Translation of "Tom" in Arabic

0.021 sec.

Examples of using "Tom" in a sentence and their arabic translations:

- Tom biliyor.
- Tom bilir.
- Tom tanıyor.
- Tom tanır.

توم يعرف.

- Tom zamparadır.
- Tom çapkındır.
- Tom hovardadır.

توم زير نساء.

Tom.

‫"توم".‬

- Merhaba, Tom.
- Merhaba Tom.

مرحبا يا توم.

- Benim adım Tom.
- Adım Tom.
- İsmim Tom.

إسمي توم.

- Tom işini kaybetti.
- Tom kovuldu.

- خسر توم وظيفته.
- فقد توم وظيفته.

- Benim adım Tom.
- İsmim Tom.

إسمي توم.

- Tom orada.
- Tom orada dışarıda.

توم هناك.

- Tom dindardır.
- Tom dini bütündür.

توم متديّن.

- Tom tabloyu sildi.
- Tom masayı temizledi.
- Tom masayı sildi.

مسح توم الطاولة.

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.
- Tom benim dostumdur.

توم صديقي.

Tom yok.

توم غائب.

Tom evdedir.

- توم في البيت.
- توم موجود في المنزل.

Nasılsın, Tom?

كيف حالك يا توم؟

Tom dinlemiyordu.

لم يكن توم يستمع.

Tom yıpranmıştı.

كان توم منهكا.

Tom mutluydu.

كان توم سعيدا.

Tom meşgul .

كان توم مشغولا.

Merhaba Tom.

أهلا يا توم!

Tom öldü.

توم مات.

Tom bilmiyor.

توم لا يعلم

Tom nerede?

أين توم؟

Tom bekliyor.

توم ينتظر.

Tom gitti.

لقد غادر توم.

Tom kayboldu.

لقد خَسِرَ توم.

Tom taşındı.

لقد تحرك توم.

Tom gülümsedi.

توم إبتسم.

Tom esnedi.

توم تثاءب.

Tom kazandı.

- توم فاز.
- لقد ربح توم.

Tom nasıl?

- كيف توم؟
- كيف حال توم؟

Tom sıkı.

إن توم شديد.

Tom izliyor.

توم يشاهد

Tom burada.

توم هنا

Tom özgürdür

توم حُرٌ.

Tom gemide.

توم على ظهر السفينة.

Etkilendim, Tom.

انا مندهش , توم

Tom büyüktür.

توم كبير

Tom etkilenmedi.

توم لم يكن متأثر.

Tom anlar.

توم يفهم

Tom çıplaktı.

كان توم عاريًا.

Tom ayıktı.

توم كان رصيناً.

Tom yakındı.

كان توم قريبا.

Tom kaçıyor.

توم يهرب.

Tom katı.

توم قاس

Tom kazanmayacak.

لن يفوز توم.

Tom, ciddiyim.

أنا جادٌّ يا توم.

Tom mutlu.

توم سعيد

Tom Boston'ludur.

توم هو من بوستون.

Tom boşanmış.

توم مطلق.

"Tom!" "Mary!"

"يا توم!" "يا ماري!"

Tom yenilmez.

"توم" لا يُهزمُ.

Tom kaçacak.

سيهرب توم.

Tom pişman.

توم نادم

Tom duygusaldır.

- توم عاطفى
- توم حساس

Tom mutludur.

توم سعيد

Tom ürperdi.

ارتجف توم.

- Tom peyniri sevmez.
- Tom peynirden hoşlanmaz.

- توم لا يحب الجبنة.
- توم لا يحب أكل الجبن.

- Tom benim arkadaşımdır.
- Tom benim arkadaşım.

- توم صديقي.
- توم هو صديق لي.

- Tom piyangoyu kazandı.
- Tom lotaryayı kazandı.

توم فاز باليانصيب.

- Tom ölümden korkmaz.
- Tom ölmekten korkmuyor.

توم لا يخاف من الموت.

- Tom, ölümden korkmuyor.
- Tom ölümden korkmaz.

توم لا يخاف من الموت.

- Tom hâlâ Boston'dadır.
- Tom hâlâ Boston'da.

لا يزال توم في بوسطن.

- Tom bir Müslüman.
- Tom bir Müsümandır.

توم مسلم.

- Tom evde değildir.
- Tom evde yok.

توم ليس في البيت

- Tom fikrini değiştirmeyecek.
- Tom görüşünü değiştirmeyecek.

توم لن يغير رأيه.

- Tom bir çevirmen.
- Tom bir tercüman.

توم مترجم.

- Tom yüzüstü yere kapaklandı.
- Tom yüzünün üzerine düştü.
- Tom yüzüstü yere yapıştı.
- Tom yüzükoyun yere kapaklandı.
- Tom yeri öptü.
- Tom eline yüzüne bulaştırdı.

سقط توم على وجهه.

- Tom Fransızca öğretmeni.
- Tom bir Fransızca öğretmeni.

توم مدرس فرنسية.

- Tom sorumlu bir sürücüdür.
- Tom sorumlu sürücüdür.

توم سائق مسؤول.

- Tom her zaman abartır.
- Tom hep abartır.

يبالغ توم دائما.

- Tom, Mary'ye ateş etmedi.
- Tom Mary'yi kovmadı.

توم لم يطرد ماري

- Böyle olmasını Tom istedi.
- Bunu Tom istedi.

سأل توم عن هذا.

- Tom onu affetmemi istedi.
- Tom kendisini affetmemi istedi.
- Tom onu bağışlamamı istedi.
- Tom benden af diledi.

طلب مني توم مسامحته.

- Tom benimle tanışmak ister.
- Tom benimle görüşmek ister.
- Tom benimle buluşmak ister.

يريد توم اللقاء بي.

- Sözlerine dikkat et, Tom.
- Ağzından çıkanlara dikkat et, Tom.
- Diline hakim ol, Tom.
- Laflarına dikkat et, Tom.

انتبه لما تقوله يا توم.

Ben Tom Thum

اسمي توم ثوم،

Tom evde değildir.

توم ليس في البيت.

Tom frizbi oynuyor.

توم يلعب الصحن الطائر.

Acele et, Tom.

بسرعة يا توم؟

Merhaba Tom. Günaydın.

مرحباً, توم. صباح الخير.

Tom da oradaydı.

كان توم هنا أيضاً.

Tom kaşlarını çattı.

قطب توم حاجبيه.

Tom hızlı koşabilir.

يستطيع توم الركض بسرعة.

Tom pencereyi kırdı.

كسر توم زجاج النافذة.

Tom bir öğrencidir.

توم طالب.

Tom arabayı sürdü.

- قاد توم السيارة.
- ركب توم السيارة.

Tom solgun görünüyor.

يبدو توم شاحب الوجه.

Tom kendini incitti.

- آذى توم نفسه.
- توم اذي نفسه.

Tom yavaşça yürür.

توم يمشي ببطئ.

Tom nerede doğdu?

أين وُلِدَ توم؟

Tom tenis oynayamaz.

توم لا يمكنه لعب التنس.

Tom peynir sever.

يحب توم الجبنة.

Tom bileğini burktu.

توم لوي كاحله.