Translation of "üretti" in English

Daha fazla bilgi üretti.

It produced more information.

Bilim atom bombasını üretti.

Science produced the atomic bomb.

Bu filmi kim üretti?

Who produced this movie?

İyi bir çözüm üretti.

She came up with a good solution.

Turizm birçok yeni iş üretti.

Tourism generated many new jobs.

Savaş, tarih boyunca sıkıntı üretti.

War has produced famine throughout history.

O bütün giysileri kendisi üretti.

He made all of the clothes himself.

Tom yeni bir fikir üretti.

Tom came up with a new idea.

Fırtına bir sürü yıldırım üretti.

The thunderstorm produced a lot of lightning.

Makine çok miktarda elektrik üretti.

The machine generated large amounts of electricity.

Bu baraj büyük miktarda elektrik üretti.

This dam has generated a lot of electricity.

Gitar dörtlüsü harika bir konser üretti.

The guitar quartet produced a wonderful concert.

Ve onlar mükemmel tasarlanmış ürünler üretti.

and they can make perfectly well-designed products --

İtalya, elbise, mobilya ve plastik gereçler üretti.

Italy produced clothes, furniture and plastic items.

Sami'nin icadı çalıştı ve çok para üretti.

Sami's invention worked and generated a lot of money.

Reklam kampanyası şirket için bir sürü iş üretti.

The advertising campaign generated a lot of business for the company.

Sami ve Leyla'nın evliliği altı oğlan çocuğu üretti.

Sami and Layla's marriage produced six boys.

ürettiği bütün astronomi bilgisi kadar bilgi üretti bu teleskop.

as much as the whole astronomy knowledge that we've learned until now.

Onun cep telefonu, diğer telefonları engelleyen radyo emisyonu üretti.

His mobile phone produced radio emissions that interfered with other phones.

Japonya bu yıl her zamankinden daha çok araba üretti.

Japan has produced more cars than ever this year.