Translation of "Anlatmaktan" in English

Tom'a anlatmaktan mutlu olurum.

I'd be happy to tell Tom.

Tom fıkra anlatmaktan hoşlanır.

Tom enjoys telling jokes.

Mary, anne babasına anlatmaktan korkuyordu.

Mary was afraid to tell her parents.

Tom'a neler olduğunu anlatmaktan korkmuyorum.

- I'm not scared to tell Tom about what happened.
- I'm not afraid to tell Tom about what happened.

Eski insanlar kahramanlık hikayelerini anlatmaktan hoşlanmışlar.

Ancient people liked to tell stories of bravery.

Eminim Tom bize, ne olduğunu anlatmaktan mutlu olacak.

I'm sure Tom will be happy to tell us what happened.

Tom, Mary'ye her şeyi anlatmaktan daha fazla bir şey istemiyor.

Tom would like nothing more than to tell Mary everything.