Translation of "Fikir" in Arabic

0.007 sec.

Examples of using "Fikir" in a sentence and their arabic translations:

Bir fikir,

ورأي واحد،

- O harika bir fikir.
- Harika bir fikir.

إنها فكرة جيدة.

Fikir ve varsayımlarımıza

في داخل كل منا...

Ama burada fikir,

لكنّ الفكرة هي ألا نتوقّع منهم

Yani fikir değiştirmiyor

لذلك لا يغير العقل

Kötü bir fikir.

فكرة سيئة.

İyi bir fikir!

هذه فكرة جيدة!

''Harika bir fikir.'' ya da ''Berbat bir fikir.''

فيقولون "هذه فكرة رائعة" أو "هذه فكرة شنيعة."

Üç fikir, üç çelişki.

ثلاث أفكار، وثلاث تناقضات.

Iyi bir fikir değil.

لا يبدو الفكرة المثلى.

Aklıma bir fikir geldi:

فخطرت ببالي فكرة:

fikir ve çözümlerini paylaşabilecekleri

حول ما ينجح منها، وما لا ينجح،

Bir fikir kökleşmeye başladı.

والتي وُلدت من قلقي على البيئة.

O parlak bir fikir.

هذهِ فكرة رائعة.

Bu fikir mantıklı değil.

هذه الفكرة ليست منطقية.

Ne güzel bir fikir.

يا لها من فكرة حلوة!

Bu iyi bir fikir.

تلك فكرة جيدة.

Bu iyi bir fikir değil.

وليست تلك بفكرة سديدة

Bu gelişmenin arkasındaki ana fikir

الفكرة الرئيسية خلف هذا التطور

Bu yeni bir fikir değil.

هذه الفكرة لم تكن جديدة.

Bu gerçekten dâhice bir fikir.

إنّها فكرة رائعة، أليس كذلك؟

Bu basit fikir usul adaletidir

حسناً، هذه الفكرة البسيطة هي العدالة الإجرائية

Yani bir çok fikir var

لذلك هناك الكثير من الأفكار

Aklıma harika bir fikir geldi.

خطر لي فكرة جيدة.

Aklıma iyi bir fikir geldi.

خطر لي فكرة جيدة.

Bana herhangi bir fikir vermeyin.

لا ُثعطني أي فكرة.

Bir fikir paylaştığımda beni ciddiye aldılar.

كانوا يعرونني الإهتمام عندم أطرح أي فكرة.

Biliyorum, şok edici, kötü bir fikir.

أعلم أنها فكرة مرعبة وصادمة.

Bu fikir, büyük bedenli kadınların geçersiz,

تصيب هذه الفكرة النسوة ذوات الوزن الزائد بالإحباط،

Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

‫ربما لا تكون فكرة سيئة.‬

Fikir adamları eski doktrinlerle mücadele ediyorlar.

كان الرجال المبدعون يواجهون بعض التحديات العقائديّة القديمة.

Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmayın

ليس لدي أفكار بدون معرفة

Daha iyi bir fikir önerebilir misin?

أيمكنك أن تقترح فكرة أفضل؟

Onun aklına iyi bir fikir geldi.

- خطر له فكرة جيدة.
- خطر بباله فكرة جيدة.

Bunun harika bir fikir olduğunu düşündüm.

ظننت أنّها فكرة رائعة.

Bu fikir belirtmek için güvenli ortam sağlar.

وهذا ما يخلق أماناً أكثر للحديث بصراحة.

Tennessee'den bir meclis üyesi bir fikir sundu.

اقترح عضو الكونغرس من ولاية تينيسي فكرة.

çünkü bildiğim her şeye karşıydı bu fikir.

لأنه كان ضد كل شيءٍ عرفته.

Gerçekten etkileyici, fütüristik bir fikir olduğunu sanmıştım

لقد اعتقدت اعتقادًا قويًا أنّ تلك فكرة مستقبلية،

Listedeki ilk iki fikir bir kalıp oluşturuyor.

فأول فكرتين في تلك القائمة تكوّن نمطا،

Ki TED'in açılımında bile üç fikir var:

سأشير إليكم أنها ترمز إلى ثلاث أفكار:

Buradaki fikir, malzeme miktarını en aza indirgemek.

الفكرة هنا هي أنني أقلل كمية المواد.

Belli bir fikir üzerinde bağımsız olarak çalışıyorum.

بطريقة تخلص الهواء من ثاني أكسيد الكربون.

Sonra yeni bir fikir daha öne sürdüler:

ثم كان لديهم فكرة جديدة أخرى:

Getiren fikir , önceliklerin üstüne yerleştirildi ve yine

الغزو وضع المشروع على رأس الاولويات ورغم ذلك استغرق سبعة

Ancak, herkes bu fikir için mutlu değil.

ومع ذلك ، ليس الجميع سعداء بهذه الفكرة.

SJ: Tamam, hadi yapalım, harika bir fikir.

حسناً .. لنفعل ذلك اذاً انها فكرة رائعة

Sizce en iyi fikir mağarada kamp yapmak mı?

‫ترى أن الفكرة الأفضل‬ ‫هي التخييم في الكهف؟‬

Bu aslında kötü bir fikir değildi, sadece şanssızdık.

‫لم تكن بالفكرة السيئة، ‬ ‫ولكن الحظ لم يكن حليفنا.‬

Yüzey altında neler olduğu hakkında bir fikir verir.

يعطينا فكرة عمّا يحدث أسفل السطح.

Ama bu fikir ve programlar sadece bir başlangıç.

لكن هذه الأفكار والبرامج هي مجرد بداية.

Bağlılık sözü almanın iyi bir fikir olacağını düşünüyor .

من بطل Hrolf الباقي على قيد الحياة.

Onun fikir ve düşünceleri hayata bakış açımı değiştirdi.

أراءه وأفكاره غيرت منظوري للحياة.

İşlerin nasıl yoluna koyulacağına dair düşünce ve fikir üretmiyorsun.

أنتم لا تجمعون وتولدن الأفكار والآراء حول كيفية جعل الأمر يسير في الاتجاه الصحيح.

Bu jenerasyonlara kimlerin dahil olduğu konusunda hem fikir değiliz.

لن نتفق حول من ينتمي إليها.

18. yüzyıl Aydınlanma Çağı ile kendimizi ilişkilendirdiğimiz bir fikir,

فكرة نربطها مع التنوبر في القرن 18

Şu anda birçok kişi "ulan aslında iyi fikir ha"

في الوقت الحالي ، كثير من الناس يقولون "آه ، إنها في الواقع فكرة جيدة"

Bu tür bir toprak yönetimi köklü bir fikir değildir.

هذا النوع من الإشراف البيئي ليس فكرة متطرفة.

Ve farklı fikir ve bakış açılarını bir araya getirdikten sonra,

ودمج أفكار ووجهات نظر مختلفة،

. Ancak bu fikir başından beri felç oldu ve Irak hükümeti

لكن تلك الفكرة شلت منذ البداية واتجهت الحكومة العراقية الى

Tom çırılçıplak yüzmeye gitmenin çok iyi bir fikir olduğunu düşünmüyor.

توم لا يعتقد ان الذهاب الى السباحة عارياً فكرة سديدة للغاية.

Yine de bir ayı gördüğünüzde koşmaya başlamak iyi bir fikir olmayabilir.

على الرغم من أنها لا تبدو فكرة جيدة أن تبدأ بالركض عندما ترى دبّاً.

Ağaçta kamp kurmamı istiyorsunuz demek? Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

‫إذن أتريدني أن أخيّم في الشجرة؟‬ ‫ربما لا تكون فكرة سيئة.‬

O çiğ yumurtayı yediğim için. Bunun kötü bir fikir olduğunu biliyordum.

‫بسبب تناولي لهذه البيضة النيئة.‬ ‫كنت أعرف أنها ليست بفكرة طيبة.‬

Amfibilere ait bir şeyi çiğ olarak yemek hiç iyi bir fikir değildir.

‫ليست فكرة طيبة أن تأكل...‬ ‫أي شيء ينتمي لحيوانات برمائية نيئاً.‬

. İlk fikir, iki katlı bir ev ve hatta mümkünse daha fazlasını inşa etmekti

الاعلى. فكانت اول الافكار هي بناء منزلٍ من طابقين وحتى اكثر

Her ferdin fikir ve fikirlerini açıklamak hürriyetine hakkı vardır. Bu hak fikirlerinden ötürü rahatsız edilmemek, memleket sınırları mevzubahis olmaksızın malümat ve fikirleri her vasıta ile aramak, elde etmek veya yaymak hakkını içerir.

لكل شخص الحق في حرية الرأي والتعبير، ويشمل هذا الحق حرية اعتناق الآراء دون أي تدخل، واستقاء الأنباء والأفكار وتلقّيها وإذاعتها بأية وسيلة كانت دون تقيد بالحدود الجغرافية.

Herkesin, fikir, vicdan ve din hürriyeti hakkı vardır; bu hak, din veya kanaat değiştirmek hürriyeti, dinini veya kanaatini tek başına veya topluca, açık olarak veya özel surette, öğretim, tatbikat, ibadet ve ayinlerle izhar etmek hürriyetini içerir.

لكل شخص الحق في حرية التفكير والضمير والدين، ويشمل هذا الحق حرية تغيير ديانته أو عقيدته، وحرية الإعراب عنهما بالتعليم والممارسة وإقامة الشعائر ومراعاتها، سواء أكان ذلك سرا أم جهرا، منفردا أم مع الجماعة.