Translation of "Deyip" in Arabic

0.003 sec.

Examples of using "Deyip" in a sentence and their arabic translations:

"Birlikte uçabiliriz" deyip elimi tutup

بمسك يدي وقوله "يمكننا الطيران معا"

deyip kendimi parçalamaya devam edebilirdim.

أحبوا الإشادة بأنفسهم حينما استطاعوا أن يقولوا عن طفلة:

Neyse.. deyip hayatımıza devam ederiz

على أي حال .. نقول ونواصل حياتنا

Kafamdaki cılız ses şöyle deyip durdu:

بقي الصوت الصغير الذي في عقلي يقول،

Acaba gerçekten batıdan mı doğacak deyip

أتساءل عما إذا كان سيولد من الغرب.

Sonra da parkmetreye para atmam gerekiyor deyip

إلى حين أخبرته أنني أريد وضع نقود إضافية في جهاز التوقف السيارات ،

Zamanı geldi deyip babasına rest çekip şirketten ayrılıyor

قائلين إنه حان الوقت لراحة والده وترك الشركة

Her yaşadığımız depremden bundan ders almalıyız deyip almıyoruz malesef

للأسف ، لا نقول ما إذا كان ينبغي لنا أن نتعلم دروسًا من كل زلزال نعيش فيه.

Bir şey öğrendiğinizde ya bu bilgi kesin doğrudur deyip bunu

عندما تتعلم شيئًا ما ، يمكنك القول أن هذه المعلومات صحيحة تمامًا.

Küçük bir yılan olduğu için insanlar "Bir şey olmaz ya" deyip hemen hastaneye gitmiyorlar.

‫للأسف، فإن الناس لا تتصرف بفعالية كبيرة‬ ‫لأنها أفعى صغيرة جداً،‬ ‫يقولون، "سيكون الأمر على ما يرام."‬ ‫وغالباً لا يذهبون إلى المستشفى.‬

Alo abi 5 dakikaya ordayım ya 5 dakika bak vallahi bak 5 dakika'ta ordayım deyip

مرحبا اخي انا هنا لمدة 5 دقائق ابحث لمدة 5 دقائق انظر الي انا موجود لمدة 5 دقائق