Translation of "Geceleri" in Arabic

0.008 sec.

Examples of using "Geceleri" in a sentence and their arabic translations:

- Geceleri çalışıyorum.
- Geceleri çalışırım.

- أعمل في الليل.
- أشتغل بالليل .

Geceleri deniz...

‫البحر ليلًا...‬

Sadece geceleri otlamaya çıkarlar.

‫ولا تخرج للأكل إلا ليلًا.‬

Ama geceleri... ...hareket hâlindedirler.

‫لكن ليلًا،‬ ‫تتحرك.‬

Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.

‫كثير من الحيوات هنا تنشط ليلًا.‬

Yüzlerce minik bahçıvan... ...geceleri uyumayıp...

‫مئات ساكنات الأرض الصغار...‬ ‫التي تستيقظ ليلًا...‬

Acaba geceleri daha mı aktif?

‫الآن، هل كانت أكثر نشاطًا في الليل؟‬

Geceleri, su onları bir araya getirir.

‫ليلًا، تجمع المياه بينها.‬

Hassas bıyıkları sayesinde geceleri de avlanabiliyorlar.

‫وبشواربها الحساسة، يمكنها الصيد ليلًا.‬

Geceleri soğuk havanın alçalacağı bir yer vardır.

‫وهو يعني أنه أثناء الليل، ‬ ‫كل هذا الهواء البارد‬ ‫سيجد مكاناً يستقر فيه.‬

Aslanlar, avlarının yüzde 90'ını geceleri öldürür.

‫90 بالمئة من صيد الأسود يحدث ليلًا.‬

...polenlerini saçacak kuş veya arı yoktur geceleri.

‫لكن لا توجد أي طيور أو نحل لنشر لقاحها.‬

Geceleri... ...ormanın ağaç örtüsü fantastik yaratıklarla canlanır.

‫ليلًا،‬ ‫تحيا ظلال الأدغال بوحوش مذهلة.‬

Geceleri ormanın derinlikleri çok tehlikeli olduğu için

‫إنها في غاية الخطورة‬ ‫في غابة عشب البحر العميقة في الليل،‬

Bazı sebeplerden dolayı geceleri daha canlı hissediyorum.

لسببٍ ما، أشعر أني نشيط أكثر في الليل.

Geceleri 40 kilometreye kadar yol teperek yemek arar.

‫تسافر ليلًا مسافة 40 كيلومترًا‬ ‫بحثًا عن الطعام.‬

Yeni bir keşif, geceleri nasıl beslendiklerini ortaya çıkardı.

‫فسّر كشف حديث طريقة تغذّيها ليلًا.‬

Ama geceleri şaşırtıcı derecede vahşi bir ortam oluşur.

‫لكن ليلًا، تكون عدائية جدًا.‬

Günün sıcağından kaçıp sığınan hayvanların çoğu, geceleri dışarı çıkar.

‫الحيوانات التي كانت تحتمي به من حر النهار،‬ ‫تخرج عادة في الليل.‬

Çitaların üçte bir oranda geceleri ava çıktığı artık kanıtlandı.

‫أُثبت الآن أن ثلث صيد الفهود يحدث ليلًا.‬

Benekli ağaç kurbağaları, geceleri birbirlerini dâhiyane bir şekilde görüyor.

‫لدى ضفادع الشجر المنقّطة طريقة مبتكرة‬ ‫لرؤية بعضها ليلًا.‬

Ama sıcak yağmur ormanı geceleri sayesinde karanlıkta da iş görebiliyor.

‫لكن ليالي الأدغال الباردة تعني‬ ‫أنه يستطيع البقاء نشطًا بعد حلول الظلام.‬

Güney Amerika'daki birçok maymun arasından... ...sadece gece maymunları geceleri harekete geçer.

‫من بين أنواع القردة الكثيرة‬ ‫في "أمريكا" الجنوبية،‬ ‫وحده السعدان الليلي يتحرك بعد حلول الظلام.‬

Bu mağarayı sığınak olarak seçmeniz çok iyi oldu. Orman geceleri daha da canlanıyor.

‫جيد أنك اخترت الاحتماء بهذا الكهف.‬ ‫الأدغال تصبح ‬ ‫مليئة أكثر بالحياة أثناء الليل.‬

Bilim insanlarının hesaplarına göre memeliler, insanların etrafındayken geceleri yüzde 30 daha aktif oluyorlar.

‫يحسب العلماء أن الثدييات‬ ‫تصير أنشط بنسبة 30 بالمئة ليلًا‬ ‫حين تعيش وسط الناس.‬

Şehirlerimizin her türden vahşi yaşama yuva olduğu bir gelecek. Sadece geceleri değil, aynı zamanda... ...gündüzleri de.

‫حيث توفّر مدننا مواطنًا‬ ‫لكل أنواع الحياة البرية‬ ‫ليس فقط ليلًا بل وأيضًا نهارًا.‬