Translation of "Buradaki" in Arabic

0.004 sec.

Examples of using "Buradaki" in a sentence and their arabic translations:

Yani buradaki ikinci amacım

ولذلك فإن هدفي الثاني على هذا المسرح

Ancak buradaki önemli şey,

لكن الشيء المهم هنا

Buradaki adam bir dalgıç.

هذا الرجل غواص مياه عميقة.

Buradaki notta ise şöyle diyor,

هناك هذه الملاحظة التي كُتب فيها:

Ama buradaki önemli ders şudur;

و لكن المهم هنا لنتعلمه

Konuyu, tam buradaki adama getireceğim.

سوف أتحدث عن هذا الرجل هنا؟

Buradaki yaşam çoğunlukla geceleri hareketleniyor.

‫كثير من الحيوات هنا تنشط ليلًا.‬

Buradaki kimse pizza sipariş etmedi.

لا أحد طلب بيتزا هنا.

Buradaki problem nöroplastisitenin iki yönde çalışabilmesi.

المشكلة هنا هي بأن المرونة العصبية يمكن ان تعمل باتجاهين.

Buradaki bazı insanların düşüncelerini tahmin edebiliyorum

فيمكنني تصور بعض الناس وهم

Buradaki kıyıda bunlardan bir sürü var.

‫يوجد الكثير منها‬ ‫بطول الساحل هنا.‬

Buradaki çoğu yaratık ufak ve çeviktir.

‫معظم المخلوقات هنا صغيرة ورشيقة الحركة.‬

Fakat buradaki tek avcılar foklar değil.

‫لكن الفقمات ليست الصيادة الوحيدة هنا.‬

Fakat buradaki ilginçlik nerede biliyor musunuz?

ولكن هل تعرف أين الشيء المثير هنا؟

Buradaki kimse Tom'un neye benzediğini bilmiyor.

لا أحد هنا يعرف هيئة توم.

- Buradaki iklim ılımandır.
- Burada iklim ılımandır.

الجو معتدل هنا.

ES: Peki Cohh, acaba buradaki TED seyircisiyle

إي إس: لذا كو هل يمكنك مشاركة جمهور TED--

Buradaki fikir, malzeme miktarını en aza indirgemek.

الفكرة هنا هي أنني أقلل كمية المواد.

Buradaki birisi bunun nasıl yapılacağını biliyor mu?

هل من أحد يعلم كيفية القيام بهذا؟

Buradaki hiç kimse bu dövüşü hatırlıyor mu bilmiyorum,

لا أعلم إن كان هناك شخص يتذكر ذلك القتال

Buradaki bir klima havanın, restoranın bu kısmında dolaşmasını sağladı.

جهاز التكييف الموجود هنا، أبقى حركة الهواء في هذا الجزء من المطعم.

Bakın, buradaki her şey dağılıyor. Ama börtü böcek aramak için mükemmel bir yer.

‫انظر، كل شيء هنا يتداعى.‬ ‫ولكنه مكان رائع للبحث عن الزواحف.‬