Translation of "Yapmayı" in Korean

Koçluk yapmayı bitirdi.

100명의 외과의사와 관리자들을 지도했습니다.

Olasılıklar için planlama yapmayı,

돌발 상황에 대비한 계획과

Yıllardır yapmayı bildiğimiz şeyler içindi.

두 개의 알약을 하나로 합치는 방법 같은 것들 말이에요.

Ama ailem bunu yapmayı bilmiyordu.

하지만 저희 가족은 어떻게 해야 하는지 몰랐습니다.

Bu uğurda ne yapmayı düşünüyorsunuz?

여기에 대해서 무엇을 할 생각인가요?

Yapmayı en sevdiğim şey buydu.

‎저한테는 최고의 취미였죠

Perth'te yaşıyor ve kaykay yapmayı seviyordu.

그녀는 퍼스에 살았고 스케이트보딩을 좋아했죠.

Ya büyük çapta koçluk yapmayı denersek?''

대규모로 코치를 시도해보자."

Gezegensel varlığımızın sonraki evresini güzel yapmayı seçelim

앞으로 살아갈 우리 세상을 아름답게 만들어 나갑시다,

Uzlaşma yeteneğimi kullanarak bir anlaşma yapmayı başardım.

그래서 저는 협상 실력을 발휘하여 그에게 거래를 제안했죠.

Ben çoğu kız ve kadının yapmayı öğrendiğini yaptım.

저는 많은 여성들이 배운대로 행동했습니다.

Ama Alexander barış anlaşması yapmayı reddedince Fransız ordusu

알렉산드르가 협상을 거부하자 프랑스군은 러시아 겨울의 추위 때문에

Bugün, sinir koruyucu prostatektominin bir kısmını kendisi yapmayı umuyor;

크리스틴은 신경 보존 절개를 해보고 싶어 합니다.