Translation of "Bölgesel" in English

0.004 sec.

Examples of using "Bölgesel" in a sentence and their english translations:

Bölgesel lehçeler korunmalıdır.

Regional dialects should be preserved.

Bölgesel yapay dilleri severim.

I like zonal constructed languages.

Bu bölgesel bir lehçe.

This is a regional dialect.

Bu bölgesel bir telaffuz.

This is a regional pronunciation.

Bölgesel konsey sol kanattan hakimdir.

The regional council is dominated by the left wing.

Herhangi bölgesel yemekleriniz var mı?

Do you have any regional dishes?

Kızarmış örümcek, Kamboçya'da bölgesel bir yiyecektir.

Fried spiders are a regional delicacy in Cambodia.

Alanlarda bölgesel lider olmasının sebebi de budur.

leader in things like Pharma research and software.

Yabancı yatırımcılar bölgesel politik huzursuzluktan dolayı vazgeçti.

Foreign investors backed off because of regional political unrest.

Hindistan'ın bölgesel lezzet açısından zengin bir mutfağı vardır.

India has a cuisine rich in regional flavour.

Bölgesel olarak kalıyor ve yok oluyor bir süre sonra

it stays regional and disappears after a while

Londra ve İngiltere'nin bölgesel seçim ortağı olmasını sağlamak için

to Indonesia (19-21 May) helping to make sure London and the UK remain the regional partner

Sadece, Nürnberg Bölgesel Ekspres treninde ayakta duracak yer vardı.

There was standing room only in the Regional Express to Nuremberg.

13 yıl boyunca, 2001 ve 2014 arasında Modi, Gujarat Eyaleti'nde bölgesel

For 13 years, between 2001 and 2014, Modi was the regional Prime Minister in the State

özel sigortalar tarafından veriliyor. Ve bölgesel yönetimlerin sıra düzenlemelere gelince daha çok

by private insurance. And the regional governments have a lot to say when it comes to laws and

Bölgesel örgüt, Etiyopya-Eritre diplomatik krizine aracılık etmede kilit bir rol oynadı.

The regional organization played a key role in mediating the Ethiopia-Eritrea diplomatic crisis.

Ve güneyde tabi ki Etiyopya var. En büyük bölgesel güç ve sahillere ulaşmak için

And in the South there’s Ethiopia, the biggest regional power and one who, at any moment,

Birinci Dünya Savaşı bölgesel bir çatışma olarak başlamış ve tarihin en kötü insanlık felaketlerinden biri olmuştur.

The First World War began as a regional conflict and become one of history's worst humanitarian catastrophes.

Afganistan, Bangladeş, Butan, Hindistan, Maldivler, Nepal, Pakistan ve Sri Lanka Bölgesel İşbirliği için Güney Asya Birliğinin sekiz üyesidir.

Afghanistan, Bangladesh, Bhutan, India, Maldives, Nepal, Pakistan and Sri Lanka are the eight members of the South Asian Association for Regional Cooperation.

ABD Tarım Bakanlığı çiftçilerin ve çiftlik sahiplerinin işletmelerini değişen iklime uyarlamalarına yardımcı olmak için yedi yeni "bölgesel iklim merkezi kurdu.

The US Department of Agriculture established seven new “regional climate hubs” to help farmers and ranchers adapt their operations to a changing climate.