Translation of "Düşünmüyor" in Dutch

Hiç kimse öyle düşünmüyor.

Dat denkt niemand.

Onun harika gittiğini düşünmüyor musun?

Vind je niet dat het geweldig verliep?

Polisi aramamız grektiğini düşünmüyor musun?

Vind je niet dat we de politie moeten bellen?

Onun biraz ağır olabileceğini düşünmüyor musun?

Denk je niet dat het wellicht een beetje zwaar is?

Bir özrü hak ettiğimi düşünmüyor musun?

Verdien ik volgens jullie geen verontschuldiging?

Hiç kimse senin korkak olduğunu düşünmüyor.

- Niemand denkt dat je een lafaard bent.
- Niemand denkt dat u lafhartig bent.

Kimse senin bir korkak olduğunu düşünmüyor.

- Niemand denkt dat je een lafaard bent.
- Niemand denkt dat u lafhartig bent.

Onun burada olmamasının tuhaf olduğunu düşünmüyor musun?

Vind je het niet vreemd dat hij er niet is?

Tom Mary'nin işi çok iyi yapacağını düşünmüyor.

Tom denkt niet dat Mary het werk erg goed zal doen.

Tom, Mary'nin performansının çok iyi olduğunu düşünmüyor.

Tom vond Mary's optreden niet erg goed.

Şu anda Tom'la birlikte olman gerektiğini düşünmüyor musun?

Vind je niet dat je nu bij Tom zou moeten zijn?

Tom Mary'nin bütün ev ödevini kendi başına yaptığını düşünmüyor.

Tom denkt niet dat Mary al haar huiswerk zelf heeft gedaan.

Tom Mary'nin ona gitarını vermek için gönüllü olacağını düşünmüyor.

Tom denkt niet dat Mary bereid is hem haar gitaar te lenen.

Bunun satın almamız için biraz çok pahalı olabileceğini düşünmüyor musunuz?

Denk je niet dat het voor ons misschien wat te duur is om te kopen?

Mağaza sahibi "Fakat onun biraz büyük olduğunu düşünmüyor musun?" diye sordu.

"Maar denkt u niet dat het een beetje groot is?" vroeg de verkoopster.

Bunun hakkında Tom'la konuşmak için hala biraz çok erken olduğunu düşünmüyor musun?

Vind je het niet een beetje te vroeg om hierover met Tom te praten?

- Sence tüm politikacılarımız çok yaşlı değil mi?
- Tüm politikacılarımızın çok yaşlı olduğunu düşünmüyor musun?

Vind je niet dat al onze politici te oud zijn?