Translation of "Gitmeyi" in English

Gitmeyi düşünüyordum.

I was thinking of leaving.

Gitmeyi umuyoruz.

We expect to go.

Gitmeyi düşünüyorum.

I'm thinking of going.

Gitmeyi sürdürmeliyim.

I have to keep going.

Gitmeyi sürdürmeliydim.

- I should've kept going.
- I should have kept going.

Gitmeyi diliyorum.

I wish to leave.

Gitmeyi reddediyorum.

I refuse to go.

- Beraber gitmeyi düşünmüyoruz.
- Birlikte gitmeyi planlamıyoruz.

We're not planning to go together.

- Tom gitmeyi reddetti.
- Tom gitmeyi kabul etmedi.

Tom has refused to go.

Yurtdışına gitmeyi düşünüyorum.

- I'm thinking of going abroad.
- I am thinking of going abroad.

Paris'e gitmeyi düşünüyorum.

I'm thinking of going to Paris.

Onlarla gitmeyi düşünüyorum.

I'm considering going with them.

Gitmeyi tercih etmiyorum.

I would rather not go.

Kütüphaneye gitmeyi sever.

- She likes to go to the library.
- She likes going to the library.

Dişçiye gitmeyi ertelemeliyim.

I must postpone going to the dentist.

Ermenistan'a gitmeyi düşündüm.

I considered going to Armenia.

Gitmeyi göze alamıyorum.

I can't afford to go.

Odama gitmeyi isterim.

I'd like to go to my room.

Tom gitmeyi reddetti.

- Tom refused to go.
- Tom has refused to go.

Dağlara gitmeyi düşünüyorum.

I am thinking of going to the mountains.

Hawaii'ye gitmeyi diliyorum.

I wish to go to Hawaii.

Oraya gitmeyi bıraktım.

I stopped going there.

Plaja gitmeyi seviyorum.

I love going to the beach.

Bizimle gitmeyi dileyeceksin.

You'll wish you'd gone with us.

Ben gitmeyi düşünüyorum.

I'm thinking about leaving.

Yarın gitmeyi planladık.

We're scheduled to leave tomorrow.

Boston'a gitmeyi düşünüyorum.

I'm thinking of going to Boston.

Sinemaya gitmeyi seviyorum.

- I like to go to the movies.
- I like going to the cinema.
- I like to go to the cinema.

Yürüyüşe gitmeyi önerdim.

I suggested going for a walk.

Akvaryuma gitmeyi severim.

I like going to the aquarium.

Hızlı gitmeyi severim.

I like going fast.

Okula gitmeyi severim.

I like to go to school.

Kulüplere gitmeyi bıraktım.

I've quit going to clubs.

Hiçbirimiz gitmeyi planlamıyoruz.

None of us are planning to go.

Sadece gitmeyi reddedebilirim.

I could just refuse to go.

Alışverişe gitmeyi unutma.

Don't forget to go shopping.

Nereye gitmeyi planlıyorsun?

- Where do you plan to go?
- Where do you plan on going?

Trenle gitmeyi planlıyoruz.

We plan to go by train.

Avrupa'ya gitmeyi düşünüyorum.

I'm thinking of going to Europe.

Benimle gitmeyi reddetti.

She refused to go with me.

Konserlere gitmeyi severim.

I love going to concerts.

Gitmeyi kabul ettim.

I agreed to go.

Avustralya'ya gitmeyi planlıyordum.

I was planning to go to Australia.

Boston'a gitmeyi planlıyorum.

I plan on going to Boston.

Boston'a gitmeyi seviyorum

- I love going to Boston.
- I like going to Boston.

Yarın gitmeyi düşünüyoruz.

- We're planning to go tomorrow.
- We're planning on going tomorrow.

Beraber gitmeyi düşünüyoruz.

- We're planning to go together.
- We're planning on going together.

Tom gitmeyi planlıyordu.

- Tom was planning to go.
- Tom was planning on going.

Boston'a gitmeyi umuyorum.

I'm hoping to go to Boston.

Tom gitmeyi düşünüyor.

- Tom is planning on going.
- Tom is planning to go.

Lunapark'a gitmeyi seviyorum.

I like going to the amusement park.

Birlikte gitmeyi planlıyorduk.

- We were planning to go together.
- We were planning on going together.

Hâlâ gitmeyi planlıyorum.

I'm still planning to go.

- Yürüyerek gitmeyi tercih ediyoruz.
- Yayan gitmeyi tercih ediyoruz.

- We prefer to walk.
- We prefer to go on foot.

- Konsere gitmeyi iple çekiyorum.
- Konsere gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.
- Konsere gitmeyi dört gözle bekliyorum.

- I'm looking forward to going to the concert.
- I am looking forward to going to the concert.

- Burada okula gitmeyi severim.
- Ben burada okula gitmeyi seviyorum.

I love going to school here.

Biyolojik ritimle eş gitmeyi

that denies that we're in sync with the biorhythms,

Yurtdışına gitmeyi planlıyor musunuz?

Do you plan to go abroad?

Ben sinemaya gitmeyi severim.

- I like going to the movies.
- I like to go to the movies.
- I like going to the cinema.
- I like to go to the cinema.

Yüzmeye gitmeyi tercih ederim.

- I'd rather go swimming.
- I would rather go swimming.

Ben gitmeyi çok istiyorum.

- I would very much like to go.
- I'd very much like to go.

O, okula gitmeyi sevmiyor.

She dislikes going to school.

Onunla gitmeyi kabul ediyorum.

I agree to go with him.

Gençken, bisikletle gitmeyi severdi.

When he was young, he liked to go by bike.

Mısır'a gitmeyi gerçekten istiyorum.

I really want to go to Egypt.

Ben oraya gitmeyi planlıyorum.

I plan to go there.

Ben kayağa gitmeyi düşünüyorum.

I think I'll go skiing.

Ben sinemaya gitmeyi seviyorum.

I love going to the movies.

Los Angeles'a gitmeyi düşünüyorum.

I am thinking of going to Los Angeles.

O, tiyatroya gitmeyi sever.

He loves going to the theater.

Tom okula gitmeyi sevmiyor.

Tom dislikes going to school.

Yarın yürüyüşe gitmeyi planlıyoruz.

We plan to go hiking tomorrow.

Mary kaplıcaya gitmeyi sever.

Mary loves going to the spa.

Biz pikniklere gitmeyi severiz.

We love going on picnics.

Tom, hastaneye gitmeyi reddetti.

Tom refused to go to the hospital.

Üniversiteye gitmeyi düşünüyor musun?

Are you thinking of going to university?

Daha ileri gitmeyi denemedim.

I didn't try to go any further.

Bizimle gitmeyi planladığını söyledin.

You said that you were planning on going with us.

Tom benimle gitmeyi reddetti.

Tom refused to go with me.

Tom Boston'a gitmeyi düşünüyor.

Tom is considering going to Boston.

Tom ileriye gitmeyi denemedi.

Tom didn't try to go any further.

Tom sinemaya gitmeyi sever.

Tom loves going to movies.

Babamla balığa gitmeyi severim.

I like going fishing with my dad.

Seninle gitmeyi tercih ediyorum.

I'm choosing to go with you.

Boston'a gitmeyi planladığını düşünüyordum.

- I thought that you were planning on going to Boston.
- I thought you were planning on going to Boston.

Yurtdışına gitmeyi düşünüyor musunuz?

Do you plan to go overseas?

Tom'la gitmeyi istemez misiniz?

Don't you wish you were going with Tom?

Boston'a gitmeyi sabırsızlıkla bekliyorum.

I'm looking forward to going to Boston.

Boston'a geri gitmeyi düşünüyorum.

I'm considering going back to Boston.

Tom'u ziyarete gitmeyi düşünüyordum.

I was thinking of going to visit Tom.

Eve gitmeyi iple çekiyorum.

I'm looking forward to going home.