Translation of "Bölgede" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Bölgede" in a sentence and their arabic translations:

Bölgede yapılan çalışmalarda

دراسات في المنطقة

Bu bölgede patates yok.

ليس لدينا بطاطا.

Bölgede çokca buz var.

فهناك الكثير من الجليد في هذه المنطقة.

Bölgede yaptığı etki dolayısıyla

بسبب تأثيرها في المنطقة

Deprem olan bir bölgede yaşıyoruz

نحن نعيش في منطقة زلزال

Yine aynı bölgede bir taşın üzerine

مرة أخرى على حجر في نفس المنطقة

Bölgede yapılan araştırmalarda gök taşına rastlanmamıştı

في الأبحاث التي أجريت في المنطقة ، لم يتم العثور على الشهب

Pek çok bölgede, N95 kıtlığı yaşanmaktadır.

و العرقلات فى سبيل توفيره

Fadıl'ın bölgede hiç düşmanı var mıydı?

هل كان لفاضل أعداء في المنطقة؟

Fadıl bölgede önde gelen bir doktordu.

كان فاضل طبيبا بارزا في المنطقة.

çünkü bölgede afet ölçeğinde bir kuraklık var.

بسبب الجفاف الكارثي في المنطقة.

Bu bölgede sık sık Japon turistlere rastlıyoruz.

دائماً ما اصادف سياح يابانيين في هذه المنطقة .

Bölgede ayılar varsa iki kat dikkatli olmanız gerekir!

‫إن كان هناك دببة في الجوار،‬ ‫فهذا يعني أنه يجب أن نكون في منتهى الحذر!‬

Eskiden bir enerji santralinin kurulu olduğu bir bölgede.

على قطعة أرض كانت تمتلك محطة للطاقة.

Bu bölgede yaşayan Sherpa'lar dağcılıkla uğraşmaya devam ediyorlar...

لا يزال شعب شيربا الذي يعيش في هذه المنطقة يعمل في تسلق الجبال

Bu, madencilerin bu bölgede malzeme taşıdıkları bir şey olmalı.

‫وهذا هو ما يستخدمه عمال المناجم‬ ‫لنقل المعدات في هذه المحاجر.‬

Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.

‫جراؤها على بعد 3 كيلومترات.‬ ‫ولا يزال الذكر الكبير في المنطقة.‬

Duasının kabul olmasını isteyenler yine o bölgede soluğu alıyorlar

أولئك الذين يريدون قبول صلاتهم يتنفسون مرة أخرى في تلك المنطقة

Havanın hakim olduğu bölgede BAE yağan yağmurda başarılı oldu

ففي المنطقة التي يعم فيها الطقس الحار نجحت الامارات بان تسقط

Apa Sherpa, bugün bölgede eğitimi desteklemeyi amaçlayan bir vakıf işletiyor.

وهو يدير الآن مؤسسة لدعم التعليم في المنطقة.

Bu bölgede sizi mahvedebilecek bir şey olmadığından emin olmalısınız. Şuna bakın.

‫عليك أن تتيقن من خلو المكان ‬ ‫من أي شيء قد يسبب لك المتاعب.‬ ‫انظر إلى هذا.‬

Tek bir bölgede büyük bir ordu tutmanın mümkün olmayacağını anladı ve bunun yerine

من المستحيل الاحتفاظ بجيش كبير في منطقة واحدة لفترة طويلة، واقترح بدلاً بالقيام بهجوم استباقي

Aslında engelliyor fakat kadın yine bu sefer aynı saatte farklı bir bölgede farklı bir şekilde yine ölüyor

في الواقع إنه يحجب ، ولكن هذه المرة تموت المرأة مرة أخرى في منطقة مختلفة في نفس الوقت هذه المرة.