Translation of "Girdi" in Arabic

0.014 sec.

Examples of using "Girdi" in a sentence and their arabic translations:

- Sami camiye girdi.
- Sami caminin içine girdi.

دخل سامي إلى المسجد.

Tom binaya girdi.

دخل توم المبنى.

Leyla içeriye girdi.

دخلت ليلى.

Sami camiye girdi.

دخل سامي إلى المسجد.

Sami ihrama girdi.

دخل سامي الإحرام.

Sanırım deriden içeri girdi.

‫أعتقد أن هذه اخترقت الجلد.‬

Bu deliğin içine girdi.

‫دخل هذه الحفرة.‬

Oğlum yüksek okula girdi.

ابني الآن في المرحلة الثانوية.

- Sami saat altıda camiye girdi.
- Sami camiye saat altıda girdi.

دخل سامي المسجد في السّادسة.

12 Eylül'de köylüler Nigbolu'ya girdi

بحلول 12 سبتمبر، تدفّقت مجموعات من الفلاحين إلى نيكوبوليس،

O seksen bir yaşına girdi.

أصبح عمرها واحداً و ثمانين سنة.

O bir eve zorla girdi.

اقتحم المنزل.

Fadıl, Leyla'nın hayatına tekrar girdi.

عاد فاضل إلى حياة ليلى.

Sami derin bir depresyona girdi.

وقع سامي في اكتئاب عميق.

Sami on altı yaşına girdi.

بلغ سامي السّادسة عشر.

Tom'un başı derde girdi mi?

هل وقع توم في ورطة؟

Ve o anda İyiliksevenler devreye girdi.

وهنا جاء دور السامريون

Sanırım deriden içeri girdi. Yılanı uzaklaştıralım.

‫أعتقد أن هذه اخترقت الجلد.‬ ‫لنبعد الأفعى.‬

Çok sürmeden süvariler merkezde çarpışmaya girdi.

بعد لحظات، اشتبك الفرسان في الوسط

Bu olay, Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi

وهو حدث دخل كتاب "غينيس" للأرقام القياسية

Ona da girdi futbolun kirli yüzünü

دخل الوجه القذر لكرة القدم

Telefon yazılım işine de girdi Google

كما دخل الهاتف أعمال البرمجيات جوجل

Zil çalar çalmaz öğretmen sınıfa girdi.

ما أن رن الجرس حتى دخلت المعلمة إلى الصف.

O, sen ayrıldıktan sonra odaya girdi.

دخل الغرفة بعد خروجك.

Mary'nin yüzünden Tom'un başı belaya girdi.

وقع توم في ورطة بسبب ماري.

Bir süre sonra adam odaya girdi.

بعد لحظة، دخل الرجل الى الغرفة.

Garip bir kişi aniden kapıdan girdi.

دخل شخص غريب من الباب فجأة.

- Leyla içeri girdi.
- Leyla eve taşındı.

- انتقلت ليلى إلى المنزل.
- انتقلت ليلى للعيش هنا.

Sami 2006'da Leyla'nın hayatına girdi.

دخل سامي حياة ليلى في 2006.

- Sami içeri girdi.
- Sami eve taşındı.

- انتقل سامي إلى هناك.
- انتقل سامي إلى هنا.

- Sami İslam'a geçti.
- Sami İslam'a girdi.

اعتنق سامي الإسلام.

İstasyondan çıktı ve yakındaki telefon kulübesine girdi.

خرجت من المحطة واتجهت إلى أقرب هاتف عمومي

İşte fizik altyapım da burada devreye girdi.

وهذا هو الجزء من القصة الذي شاركت فيه بخلفيتي الفيزيائية.

Tom, Meryem kendisini terk edince bunalıma girdi.

أصاب الإحباط توم بعدما تركته ماري.

Acı içinde ayağa kalktı ve kabinlerden birine girdi.

وقفت على قدميها بشكل مؤلم وشقت طريقها الى دورة المياه

Bilgisayarlar bizim evimize girdi. Yahu fark eder mi

دخلت أجهزة الكمبيوتر منزلنا. هل يلاحظ

Riske aldırış etmeden, Hardrada adamlarının başında savaşa girdi.

غير مدرك للمخاطر ، تقدم هاردرادا إلى المعركة على رأس رجاله.

Durduralım, Libya ezici bir kaos durumuna girdi. Bir

القذافي عام الفين واحد عشر دخلت ليبيا في حالةٍ من الفوضى

Fadıl kapı tokmağını sessizce çevirdi ve eve girdi.

أدار فاضل مقبض الباب بهدوء و دخل إلى المنزل.

2015'te bu öğretmenlerden sekizi bu yüzden hapse girdi

ذهب ثمانية منهم إلى السجن بسبب ذلك في عام 2015

Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.

انتهى أحدهم بشرب الجعة معنا، بينما دخل الآخرون السجن.

Yer çekimi devreye girdi ve fazladan maddeyle başlamış bölgelere

بدأت الجاذبية في العمل وجذبت كتلة أكثر وأكثر

O, sınavda iki kez başarısız olduktan sonra üniversiteye girdi.

تم قبوله في الجامعة بعد أن رسب في امتحان القبول مرتين.

- Sami ramazanda İslam'a girdi.
- Sami ramazan ayında Müslüman oldu.

اعتنق سامي الإسلام في شهر رمضان.

Ama başka bir sebepten kaynaklı telefonuna bilgisayarına virüs mü girdi?

ولكن هل حصل جهاز الكمبيوتر الخاص بك على فيروس على هاتفك لسبب آخر؟

Aşiret karakterinin hakimiyetine girdi ve bu, militan İslami IŞİD'in gruplarının

في البداية وساعد ذلك على ظهور جماعات اسلامية متشددة من بينها

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan içeriye muhtemelen böyle girdi.

‫يبدو أن هناك مدخل آخر.‬ ‫ربما دخلت الأفعى منه.‬

Fadil sessizce arka kapıyı açtı ve ayaklarının ucuna basarak eve girdi.

فتح فاضل المنزل بهدوء و دخل على أطراف أصابعه.

- Fadıl 23 yaşında İslam'a girdi.
- Fadıl 23 yaşında İslam'ı kabul etti.

- اعتنق فاضل الإسلام في سنّ الثالثة و العشرين.
- اعتنق فاضل الإسلام و عمره ثلاثة و عشرون سنة.

Leyla, en yakın arkadaşı Salima'nın kaybı üzerine derin bir depresyona girdi.

دخلت ليلى في اكتئاب عميق بسبب فقدانها لصديقتها المقرّبة، سليمة.

Bir giriş daha varmış gibi görünüyor. Yılan da içeriye muhtemelen böyle girdi.

‫يبدو أن هناك مدخل آخر.‬ ‫ربما دخلت الأفعى منه.‬

Apollo programı tekrar yoluna girdi ve bir sonraki adımı gerçekten dev bir adım olacaktı.

عاد برنامج أبولو إلى مساره الصحيح ، وستكون خطوته التالية قفزة عملاقة حقًا.