Translation of "Kendimi" in Arabic

0.006 sec.

Examples of using "Kendimi" in a sentence and their arabic translations:

Kendimi yıkadım.

غسلت نفسي.

Kendimi bildim bileli

ما استطيع تذكره،

kendimi denklemden çıkarmak.

هو محاولة استبعاد نفسي من المعادلة.

Kendimi iyi hissetmiyorum.

‫لا أشعر بأنني على ما يرام.‬

Kendimi pencereye attım

دفعتُ نفسي لأصلَ للنافذة،

Kendimi yenilmez hissetmiştim.

شعرتُ بالقوة والمناعة.

"kendimi kötü hissediyorum"

أنا اشعر بالحزن الآن.

Kendimi kötü hissediyorum.

أنا مريض.

Kendimi kullanılmış hissettim.

أشعرُ بأنه يتم استغلالي.

Kendimi kötü hissettim.

شعرت سيئة.

Kendimi öldürmek istedim.

أردت الانتحار.

Ben kendimi öyle hissettim.

شعرتُ مثل ذلك.

Bulaşık yıkarken buluyorum kendimi.

أنني سأكون الشخص الذي يقف بجوار مديري.

Ben toplantıda kendimi sunacağım.

سوف أقدم نفسي في الاجتماع.

Kendimi biraz hasta hissediyorum.

أشعر أنّي مريض قليلا.

Hayatın bana sunduklarına kendimi açtım

أنفتحت على الكون وما يمنحه لي من فرص،

kendimi denklemin diğer tarafında buluyorum

وجدت نفسي ملقاة في الطرف الآخر من المعادلة،

Hatta kendimi delirmiş gibi hissettim.

في الواقع شعرت أنني تناولت حبوباً للجنون

Kendimi bu ikiyüzlülük anlarında yakaladığımda

وعندما وجدت نفسي في تلك لحظات النفاق

Deyip kendimi parçalamaya devam edebilirdim.

أحبوا الإشادة بأنفسهم حينما استطاعوا أن يقولوا عن طفلة:

Yine kendimi geliştirmeye karar verdim,

قررت أن أُحسن من نفسي مجددًا

Mutsuz olurdum ama kendimi öldürmezdim.

لن أكون سعيدًا، لكن لن أقتل نفسي.

- İyi hissetmiyorum.
- Kendimi iyi hissetmiyorum.

أشعر بوعكة.

Artık kendimi burada güvende hissetmiyorum.

لم أعد أشعر بالأمان هنا.

Bir dakikalığına kendimi muaf tuttum.

استأذنت لدقيقة.

Kendimi kaybetmemek için yüzümü çevirmem gerekiyor.

نظرت بعيدًا حتى أستطيع تمالك نفسي

Ve kendimi eğlence seçeneklerinden yoksun görmüyorum.

ونادراً ما أعرِّف نفسي بأني أفتقر إلى الخيارات الترفيهية.

Kendimi biraz sevdirmek için bir şey.

شيئ يقتلني بعض الشيء.

Kendimi seçkin erkeklerden biri olarak görürdüm.

وظننت أنني من الشباب الجيدين،

Kendimi bir çocuğa tanıtmak için uzandım,

عندما أردت أن أُقدم نفسي للولد،

Kendimi, kültürümün içinde gerçekçi bir şekilde

وأن تطلعاتي غير الواقعية

Ancak kendimi nefret dolu görüşlerden uzaklaştırırken

تعلمت أن أضع مسافة بيني وبين وجهات النظر التي تحمل الكراهية

Başımı kaybetmemek için kendimi kontrol ediyorum.

أنا متحكم في نفسي كي لا أفقد صوابي.

Ve kendimi kampüsten 8 mil uzakta buldum,

وانتهى الأمر وأنا أبعد ثمانية أميال عن الحرم الجامعي

Aslında, sayesinde kendimi daha da kötü hissettim.

في الحقيقة ، هي جعلت شعوري يزداد سوءًا.

kendimi yalnız hissettiğimde bana yoldaşlık ettiğin için

كلّ يوم شعرت فيه بالوحشة

Kendimi geri dönüşü olmadan aşağıda bulmak istemem.

‫لا أريد أن أجد نفسي هنا بالأسفل‬ ‫بلا مخرج.‬

Ve bana sunacaklarına karşılık kendimi açık tutmaktır.

ولأكون دائما متطلعاً على ما يقدمه الكون

Ona kendimi Scrabble'da gerçekten çok ilerlettiğimi söylediğimde

وحين أبلغته بأنني أتقن "لعبة الخربشة" إتقانًا بالغًا،

Ben de kendimi yokmuşum gibi göstermeye çalıştım.

وحاولت أن أخفي نفسي،

Bu görüşleri sunan insandan kendimi soyutlamamayı öğrendim.

من دون أن أضع مسافة بيني وبين الشخص الذي يحمل وجهات النظر تلك.

Tom'a bir şey olduysa kendimi asla affetmeyeceğim.

لن أسامح نفسي إن حدث شيء لتوم.

Ama Howard beni, kendimi belirsizliğe açmaya teşvik etti,

ولكن هاورد حثّني على أن أنفتح على الشك،

Buna kesinlikle kafayı takmış ve kendimi kaptırmış durumdayım.

وأنا مولع ومفتون بهذا قطعاً.

Kendimi uyuşturucu satıcıları ve çete üyelerini üstün görürken bulmuştum.

ووجدت نفسي اتخذ اعضاء العصابات وتجار المخدرات مثل أعلى.

Bir fotoğrafçı olarak gerçekten kendimi bu konuda kontrol etmeliyim.

كمُصورة، يجب علي مراقبة نفسي في ذلك.

kendimi bu istatistik dışında tutabilmek adına üç teknik geliştirdim.

لأُبقي نفسي خارج تلك الإحصائيات.

Bir gazeteci olarak kamerayı çevreye tutar halde buldum kendimi,

كصحفي، وجدت نفسي أدير العدسة

Ama sonunda El Cap'e karşı kendimi denemeyi kabul ettim.

لكن في النهاية تقبلت الأمر، حيث أردت أن أختبر نفسي ضد "إل كابيتان"

Sözleşmeyi imzalayarak, beş yıl daha kendimi orada çalışmaya adadım.

- بتوقيعي للعقد، ألزمت نفسي بالعمل هناك لخمس سنوات أخرى.
- بتوقيعي للعقد، عاهدت نفسي بالعمل هناك لخمس سنوات أخرى.

çünkü içeride bu iki kızın yanında kendimi kaybetmemem mümkün değil.

لأني لا أستطيع تمالك نفسي داخلها بوجود الفتاتين

Yalnızca bu tür bir iddiayla kendimi okyanus biliminin içinde buldum.

لقد انجذبت إلى علوم المحيطات بسبب مثل هذه التحديات.

Çünkü kendimi o ana kadar ki en içler acısı halde buldum.

لأنّي وجدت نفسي في أكثر الأوضاع إثارة للشفقة على الإطلاق..

Kollarımı denge için kullanıyorum. Ayaklarımı da halata dolayıp kendimi yukarı itiyorum.

‫ذراعاي للتوازن فحسب.‬ ‫يتيح لي لف الحبل حول قدمي ‬ ‫أن أدفع نفسي للأعلى.‬

Ve kendimi ait olduğum yerin orası olduğu düşüncesiyle baş başa buldum

وخطر ببالي أن هذا هو المكان الذي أنتمي إليه

Videoyu on saniye izleyince kendimi akıl hastanesinden kaçan adamı dinliyormuş gibi hissettim

عندما شاهدت الفيديو لمدة عشر ثوانٍ ، شعرت كما لو كنت أستمع للهروب من مستشفى الأمراض العقلية