Translation of "Ettiğini" in Dutch

0.006 sec.

Examples of using "Ettiğini" in a sentence and their dutch translations:

Tavsiye ettiğini uygula.

Voeg de daad bij het woord.

Yardım ettiğini onlara söyleyeceğim.

Ik zal hem vertellen dat je geholpen hebt.

Artık şikâyet ettiğini duymak istemiyorum.

- Ik wil niets meer horen van je geklaag.
- Ik wil je gejammer niet meer horen.
- Ik wil je gejank niet meer aanhoren.
- Ik wil je geklaag niet meer horen.

Gazete onun intihar ettiğini söylüyor.

- In de krant stond er dat hij zelfmoord heeft gepleegd.
- Er stond in de krant dat hij zelfmoord heeft gepleegd.

Dünyanın hareket ettiğini hissettin mi?

Voelde je de aarde bewegen?

Tom'un neden istifa ettiğini biliyorum.

Ik weet waarom Tom ontslag heeft genomen.

Senin Tom'a yardım ettiğini bilmiyordum.

Ik wist niet dat je Tom aan het helpen was.

Nasıl bu yüksek duvarı inşa ettiğini

hoe hij die hoge muur had gebouwd.

Ona arabasını nereye park ettiğini sor.

Vraag hem waar hij zijn auto geparkeerd heeft.

Bu evleri kimin inşa ettiğini bilmiyor.

Hij weet niet wie deze huizen gebouwd heeft.

Tom Mary'nin John'u tehdit ettiğini biliyordu.

Tom wist dat Maria John bedreigd had.

O bana babasının vefat ettiğini söyledi.

Hij vertelde me dat zijn vader was overleden.

Sekreterim bana senin telefon ettiğini söyledi.

Mijn secretaresse zei me dat je gebeld had.

Tom bana Noel'den nefret ettiğini söyledi.

Tom vertelde me dat hij Kerstmis haatte.

Adamın onu takip ettiğini fark edince korktu.

Ze werd bang toen ze de man opmerkte die haar volgde.

O, bu evleri kimin inşa ettiğini bilmiyor.

Hij weet niet wie deze huizen heeft gebouwd.

Birinin Tom'un ne yaptığını fark ettiğini sanmıyorum.

Ik denk niet dat iemand merkt wat Tom doet.

Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?

Weet je wie het reuzenrad heeft uitgevonden?

Tom, Mary'nin bunu yapmayı kabul ettiğini söyledi.

Tom zei dat Mary ermee had ingestemd om dat te doen.

Tom, arabayı nereye park ettiğini hatırlayamadığını söyledi.

Tom zei dat hij zich niet kon herinneren waar hij de auto had geparkeerd.

Bunun Tom için çok şey ifade ettiğini biliyorum.

Ik weet dat het veel betekent voor Tom.

Ettiğini ve isteklerimizle arzularımızı nasıl ele geçirdiğini tahmin edebiliriz.

hoe het onze geest binnenvalt en onze verlangens gaat beheersen.

Suudi Arabistan büyük elçisinin istifa ettiğini az önce gördüm.

Ik zag net dat de Saudische ambassadeur ontslag heeft genomen.

Ancak kısa süre sonra ordunun Napolyon'un sancağına akın ettiğini gördü.

Maar hij zag al snel dat het leger naar Napoleons banier stroomde.

- Sen ne halt ettiğini sanıyorsun?
- Allah aşkına ne yaptığını sanıyorsun?

Wat ben je hemelsnaam aan het doen?

- Sen ne halt yaptığını sanıyorsun?
- Sen ne halt ettiğini sanıyorsun?

Wat ben je godsnaam aan het doen?

- Karım beni niye terk etti, bilmek ister misin?
- Karımın beni neden terk ettiğini öğrenmek istiyor musun?

Wil je weten waarom mijn vrouw bij me wegging?