Translation of "Alınmaz" in English

0.004 sec.

Examples of using "Alınmaz" in a sentence and their english translations:

Burada nefes alınmaz.

- It's not possible to breathe here.
- You can't breathe here.

Tom hiç alınmaz.

Tom never gets offended.

Yavrusunu koruyan anne hafife alınmaz.

Never underestimate a protective mother.

- Saygı satın alınmaz.
- Saygıyı satın alamazsın.

You can't buy respect.

Bu günlerde bir dolarla çok şey alınmaz.

A dollar does not go very far these days.

Arkadaşlar satın alınmaz, sadece onları kazanmak mümkündür.

You cannot buy friends, you can only make friends.

- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.

Haste makes waste.

- Tom belki takıma alınmaz bile.
- Tom takıma giremeyebilir bile.

- Tom might not even make the team.
- Tom may not even make the team.

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.

Haste makes waste.