Translation of "Havanın" in Arabic

0.011 sec.

Examples of using "Havanın" in a sentence and their arabic translations:

Havanın küresel olarak garipleşmesiyle

مع غرابة عالمية الطقس،

Ağzındaki alıcılar havanın tadına bakıyor.

‫تتذوق مستقبلات في فمه الهواء.‬

Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.

‫وهو يعني أنه أثناء الليل، ‬ ‫كل هذا الهواء البارد‬ ‫سيجد مكاناً يستقر فيه.‬

Havanın hakim olduğu bölgede BAE yağan yağmurda başarılı oldu

ففي المنطقة التي يعم فيها الطقس الحار نجحت الامارات بان تسقط

Buradaki bir klima havanın, restoranın bu kısmında dolaşmasını sağladı.

جهاز التكييف الموجود هنا، أبقى حركة الهواء في هذا الجزء من المطعم.

Havanın içerideki ve dışarıdaki hareketinin arasında devasa bir fark var.

الفرق كبير بين حركة الهواء في الداخل والخارج

Yağmur yağdıktan sonra havanın çok taze ve temiz olması durumunu seviyorum.

أحب كيف يصبح الهواء عليلا بعد نزول المطر.

Ama o dağlardan uzak durmak gerekir. Orası havanın en kötü olduğu yer olacaktır.

‫ولكن عليك أن تتجنب هذه الجبال.‬ ‫لأن الطقس سيكون أسوأ هناك.‬

Ama burası oldukça yavaş bir güzergâh ve de havanın sıcak olması ilaçlar için bir sorun.

‫ولكنه طريق بطيء،‬ ‫وهذه مشكلة للدواء في هذا الحرّ.‬