Translation of "Yapmayı" in Chinese

0.038 sec.

Examples of using "Yapmayı" in a sentence and their chinese translations:

Yürüyüş yapmayı severim.

我喜欢散步。

Ödevimi yapmayı severim.

我喜歡做我的作業。

Ne yapmayı planlıyorsun?

你打算怎麼辦?

Spor yapmayı severim.

我喜歡運動。

Ne yapmayı seversin?

你喜欢做什么?

Otostop yapmayı sevmiyorum.

我不喜欢搭便车。

Ne yapmayı planlıyorsunuz?

你打算做什么?

Kayak yapmayı severim.

我喜欢滑雪。

- Parayla ne yapmayı düşünüyorsun?
- Parayla ne yapmayı düşünüyorsunuz?

你咋花这笔钱嘞

Sığır straganofu yapmayı biliyorum.

我知道怎麼做俄式炒牛肉片。

Onların istediklerini yapmayı reddetti.

她拒絕做他們想要的事。

Hatalar yapmayı göze alamayız.

我們承擔不了犯錯的後果。

Ann resmi yapmayı bitirdi.

安畫完了這幅畫。

Tom bunu yapmayı sever.

湯姆喜歡做這事。

Ken kamp yapmayı sever.

肯喜歡露營。

Tom ödevini yapmayı unuttu.

汤姆忘了做作业。

Tom'la alışveriş yapmayı seviyorum.

我喜歡跟湯姆購物。

Ödevini yapmayı bitirmedin mi daha?

你做完回家作業了嗎?

Şüphesiz, o, yürüyüş yapmayı sever.

他顯然喜歡散步。

Paris'e bir gezi yapmayı düşündü.

他打算去巴黎旅行。

"Gezi yapmayı severim." "Ben de."

“我喜欢旅游。“ ”我也是。“

Örümcekler örümcek ağı yapmayı severler.

蜘蛛喜欢织网。

Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum.

对不起,我忘了作业这回事了。

Tom kağıt uçaklar yapmayı seviyor.

汤姆喜欢折纸飞机。

Geyik yapmayı kesin, işinize dönün.

別閒聊了,開始工作。

O, model uçak yapmayı seviyor.

他喜歡建造模型飛機。

Tom ev ödevi yapmayı sevmez.

汤姆不喜欢做作业。

Tom onu yapmayı kabul etmedi.

汤姆不同意做。

Tom'un ne yapmayı planladığını düşünüyorsun?

你觉得汤姆打算做什么?

- Doktorlar ikinci bir operasyonu yapmayı reddettiler.
- Doktorlar ikinci bir ameliyatı yapmayı reddettiler.

医生们拒绝做第二次手术。

Büyükbabam sabah erkenden yürüyüş yapmayı sever.

我的爷爷喜欢大清早的散步。

Gelecek yıl Amerika'da eğitim yapmayı düşünüyorum.

我在考虑明年去美国学习。

Tom'un gerçekten bunu yapmayı planladığına inanamıyorum.

我无法相信汤姆真的打算做这事儿。

O, tek başına yürüyüş yapmayı seviyor.

他喜欢独自散步。

Saat sekizde odamda kahvaltı yapmayı planlıyorum.

- 我打算八點在房裡吃早餐。
- 我打算八点在房里吃早餐。

Dahası, Çin halkı şekerleme yapmayı sever.

此外,中國人喜歡睡午覺。

Bu öğleden sonra alışveriş yapmayı planlamıştım.

我这个下午本来想去逛街。

Tom neredeyse bunu yapmayı kabul etti.

汤姆几乎同意了做那个。

Onu yapmayı bitirir bitirmez sana yardım edeceğim.

等我做完那活儿就帮你。

- O seyahati sever.
- O, seyahat yapmayı sever.

他愛旅行。

John, arkadaşları ile pul ticareti yapmayı seviyor.

約翰喜歡和朋友交換郵票。

Bana bunu yapmayı öğretebilirsen sana minnettar olurum.

如果你能教我怎麼做,我會很感激。

Tüm bu işi bir günde yapmayı zor buluyorum.

我觉得很难用一天时间做完所有这些工作。

Kazadan sonra, Tom paten yapmayı durdurmaya karar verdi.

事故过后,汤姆觉得停止滑冰了。

O, kutuyu kaldırmaya çalıştı fakat bunu yapmayı imkansız buldu.

她試著舉起箱子,但發現不可能做到。

Bugün onu yapmayı bitirmek için muhtemelen yeterli zamanımız yok.

我们应该不够时间在今天之内完成它。

Ben hatalarımdan çok şey öğrendim, birkaç tane daha yapmayı düşünüyorum!!

我从我的错误里学到了这么多,现在我想再犯几个错!

Ben ikinci el kitapçılarda ve ikinci el giyim dükkanlarında alışveriş yapmayı severim.

我很喜歡逛二手書店和二手衣店。