Translation of "Kendisi" in Hungarian

0.013 sec.

Examples of using "Kendisi" in a sentence and their hungarian translations:

çünkü teknolojinin kendisi

mert maga a technológia akadályozza

Problemi kendisi çözdü.

Egyedül oldotta meg a problémát.

Tom kendisi geldi.

Tamás egyedül jött.

Kapı kendisi açıldı.

A kapu magától kinyílt.

Kendisi, akrep yeme uzmanı.

Ő a skorpiófogyasztás specialistája.

Kendisi yenildiğini kabul etti.

Beismerte saját vereségét.

O oraya kendisi gitti.

Ő maga ment oda.

Tom onu kendisi yaptı.

Tom maga csinálta.

Jane mektubu kendisi yazdı.

Jane magának írta a levelet.

Kendisi; katılımcılardan, dört karttan birini

Egy másik trükkön alapul, amit én vizsgáltam.

kendisi ben kürsüye çıkmadan önce

aki – mielőtt az ügyét tárgyalni kezdtem volna –

Kendisi bunu bilmeyecek kadar akıllıdır.

Ő túl okos ahhoz, hogy ne tudja ezt.

Benim aradığım sözlüğün ta kendisi!

Ez pontosan az a szótár, amit kerestem.

Tom onu kendisi için istiyor.

Tom magának akarja.

Tom kendisi hakkında konuşmayı sevmiyor.

Tom nem szeret magáról beszélni.

Sorunun kendisi temel olarak yanlıştır.

Már maga a kérdés is alapvetően elhibázott.

Tom'un kendisi bile ikna olmamıştı.

Még maga Tom sem volt meggyőződve.

Tom nihayet kendisi gibi davranıyor.

Tom végre ismét magára talált.

Tom her şeyi kendisi yaptı.

Tom mindezt egyedül tette.

Bu küçük yaranın kendisi iyileşecektir.

- Ez a kis seb magától meggyógyul.
- Ez a kis seb meg fog gyógyulni magától.

Tom daima kendisi ile çelişiyor.

- Tom állandóan ellentmond önmagának.
- Tom mindig megcáfolja saját magát.

Ve hatta devin kendisi hakkında bile.

és magáról az óriásról.

Bugün, Stella, kendisi o kızlardan biri,

Egyikük, Stella,

Örneğin Julio Castro, kendisi bir doktor

Ilyen például Julio Castro,

Kendisi ve ailesi için engelleri vardı.

Ő is, a családja is megkapta a fogyatékossági támogatást.

Kendisi, daha az korkutucu bir seçenek.

Kevésbé ijesztő ellenfél,

Mayuko kendisi için bir elbise tasarladı.

Majuko egy szoknyát tervezett magának.

Kendisi için yeni bir ev yaptı.

Épített magának egy új házat.

Korkacak bir şeyin yok, korkunun kendisi hariç.

A félelmen kívül nincs más félnivalód.

Tom Mary'nin kendisi için yaptığı salatayı yedi.

Tom megette a salátát, amit Mari készített neki.

O kendisi için karar verme hakkına sahip olmalı.

Joga van hozzá, hogy maga döntsön.

Tom çalınan parayı kendisi için saklamaya niyet etti.

- Tom magánál szándékozik tartani a lopott pénzt.
- Tom meg akarta tartani magának az ellopott pénzt.

Tom kendisi için pahalı bir Noel hediyesi aldı.

Tom egy drága karácsonyi ajándékot vásárolt magának.

Bugün, sinir koruyucu prostatektominin bir kısmını kendisi yapmayı umuyor;

Reméli, ma elvégezheti azt az igen finom, idegkímélő műveletet,

- O, tek başına oraya gitti.
- O, oraya kendisi gitti.

Egyedül ment oda.

- Tom, bağcıklarını tek başına bağlayamaz.
- Tom, bağcıklarını kendisi bağlayamaz.

Tom nem tudja bekötni a cipőfűzőjét.

Sürekli tartışma yaratan bu grubun asıl derdi ilerleme fikrinin kendisi.

A fejlődésnek csak a gondolata tölti el nehéz szívvel a mértékadó elitet.

O parka giderek parkı kendisi için bir araç haline getirdi.

Kijár a parkba, a park az eszközévé vált.

Yetişkin bir kızım var, kendisi mutlu, zeki ve harika biri.

csak egy felnőtt, okos, boldog és csodálatos lányom.

O, o kadar meşguldu ki kendisi gitmek yerine oğlunu gönderdi.

Olyan elfoglalt volt, hogy a fiát küldte el maga helyett.

- Kendisi ülkemizin en iyi beyinlerinden biridir.
- Ülkemizdeki en zeki kimselerden biridir.

Ő országunk egyik legjobb koponyája.

- O ekonomik yönden ebeveynlerinden bağımsız.
- Kendisi maddi yönden anne-babasına bağımlı değil.

- Ő anyagilag független szüleitől.
- A szüleitől nem függ anyagilag.

Mary gerçekten harika. Benim için harika bir akşam yemeği pişirdi ve hatta bulaşıkları kendisi yıkadı.

Mari tényleg szuper. Csodás vacsorát főzött nekem és még ő maga el is mosogatott.