Translation of "Budur" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Budur" in a sentence and their arabic translations:

Durum budur.

هذا هو الحال.

Aklımda, liderlik budur;

من وجهة نظري، هذا هو ما يجسد القيادة:

Besin kaynağı budur

هذا هو مصدر الغذاء

Bilmek istediğimiz budur.

هذا ما نريد أن نعرفه.

Yol varsa budur,

إن كان ثمةُ طريقٍ،

Mağarada bulduğum budur.

هذا ما وجدته في الكهف.

En doğru seçim budur,

ذلك هو الخيار الأفضل

Değişimin gerçekleştiği an budur.

هذا هو المكان الذي يحدث فيه التحول.

Mimarinin yaptığı şey budur.

هذا ما تقوم به العمارة.

Varsa çıkar yol budur,

إن كان ثمَّةُ مَخرجٍ فذا،

Tüm sahip olduğum budur.

هذا كل ما لدي

Pilavı pişirme şeklimiz budur.

هكذا نطهي الأرز

İşi bırakmamın nedeni budur.

- لهذا تركت وظيفتي.
- هذا هو سبب تركي لوظيفتي.

Kadınların istediği şey budur.

هذا ما تريده النّساء.

Dağıtmak istediğimiz şey işte budur!

وهذا ما نريد أن نشغل عنه أنفسنا

Kaçmak istediğimiz şey işte budur.

هذا ما نريد أن ننصرف عنه

Nadir ve değerli olan budur.

نادرة وقيمة.

Standart budur; herkes böyle yapıyor.

تلك هي المعايير، هكذا يفعلها الجميع.

Kırkında toplanmanın manası da budur

هذا هو معنى التجمع في الأربعين

Fakat aslında, yapmaları gereken de budur.

في الواقع هذا هو بالضبط ما عليهم فعله.

Kültürel bir bina yapmanın yolu budur.

هذه هي طريقة تشييد مكان ثقافي.

Az görülmesinin sebebi de budur aslında

هذا هو السبب في أنه نادرا ما يتم رؤيته

Senin ve benim aramdaki fark budur.

هذا هو الفرق بيني وبينك

Tatmin edici bir mesleğin sırrı budur.

هذا هو سر الوظيفة المرضية.

Gösteriyorlardı, şu şudur, şu budur, arkadaşlarıyla tartışıyorlardı.

يعرضونها، هذا هكذا، هذا كذا، يناقشونها مع اصدقائهم.

Bu kadar zor olmasının sebebi de budur.

لهذا السبب هي صعبة للغاية،

Zaman yolculuğuna en büyük kanıtta budur zaten

هذا هو أكبر دليل على السفر عبر الزمن.

İşte onun en mutlu olduğu fotoğraf, an işte budur.

هذه هي أسعد صورة له، هذه هي اللحظة.

Ki o çılgın kadın olmanıza sebep olan aslında budur.

وهذا بدوره يجعلكِ امرأة مجنونة.

- Bu benim dün aldığım kol saati.
- Dün satın aldığım saat budur.

هذه هي الساعة التي اشتريتها امس .

Açıkçası, bu bir kişinin işi olamaz. Tatoeba'nın işbirlikçi olmasının nedeni budur.

من الواضح أن هذا لا يمكن أن يكون عمل شخص واحد. لهذا فإن تتويبا مشروع تعاوني.

Ne kadar derin olduğunu bile göremiyorum. Bu tür tünellerin tehlikeli yanı budur.

‫لا يمكنني أن أرى مدى عمقها.‬ ‫هذه هي خطورة هذا النوع من الأنفاق،‬

Nehirleri takip etmenin en büyük sorunu budur. Her zaman en az direncin olduğu yoldan giderler.

‫يمكن أن تكون هذه ‬ ‫هي المشكلة في اتباع الأنهار،‬ ‫فهي دائماً تتخذ المسار الذي به أقل مقاومة.‬

- O, tam olarak benim istediğimdir.
- O tam olarak benim istediğim şeydir.
- İstediğim tam olarak budur.

هذا بالضبط ما أردته.

Tatoeba'nın çok dilli olmasının nedeni budur. Fakat o tür çok dilli değil. Dillerin sadece birlikte eşleştirildiği ve bazı çiftlerin geride bırakıldığı tür değil.

لهذا فإن تتويبا متعدد اللغات. لكن ليس ذلك النوع من تعدد اللغات، ليس النوع الذي يُزَاوج فيه بين اللغات، ببساطة، وتُهْمَلُ بعض الأزواج.

Ama biliyorsunuz, tüm bu cümleleri toplamak ve kendimiz için saklamak hazin olacaktır. Ki Tatoeba'nın açık olmasının nedeni budur. Bizim kaynak kodumuz açıktır. Bizim bilgimiz açıktır.

لكن كما تعلمون، سيكون من الحزين أن نجمع كل هذه الجمل، ونبقيها لأنفسنا، لأن هناك الكثير من الأمور التي نستطيع عملها بهذه الجمل. لذا، فإن تتويبا مفتوح. شفرة برنامجنا المصدرية مفتوحة، وبياناتنا كذلك.