another topic.

Tom'u bizimle konuşmaya kendini hazır hissedene kadar rahat bırakmalıyız.

We should give Tom his space until he's ready to talk to us.