Translation of "Yapmayı" in Japanese

0.045 sec.

Examples of using "Yapmayı" in a sentence and their japanese translations:

- Yüksek lisans yapmayı planlıyorum.
- Master yapmayı planlıyorum.
- Doktora yapmayı planlıyorum.

私は大学院に進学するつもりです。

Koçluk yapmayı bitirdi.

100名の産婦人科医とマネージャーたちを コーチしました

Parti yapmayı seviyorum!

パーティーが大好きなの。

Yürüyüş yapmayı severim.

私は散歩が好きです。

Onu yapmayı bırak.

やめろ!

Alışveriş yapmayı seviyorum.

買い物大好き!

Kayak yapmayı severim.

- 私はスキーが好きだ。
- 私はスキーが好き。

Ne yapmayı planlıyorsun?

- 君は何をするつもりなの。
- 何するつもり。
- あなたは何をするつもりですか。

Spor yapmayı severim.

スポーツをするのが好き。

Ne yapmayı planlıyor?

彼は何をしようとしているのか。

Otostop yapmayı sevmiyorum.

- ヒッチハイクは好きじゃないんだ。
- ヒッチハイクは嫌だな。

Şaka yapmayı bırak.

冗談はやめて。

Yaygara yapmayı bırak.

ぎゃあぎゃあ言うのはやめてください。

Ne yapmayı planlıyorsunuz?

あなたたち、何をするつもりなの?

Olasılıklar için planlama yapmayı,

不測の事態に備えられたり

Pilav yapmayı bilir misiniz?

ご飯の上手なたき方を知っていますか。

Onlar öğretilmeden yapmayı öğrenirler.

教えられることなしにできるようになる。

Sığır straganofu yapmayı biliyorum.

ビーフストロガノフの作り方を知っています。

Spor yapmayı sever misiniz?

スポーツは好きですか。

Onların istediklerini yapmayı reddetti.

彼女は彼らが求めたことをするのを拒んだ。

O, dedikodu yapmayı sever.

彼は人のうわさ話が大好きです。

O yürüyüş yapmayı sever.

- 彼は散歩が好きです。
- 彼は散歩するのが好きです。

Ne yapmayı planladığını biliyorum.

- あなたが何を企んでいるかお見通しだ。
- 君が何をたくらんでいるのかお見通しだよ。

O, resim yapmayı sever.

彼女は絵を描くことが好きだ。

Görevi yapmayı kabul etti.

- 彼はその仕事を承知した。
- 彼はその仕事を継承した。
- 彼はその職務を承諾している。

Ann resmi yapmayı bitirdi.

アンはその絵をかき終えた。

Ona zorbalık yapmayı kes.

彼をいじめるのはやめなさい。

O, yemek yapmayı sever.

- 彼女は料理が大好きです。
- 彼女は大の料理好きだ。

Ev ödevini yapmayı unutma.

宿題をするのを忘れないで。

Anlamıyormuş gibi yapmayı bırak.

解っていないふりをするのは止めなさい。

Tom onu yapmayı istiyor.

トムはそれをすることを目指している。

Ken kamp yapmayı sever.

ケンはキャンプ生活が好きだ。

Kardeşine muziplik yapmayı bırak.

あなたの弟にいたずらするのをやめなさい。

Köprüyü yapmayı zamanında bitirdiler.

彼らは時をたがえず橋を完成した。

Çocuklar banyo yapmayı sevmezler.

子供は入浴するのが好きではない。

Onu yapmayı mı planlıyorsun?

それをする予定なの?

Hangisini daha çok seversin, paten yapmayı mı yoksa kayak yapmayı mı?

- スケートとスキーのどちらがより好きですか。
- スケートとスキーとではどちらがすきですか。

Yıllardır yapmayı bildiğimiz şeyler içindi.

例えば2つの薬を 1つに合わせるというような

Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.

でも私の家族は そうすることに 考えが及びませんでした

Bu uğurda ne yapmayı düşünüyorsunuz?

そして それに対して これから あなたは何をしますか?

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

‎お気に入りの場所だ

Onun yapmayı düşündüğü şey açıktı.

彼が何をしようとしていたのかははっきりしていた。

Ödevini yapmayı bitirmedin mi daha?

- 君はもう宿題を終えたのか。
- 君はもう宿題をし終えたのですか。

Boşu boşuna yaygara yapmayı bırak.

何でもないことに大騒ぎするのはやめなさい。

Çocuk ters köşe yapmayı biliyor.

その少年はカーブの投げ方を知っている。

Bana web sitesi yapmayı öğretti.

彼女が私にホームページのつくりかたを教えてくれた。

Şüphesiz, o, yürüyüş yapmayı sever.

彼は散歩が好きに違いない。

O işi yapmayı kabul etti.

- 彼はその仕事を継承した。
- 彼はその職務を承諾している。

Paris'e bir gezi yapmayı düşündü.

- 彼はパリへ行こうと目論んでいた。
- 彼はパリへの旅行を考えていた。

Onu yapmayı gerçekten istiyor musun?

本当にする気ですか?

"Gezi yapmayı severim." "Ben de."

「私は旅行が好きです」「私も好きです」

Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.

クモは巣を張りたがる。

Ben kayak yapmayı öğrenmek istiyorum.

私はスキーを習いたい。

Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum.

すみません、宿題忘れました。

Üniversitede mühendislik ihtisası yapmayı düşünüyorum

僕は大学で工学を専攻するつもりだ。

Tom'un ne yapmayı planladığını bilmiyorum.

トムが何を目論んでいるのか分からない。

Tom kağıt uçaklar yapmayı seviyor.

トムは紙飛行機を作るのが好きだ。

Yapmayı planladığım şey Fransızca çalışmak.

私がしようと計画していることは、フランス語の勉強をすることです。

Bu yaz ne yapmayı planlıyorsun?

今年の夏は何をする予定なの?

Dan model arabalar yapmayı sever.

ダンは模型自動車を作ることが好きだ。

Az önce onu yapmayı bitirdim.

ちょうどそれを終えたところだ。

Tom figür pateni yapmayı öğreniyor.

トムはフィギュアスケートを習っている。

Cuma günü ne yapmayı planlıyorsun?

あなたは金曜日に何をするつもりですか。

Geyik yapmayı kesin, işinize dönün.

おしゃべりばっかしてないで、仕事しろ!

O, model uçak yapmayı seviyor.

彼は模型飛行機を作るのが好きだ。

Tom onu yapmayı kabul etmedi.

トムはそれをすることには賛成しなかったよ。

Bunu şimdi yapmayı tercih etmiyorum.

今はそれをやりたくないんだけど。

- Doktorlar ikinci bir operasyonu yapmayı reddettiler.
- Doktorlar ikinci bir ameliyatı yapmayı reddettiler.

医師団はもう一度手術を行うのを拒んだ。

- Kendisi için her şeyi yapmayı sever.
- Her şeyi kendi başına yapmayı sever.

彼は何でも自分でするのが好きだ。

Perth'te yaşıyor ve kaykay yapmayı seviyordu.

豪州のパースで暮らし スケボーが大好きでした

Ya büyük çapta koçluk yapmayı denersek?''

大規模なコーチングをやってみないか?」

Bugün yapmayı umduğum her şeyi tamamladım.

今日やろうとしたことは全部やった。

Nehirde paten yapmayı hiç denedin mi?

- その川でスケートしたことがありますか。
- この川でスケートをした事がありますか。

O bir tatil yapmayı göze alamaz.

彼は休暇をとる余裕がない。

Ben onu yalnız yapmayı tercih ederim.

自分でやりたいんです。

Büyükbabam sabah erkenden yürüyüş yapmayı sever.

私の祖父は早朝、散歩するのが好きです。

Onu bir kez daha yapmayı dene.

もう一度やってみなさい。

Ben o mağazada alışveriş yapmayı seviyorum.

私はあのデパートで買い物するのが好きだ。

Mayıs ayında bir tatil yapmayı umuyorum.

私は5月に休暇をとるつもりだ。

Onu yapmayı sevdiğim için onu yapıyorum.

私がやりたいからやってるんだよ。

Akşam yemeğinden önce işi yapmayı bitirdim.

- 私は夕食の前にすませた。
- 夕食前に仕事を終えた。
- 夕食前に仕事を済ませた。
- 夕食前に仕事を片付けた。

Gelecek yıl Amerika'da eğitim yapmayı düşünüyorum.

来年アメリカに留学しようかと思っています。

Bunu kendi başıma yapmayı denemek istiyorum.

私一人でこれをやってみたいのですが。

Tom'un gerçekten bunu yapmayı planladığına inanamıyorum.

トムが本当にこれをやろうと計画しているとは信じられない。

Onu tek başıma yapmayı tercih ederim.

自分でやりたいんです。

İşi bir günde yapmayı imkansız buldum.

私はその仕事を1日ですることは不可能だと分かった。

İngilizce ödevimi yapmayı henüz şimdi bitirdim.

私はちょうど今英語の宿題が終わったところです。

Öğretmenin yapmayı sürdürdüğü eski şakalardan bıktık.

我々は教授のお決まりの冗談には飽き飽きしている。

Bu bittikten sonra ne yapmayı planlıyorsun?

これを終えたら何をするつもりですか。

Yeni yıl tatilinde ne yapmayı planlıyorsun?

お正月休みはどうするの?

Tom bugün onu yapmayı mı planlıyor?

今日、トムはそれをやる予定になってるの?

Nagoya'ya bir gecelik gezi yapmayı planlıyorum.

私は名古屋に一泊旅行をする計画をしている。

Uzlaşma yeteneğimi kullanarak bir anlaşma yapmayı başardım.

そして得意な交渉術を使いながら 条件付きの提案をしました

Ve birlikte zor olan şeyleri yapmayı da.

誰かと難しいことに挑戦するのも みんなが好きなことです

Yağmur yağsada yağmasada Fujita piknik yapmayı planlıyor.

雨が降ろうが降るまいが、藤田はピクニックをしようと計画している。