Translation of "Korkmuyorum" in English

- Korkmuyorum.
- Ben korkmuyorum.

- I'm not afraid.
- I am not afraid.
- I'm unafraid.

Korkmuyorum.

- I'm not afraid.
- I am not afraid.

- Hiç korkmuyorum.
- Ben hiç korkmuyorum.

- I'm not scared at all.
- I'm not at all scared.

Artık korkmuyorum.

- I'm no longer afraid.
- I'm not afraid anymore.

Tom'dan korkmuyorum.

I'm not afraid of Tom.

Senden korkmuyorum.

I'm not afraid of you.

Onlardan korkmuyorum.

- I don't fear them.
- I'm not scared of them.
- I'm not afraid of them.
- They don't scare me.

Sizden korkmuyorum.

I'm not scared of you.

Ölümden korkmuyorum.

I don't fear death.

Ben korkmuyorum.

- I'm not afraid.
- I am not afraid.
- I'm not scared.
- I'm not frightened.
- I'm unafraid.

Ölmekten korkmuyorum.

I'm not scared of dying.

Yıldırımdan korkmuyorum.

I'm not afraid of lightning.

Denemekten korkmuyorum.

I'm not afraid to try.

Savaşmaktan korkmuyorum.

I'm not afraid to fight.

Gelecekten korkmuyorum.

I'm not afraid of the future.

Ondan korkmuyorum.

I'm not afraid of her.

Yaşlanmaktan korkmuyorum.

I'm not afraid of growing old.

Hiç korkmuyorum.

I'm not afraid at all.

Polislerden korkmuyorum.

I'm not afraid of cops.

Değişmekten korkmuyorum.

I'm not afraid of change.

İşten korkmuyorum.

I'm not afraid of work.

Eleştirilmekten korkmuyorum.

I'm not afraid to be criticized.

Kadınlardan korkmuyorum.

I'm not scared of women.

Biraz korkmuyorum.

I'm not a bit scared.

Köpeğinden korkmuyorum.

I'm not afraid of your dog.

Örümceklerden korkmuyorum.

- I'm not scared of spiders.
- I'm not afraid of spiders.

Ben ölmekten korkmuyorum.

- I am not afraid of dying.
- I'm not scared of dying.
- I'm not scared to die.
- I'm not afraid to die.
- I'm not afraid of dying.

Artık sizden korkmuyorum.

- I'm not scared of you anymore.
- I'm not afraid of her anymore.
- I'm no longer afraid of her.

Artık senden korkmuyorum.

- I'm not afraid of you anymore.
- I'm no longer afraid of you.

Ben hiç korkmuyorum.

- I'm not scared at all.
- I'm not at all scared.

Sizden hiç korkmuyorum.

I am not afraid of you at all.

Artık ondan korkmuyorum.

I'm not afraid of her anymore.

Başarısız olmaktan korkmuyorum.

I'm not afraid to fail.

Ben hâlâ korkmuyorum.

I'm still not scared.

Artık Tom'dan korkmuyorum.

- I'm no longer afraid of Tom.
- I'm not afraid of Tom anymore.

Artık yılanlardan korkmuyorum.

- I'm no longer afraid of snakes.
- I'm not afraid of snakes anymore.

Hiçbir şeyden korkmuyorum.

I'm afraid of nothing.

Artık onlardan korkmuyorum.

I'm not afraid of them anymore.

Ben ölümden korkmuyorum.

- I'm not afraid of death.
- I don't fear death.
- I do not fear death.

Artık örümceklerden korkmuyorum.

- I'm no longer afraid of spiders.
- I'm not afraid of spiders anymore.

Politik doğruluktan korkmuyorum.

I'm not afraid of political correctness.

Bunu söylemekten korkmuyorum.

I'm not afraid to say it.

Giysilerimi kirletmekten korkmuyorum.

I'm not afraid to get my clothes dirty.

Bunu yapmaktan korkmuyorum.

- I'm not afraid to do that.
- I'm not scared to do that.

Mağaraya girmekten korkmuyorum.

I'm not afraid to go into the cave.

Atlayabilirim, çıkabilirim ve korkmuyorum

I can jump, I can soar, and I'm not afraid

Ben korkmuyorum! Bu eğlenceli!

I'm not scared! This is fun!

Korkmam gerekiyor ama korkmuyorum.

I ought to be scared, but I'm not.

Ben senden korkmuyorum, Tom.

I'm not afraid of you, Tom.

- Ölmekten korkmuyorum.
- Ölmekten korkmam.

I'm not afraid to die.

Ben artık köpeklerden korkmuyorum.

- I'm no longer afraid of dogs.
- I'm not scared of dogs anymore.

Ben gerçeği söylemekten korkmuyorum.

I am not afraid of telling the truth.

Okul bahçesi zorbalıklarından korkmuyorum.

I'm not afraid of schoolyard bullies.

Tom'a bundan bahsetmekten korkmuyorum.

- I'm not scared to tell Tom about that.
- I'm not afraid to tell Tom about that.

Tom dışında kimseden korkmuyorum.

- I'm not afraid of anybody except Tom.
- I'm not afraid of anyone except Tom.

Ölümden korkmuyorum ama ölmekten korkuyorum.

- I do not fear death, but dying.
- I don't fear death, but dying.

Ben yaşlılık nedeniyle ölmekten korkmuyorum.

- I am not afraid of dying due to old age.
- I am not afraid of dying of old age.

Yılanlardan eskiden korktuğum kadar korkmuyorum.

I'm not as afraid of snakes as I used to be.

Tom'a neler olduğunu anlatmaktan korkmuyorum.

- I'm not scared to tell Tom about what happened.
- I'm not afraid to tell Tom about what happened.

Ben soğuktan korkmuyorum, ama sıcaklığa dayanamam.

I'm not afraid of cold, but I can't stand heat.

Ben örümceklerden korkardım ama artık korkmuyorum.

I used to be scared of spiders, but not anymore.

Ben senden ve politik doğruluğundan korkmuyorum.

I'm not afraid of you and your political correctness.

Ben ölümden korkmuyorum ama olduğunda burada olmamayı tercih ederim.

I'm not afraid of death, but I prefer not to be here when it occurs.

Hiçbir şey için umut etmiyorum, hiçbir şey için korkmuyorum, ben özgürüm.

I hope for nothing, I fear for nothing, I am free.