Translation of "Fikir" in Korean

0.005 sec.

Examples of using "Fikir" in a sentence and their korean translations:

Bir fikir,

한 가지 아이디어,

Fikir ve varsayımlarımıza

우리 모두에게 나타나는 것들입니다.

''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''

"좋은 아이디어야." 혹은 "끔찍한 아이디어야."

Üç fikir, üç çelişki.

세 가지 아이디어가 세 가지 모순이죠.

Iyi bir fikir değil.

그다지 좋은 생각이 아닌 것 같습니다.

Aklıma bir fikir geldi:

그 순간 이런 생각이 들더군요.

fikir ve çözümlerini paylaşabilecekleri

효과가 있든 없든 모든 생각을 나눌 수 있습니다.

Bir fikir kökleşmeye başladı.

환경에 대한 개인적인 우려에서 비롯된 거였죠.

Bu fikir havadan gelmemişti.

그 아이디어는 난데없이 나타나지 않았습니다.

Bu gelişmenin arkasındaki ana fikir

이러한 발전의 중심에는

Bu yeni bir fikir değil.

이런 생각은 새로운 것이 아닙니다.

Bu basit fikir usul adaletidir

음, 이 간단한 착상이 바로 절차적 정의라는 것으로

Biliyorum, şok edici, kötü bir fikir.

압니다. 충격적이고 끔찍하게 들린다는 걸요.

Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

나쁜 생각은 아닐 겁니다

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

견해를 가진 사람들이 오래된 교리에 도전하고 있었어요.

Tennessee'den bir meclis üyesi bir fikir sundu.

테네시 주의 한 의원이 아이디어를 하나 제시했습니다.

Gerçekten etkileyici, fütüristik bir fikir olduğunu sanmıştım

당시 이 아이디어가 꽤 강렬하고 미래지향적이라고 생각했는데

Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor.

목록에 있는 첫 번째 두 개의 개념은 하나의 패턴을 만들어내고,

Ki TED'in açılımında bile üç fikir var:

TED가 주창하는 세 가지 개념은 바로

Buradaki fikir, malzeme miktarını en aza indirgemek.

여기서 생각할 점은, 재료의 양을 최소화하는 것입니다.

Belli bir fikir üzerinde bağımsız olarak çalışıyorum.

천연 가스를 만들어 전력을 생산하는 겁니다.

Sonra yeni bir fikir daha öne sürdüler:

그리고 참신한 아이디어를 제안합니다.

SJ: Tamam, hadi yapalım, harika bir fikir.

SJ: 좋아요. 그러죠. 좋은 아이디어네요.

Sizce en iyi fikir mağarada kamp yapmak mı?

동굴 안에서 야영하는 게 최선일 거라고요?

Bu aslında kötü bir fikir değildi, sadece şanssızdık.

나쁜 생각은 아니었는데 운이 없었을 뿐이에요

Yüzey altında neler olduğu hakkında bir fikir verir.

수면 아래에서 무슨 일이 일어나고 있는지 알려줍니다.

Ama bu fikir ve programlar sadece bir başlangıç.

하지만 이런 아이디어와 프로그램은 시작에 불과합니다.

Bu jenerasyonlara kimlerin dahil olduğu konusunda hem fikir değiliz.

각자 어디에 속하는지 확실히 할 수는 없습니다.

18. yüzyıl Aydınlanma Çağı ile kendimizi ilişkilendirdiğimiz bir fikir,

그 사상은 18세기의 계몽주의와 연관되어 있죠.

Bu tür bir toprak yönetimi köklü bir fikir değildir.

이런 종류의 토지 관리 아이디어는 획기적인게 아닙니다.

Ve farklı fikir ve bakış açılarını bir araya getirdikten sonra,

서로의 다른 생각과 관점을 통합하여

Yine de bir ayı gördüğünüzde koşmaya başlamak iyi bir fikir olmayabilir.

곰을 보고 뛰어서 도망가는 것이 좋은 생각이 아닐지라도 말이에요.

Ağaçta kamp kurmamı istiyorsunuz demek? Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

나무 위에서 야영하라고요? 나쁜 생각은 아닐 겁니다

O çiğ yumurtayı yediğim için. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.

알을 날로 먹어서 그래요 좋은 생각이 아니란 걸 알고 있었어요

Amfibilere ait bir şeyi çiğ olarak yemek hiç iyi bir fikir değildir.

뭐든 양서류한테서 나온 걸 날로 먹는 건 좋은 생각이 아닙니다