Translation of "çıkmamalısın" in English

0.003 sec.

Examples of using "çıkmamalısın" in a sentence and their english translations:

Yataktan çıkmamalısın.

You shouldn't be out of bed.

Dışarı çıkmamalısın.

You shouldn't go out.

Bugün dışarı çıkmamalısın.

You must not go out today.

Gece dışarı çıkmamalısın.

You must not go out at night.

Birkaç gün dışarı çıkmamalısın.

You shouldn't go out for a few days.

Üşüttüğün için dışarı çıkmamalısın.

Since you have a cold, you must not go out.

Akşam yemeğinden sonra dışarı çıkmamalısın.

You must not go out after dinner.

Böyle bir günde dışarı çıkmamalısın.

You shouldn't go outside on a day like this.

Gece tek başına dışarı çıkmamalısın.

You shouldn't go out at night by yourself.

Hava karardıktan sonra dışarı çıkmamalısın.

You shouldn't go out after dark.

Yalnız kalan küçük çocukla dışarı çıkmamalısın.

You oughtn't to go out with the little boy remaining alone.

Hava karardıktan sonra yalnız başına dışarı çıkmamalısın.

You shouldn't go out after dark by yourself.