Translation of "Hayatına" in Arabic

Televizyonunda yayın hayatına başlayıverdi

بدأ البث على شاشة التلفزيون

Hesaplarımıza göre, çalıştığımız herkesin hayatına

وترجح حساباتنا أننا نضيف 1.2 سنة

Fadıl, Leyla'nın hayatına tekrar girdi.

عاد فاضل إلى حياة ليلى.

Bu, Fadıl'ın hayatına mal oldu.

كلّف ذلك فاضل حياته.

Sami, Mısır'da hayatına yeniden başladı.

استأنف سامي حياته في مصر.

Sami, Leyla'nın hayatına egemen oluyordu.

كان سامي يتحكّم في حياة ليلى.

Sami kendi hayatına son verdi.

انتحر سامي.

Inanılmaz sıkıcı iş hayatına sahip olmasına

بحيث الملايين من العمال حول العالم

Hayvanların hayatına karışınca çizgiyi aşmış oluyorsun.

‫أنت تتخطى حدودك عندما تتدخّل‬ ‫في حياة الحيوانات.‬

İş hayatına daha nitelikli insanlar yetiştirmek -

تأهيل أفراد أكثر كفاءة لدنيا العمل...

Sami kendi hayatına anlam vermek istedi.

أراد سامي أن يعطي معنى لحياته.

Sami 2006'da Leyla'nın hayatına girdi.

دخل سامي حياة ليلى في 2006.

Geçmiş hayatına ait anıların pençesinden bile kurtulabilirsin.

يمكن أن تصبح قادراً على أن تتحرر من القصص القديمة

Muktedir ve aile hayatına vâkıf valide yetiştirmek.

تنشئة أمهات قادرات مدركات لطبيعة الحياة الأسرية.

Bir süre sonra, normal hayatına devam etmeye başladı.

‫بعد فترة،‬ ‫كانت تواصل ممارسة أنشطتها المعتادة،‬

- Sami hayatına devam etti.
- Sami yaşamına devam etti.

واصل سامي حياته.

- Sami hayatını bitirmek istedi.
- Sami kendi hayatına son vermek istedi.

- كان سامي ينوي الانتحار.
- كان سامي يريد أن يضع حدّا لحياته.