Translation of "çelişiyor" in English

İfadelerin birbiriyle çelişiyor.

Your statements contradict each other.

Onun fikri benimkiyle çelişiyor.

His opinion is in conflict with mine.

O sürekli kendisiyle çelişiyor.

- He contradicts himself constantly.
- He constantly contradicts himself.

Tom kendisiyle çok çelişiyor.

Tom contradicts himself a lot.

Onların sözleri kendi duygularıyla çelişiyor.

- What they say is contradictory to their feelings.
- Their words contradict their own feelings.

Onun davranışı söylediği ile çelişiyor.

His behavior conflicts with what he says.

O sık sık kendisiyle çelişiyor.

- She contradicts herself constantly.
- She constantly contradicts herself.

Tom daima kendisi ile çelişiyor.

Tom is always contradicting himself.

Tom ve Mary her zaman birbirleriyle çelişiyor.

Tom and Mary contradict each other all the time.