Translation of "Bakmaya" in Dutch

0.005 sec.

Examples of using "Bakmaya" in a sentence and their dutch translations:

Buraya bakmaya değebilir.

Dat is mogelijk de moeite waard.

Aradan bakmaya başladı.

En tuurt naar buiten.

Bakmaya devam edin.

- Blijf zoeken.
- Blijf kijken.

Acaba buna bakmaya değer mi?

Misschien is het de moeite waard om te gaan kijken.

Tom Mary'ye bakmaya cesaret edemedi.

- Tom durfde niet naar Maria te kijken.
- Tom durfde Maria niet aan te kijken.

Tom pencereden dışarı bakmaya devam etti.

Tom bleef uit het raam staren.

Buzdolabında süt olup olmadığına bakmaya gideceğim.

Ik ga wel even kijken of er melk in de koelkast is.

İleriye bakmaya odaklanmalı ve bacak gücünüzü kullanarak...

Richt je op wat voor je is, en gebruik de kracht van je benen...

Tom ve Mary birbirlerine bakmaya devam etti.

Tom en Maria bleven elkaar aankijken.

Acaba buna bakmaya değer mi? Yavaşça ve sessiz.

Misschien de moeite waard om te gaan kijken. Laten we gaan kijken.

Acaba buna bakmaya değer mi? Hadi, bir göz atalım!

Misschien de moeite waard om te gaan kijken. Laten we gaan kijken.

Bu tür büyükçe taşların altına da bakmaya devam edeceğiz.

We blijven rotsen zoals deze omrollen.

Acaba gidip buna bakmaya değer mi? Hadi, bir göz atalım!

Misschien is het de moeite waard om te gaan kijken. Laten we gaan kijken.

Bakın, bu büyük taşların altına bakmaya devam edeceğiz. Bunun altındakine bakın.

We blijven rotsen zoals deze omrollen. Kijken wat eronder zit.

şu anda Danimarka'daki küçük Lejre köyü olan Kral Hrolf'un mahkemesinin geleneksel alanına bakmaya başladı .

site van het hof van koning Hrolf, dat nu het kleine dorpje Lejre in Denemarken is.

Ben bir çocukken, böceklere dokunmak beni bir parça rahatsız etmezdi. Şimdi neredeyse onların resimlerine bakmaya katlanamıyorum.

Toen ik klein was stoorde het me helemaal niet insecten aan te raken. Nu kan ik nauwelijks foto's van hen aanzien.