Translation of "Neyse" in Arabic

0.010 sec.

Examples of using "Neyse" in a sentence and their arabic translations:

neyse

على أي حال

neyse!

على أي حال!

Sebebi her neyse

وبغض النظر عن السبب،

Neyse, işi almadım.

على أي حال، لم أحصل على الدور.

Neyse ki başaramadı

فشل، لحسن الحظ

Neyse, ilerleme kaydediyoruz.

بأيّة حال، نحقّق تقدّماً.

Neyse, İşte böyle.

لذلك.

De konuşamıyoruz... neyse...

لا يمكننا التحدث ... على أي حال ...

Neyse sandık diyorduk

على أي حال كنا نقول الصدر

Neyse konumuza dönelim

على أي حال دعونا نعود إلى موضوعنا

neyse konumuza dönelim

على أي حال دعونا نعود إلى موضوعنا

Neyse Jason'ın evine geldik,

وصلنا منزل جايسون

Neyse... Bunun için yine

لكن... إنّها الفرضيّة نفسها

neyse artık dönelim çocukluğumuza

على أي حال دعونا نعود إلى طفولتنا

neyse dönelim Fatih Portakal'a

على أي حال دعونا نعود إلى فاتح بورتاكال

şüphelendirici bir durum neyse

مهما كان الوضع المريب

Neyse konuyu biz dağıtmayalım

على أي حال ، دعنا لا نحل الموضوع

Neyse ki değişim yaşandı.

على أي حال حدث التغيير،

Her neyse, saat kaç?

كم الساعة على أي حال؟

Neyse dedim, gideyim yapayım.

قلت على أيٍّ، لأذهب وأفعل ذلك.

Neyse ki şişlik dağılmaya başladı

لحسن الحظ، برز التورم،

Hayat böyle neyse diyelim geçelim

دعنا نقول مهما كانت الحياة

neyse bizim konumuz değil o

على أي حال هذا ليس موضوعنا

neyse dönelim Türk Tarih Kurumuna

على أي حال ، دعنا نعود إلى الجمعية التاريخية التركية.

neyse.. deyip hayatımıza devam ederiz

على أي حال .. نقول ونواصل حياتنا

Ama neyse ki gerek kalmadı.

‫لكن لحسن الحظ، لم أحتج إلى ذلك.‬

Neyse sorun değil. Öğle vakti.

لا يهم. إنه وقت الغداء.

Her neyse, futbolu bırakmak zorunda kaldım.

على أي حال ينبغي أن أتخلى عنها.

Neyse ki acil durum telsizimiz var.

‫لحسن الحظ أن لدي ‬ ‫جهاز الإرسال الخاص بالطوارئ.‬

Neyse ki, böyle bir şey var:

لحسن الحظ، يوجد شيءٌ ما،

Polizei izlemeyen ne bilim bilemedim neyse

لم أكن أعرف ما العلم الذي لم يتبع الشرطة

Yok yok olmaz ama yinede neyse

لن تختفي ولكن على أي حال

Neyse ki tam da bunların ortasında

ولكن لحسن الحظ، في وسط كل ذلك

Neyse ki birkaç ay önce, 2018'de

لحسن الحظ، قبل عدة أشهر في 2018،

Neyse ki teknoloji bu deneyimi kolaylaştırmaya başladı.

لكن التكنولوجيا بدأت تسهّل هذه التجربة.

neyse... her şey yasalara uygun problem yok

على أي حال ... كل شيء مشكلة قانونية

Neyse ki bu durum çok uzun sürmedi

ولكن، لحسن الحظ ذلك لم يأخذ وقتًا طويلاً،

Neyse ki şansılıydım ve benim çılgınca fikirlerimi

ولحسن الحظ، أني أعمل مع شخص

neyse, zaten felsefede iş alanı da yoktu.

ولا يوجد وظيفة في الفلسفة، بتاتاً.

Neyse ki, Tom'un fazladan bir şemsiyesi vardı.

لحسن الحظ وجود مظلة إضافية مع توم.

Neyse ki belki de bunu yapmak zorunda değiliz.

ولحسن الحظ، قد لا نضطر إلى ذلك.

Neyse sonra kabin memuru geldi, biniş kartlarımıza baktı.

أخدت مضيفة الطائرة أرقام مقاعدنا.

Neyse ki başarıya ulaşmanın bir sürü yolu var.

‫لحسن الحظ هناك العديد من الطرق‬ ‫لإحراز النجاح.‬

neyse bu konuya birazdan geri geleceğim İbrahim Müteferrika

على أي حال ، سأعود إلى هذه المشكلة قريبًا إبراهيم موتيفريكا

Neyse ki, toprak bozunması ve iklim değişikliği olan

لحسن الحظ، هناك حل

Düşüncesi her neyse ona göre bir cevapla gelmeyi

الصديق الذي مهما كان السؤال،

Neyse ki başarıya ulaşmak için birden fazla yol var

‫لحسن الحظ أن هناك مسارات عديدة ‬ ‫يمكننا أن نسلكها لننجح‬

Neyse ki istenmeyen gebelik oranı son birkaç yıl içerisinde

لحسن الحظ، فمعدل حالات الحمل غير المقصود قد انخفض خلال السنوات القليلة الماضية

neyse daha bizim NASA ya gitmemize çok var. çok!

على أي حال ، لا يزال لدينا الكثير للذهاب إلى وكالة ناسا. الكثير!

Kamyon okul binasına çarptığında neyse ki kimse ağır yaralanmadı.

لحسن الحظ أنه لم يصبْ أحد بجروح خطيرة عندما اصطدمت الشاحنة بمبنى المدرسة.

Sokulacak olursa ölebilir. Ama neyse ki arılar saldıramayacak kadar üşüyor.

‫يمكن للسعة واحدة قتلها.‬ ‫لكن لحسن الحظ،‬ ‫هذه النحلات تشعر بالبرد ولن تهاجم.‬

Neyse ki onun için bir seyirci tarafından tamamlandı… ve seyirci, genç

الذي أكمله لحسن الحظ من قبل أحد المارة ... والمتفرج هو المراهق

Neyse ki, tam Dima'nın uyuduğu sokağın dışında bir Armani mağazası vardı.

لحسن الحظ، كان هناك محل "أرماني" قريبًا من الرواق الذي نام فيه ديما.

Seçim sizin. Kararınız neyse onu yapacağım. Bir karar verin. Dana bizi bekliyor.

‫الخيار لك. سأفعل ما تقرره.‬ ‫اتخذ قرارك. "دانا" في انتظارنا.‬

Tabi şu günlerde bir 3 gün ara vermek zorunda kaldı ama neyse

بالطبع كان عليه أن يأخذ استراحة لمدة 3 أيام ، ولكن على أي حال

neyse o oyunlarımızı hatırladık o günlerimizi hatırladık ve mutlu olduğumuzu düşünüyorum en azından

على أي حال ، تذكرنا ألعابنا ، تذكرنا تلك الأيام وأعتقد أننا سعداء على الأقل

neyse uzatmayalım şimdi bu konuyu. ama bu konu ile ilgili video çekebiliriz ha!

على أي حال ، دعنا لا نوسع هذه المشكلة الآن. لكن يمكننا تصوير فيديو حول هذا الموضوع!