Translation of "Bunun" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Bunun" in a sentence and their arabic translations:

Bunun gibi.

مثل هذه القصة.

Bunun üzerinde çalışmalıyız.

يجب ببساطة أن نعمل على ذلك.

bunun gücünden faydalanabilir.

عن طريق بناء شراكات بين عائلاتنا ومدارسنا.

Bunun bir şeye

ما دخل هذا

bunun nedeni nedir?

لماذا تمر بيوم جيد ؟

Bunun yerine size

إذا كنت بدلاً من ذلك أخبركم

bunun işime yaramayacağıydı.

اعتقدت أن ذلك لن ينفع معي،

Bunun hakkında düşündüm.

ثم فكرت في ذلك،

bunun gerçekleşmiceğini biliyoruz.

ستستخدم لصالح المواطنين، وليس للحرب.

Bunun cevabı evet.

الجواب هو نعم.

Ancak bunun sonunda,

ولكن في نهاية الأمر،

Bunun anlamı şu

هذا يعني

Bunun olmasını istemedim.

- لم أُرِدْ أن يحدث ذلك.
- لم أكن اريد ان يحدث ذلك

Bunun olmasını beklemiyordum.

لم أكن أتوقّع أن يحدث هذا.

- Tom bunun gerçekleşmesini bekliyordu.
- Tom bunun olmasını umdu.

توقع توم حدوث ذلك.

Peki, bunun sebebi nedir?

والآن، ما سبب ذلك؟

bunun anlamı hisler geçicidir.

وهذا يعني أن المشاعر مؤقتة

Bunun kadınların sürekli nesneleştirildiği,

الان، كيف كل هذا متعلق بالهيب هوب،

Merak ediyorsanız, bunun ötekileştirilen,

عليك أن تأخذ في اعتبارك

Bunun üzerine düşünmemiz lazım.

يجب علينا التفكير في ذلك

İşte bunun bazı örnekleri.

إذا هنا بعض الامثلة على ذلك .

Bunun da sebebi var;

ولهذا الاعتقاد سبب ذو وجاهة:

Bunun gerçek olduğunu düşünemiyorlardı

لم يفكروا به كشيء حقيقي،

Bunun son olduğunu düşünmüştüm.

وظننت أنها النهاية.

Bunun aydınlatıcı olduğunu düşünüyorum.

لقد وجدت هذا التوضيح.

Neden bunun hakkında düşünüyordum?

لماذا كنت أفكر في ذلك؟

Peki, bunun sebebi ne?

فلماذا بشكل عام؟

Neyse... Bunun için yine

لكن... إنّها الفرضيّة نفسها

Aynı bunun gibi, bakın.

‫وهذا أيضاً. انظروا.‬

Bunun için eldiven takmalısınız.

‫تحتاج قفازات للقيام بهذا الأمر.‬

Bunun için helikopteri çağırmalıyız.

‫يجب أن نستدعي المروحية لأجل هذا الأمر.‬

Bunun hediye olmadığını söyledim.

قلت إنها ليست بهدية.

Bunun yerine şunları sormalıyız:

بدلاً من هذا، يجب علينا سؤال الآتي:

Kısmen bunun sonucu olarak

لذا كعائد جزئي لهذا

Bunun üç sonucu olacak.

ستحصل على ثلاث نتائج.

Bunun sebebi o yıllarda

السبب في ذلك كان في تلك السنوات

bunun kararını size bırakıyorum

أترك الأمر لك لتقرر

İnanın bunun sebebini bilmiyorum

صدقني أنا لا أعرف لماذا

Ben bunun okulunu okumadım

لم أقرأ هذه المدرسة

Bunun yanısıra bu anlaşma

بالإضافة إلى ذلك، أوقفت المعاهدة القوات العثمانية التي تم إرسالها للسيطرة

Trump bunun çok farkında

ترامب يدرك ذلك تمامًا

Bunun sorumluluğunu kim üstleniyor?

من سيتحمل المسؤولية بالنسبة لهذا الأمر؟

Bunun benimle alâkası yok.

هذا لا يخصني.

Bunun için özür dilerim.

انا اعتذر لهذا.

Bunun işe yaramasını umalım.

دعنا نأمل أنها تعمل.

Bunun ciddi olduğunu biliyorum.

أنا أعلم أنها كانت خطيرة

Gerçekten bunun olmasını kastetmedim.

لم أقصد بتاتا أن يحدث هذا.

Bunun için nedenini anladım.

فهمت سبب هذا.

Bunun nereden geldiğini bilmiyorum.

لا أعلم من أين أتى هذا.

Bunun tekrar olmayacağını umuyorum.

آمل ألا يحدث هذا ثانيةً.

Bunun hepsi Cemal sayesinde.

كل هذا بفضل جمال.

Bunun meydana gelmemesi gerekirdi.

لم يكن ينبغي أن يحدث هذا.

Tom bunun hakkında endişelenmemeliydi.

ينبغي على توم أن لا يكون قلقا بشأن ذلك.

Bunun bir kaç nedeni vardı.

لعدة أسباب

"Bunun yerine ne olmasını isterdim?"

ماذا أرغب أن يحدث عوضا عن مايحدث الأن؟"

Bunun nasıl işlediğini merak edebilirsiniz.

لذا، يمكنم أن تتساءلوا، كيف تعمل تلك البرامج؟

Bunun biraz maliyetli olduğunu biliyorum.

أعلم أن هذا يبدو كعمل المرتزقة.

Fakat bunun doğru olmadığını biliyoruz.

ولكننا نعرف أن هذا ليس صحيحاً.

bunun oldukça umut vadedici olduğunu,

أستطيع القول الآن كم يحدونا الأمل للغاية،

Bunun için kendilerini zaten ayıplıyor.

فهم بالفعل يشعرون بالخزي مما فعلوا.

Bunun cevabı bana işimden geldi.

الجواب جاء لي من وظيفتي.

Bunun üçüncü dilim olduğunu düşündüm.

لقد كانت هذه لغتي الثالثة،

Ama bunun mümkün olmadığını biliyordum.

لكنني كنت أعرف أنّ هذا ليس ممكناً.

Sekiz yıldır bunun üzerine düşünüyorum.

أترون، لقد كنت أفكر بالأمر لثمانية أعوام حتى الآن.

Bunun nasıl yanacağından emin değilim.

‫لا أعرف كيف سيشتعل تحديداً.‬

Bunun bizi yavaşlatmasına izin vermeyin!

‫لا تدع هذا الأمر يحبطك.‬

Sanırım bunun nedeni sorduğum sorular.

أظن أنها بسبب الأسئلة التي سألتها؛

Ve bunun işe yaradığını hissetmiyorum.

ولا أشعر أنها تؤدي المهمة.

bunun bir komedi olmadığını savunuyor.

أن " نانيت" ليس عرضا كوميديا.

Bunun yerine Batı uyumayı seçti.

في المقابل اختار الغرب النوم

Öyle sanıyorum ki bunun sebebi

اعتقد أن هذا حدث

Biraz da bunun sonucu olarak

لذا كعائد جزئي لهذا

Bunun ne anlama geldiğini söyleyeyim:

لأعطيكم فكرة عما يعنيه ذلك:

Ve bunun geçici olacağını biliyorduk.

وكنا نعلم أنّ هذا سيكون أمرًا مؤقتًا.

bunun kaçınılmaz ve değiştirilmesi imkansız

أنه يمكن أن يكون محتوم

Ve bunun gibi okyanus akıntılarını

وتصنع تصورات عالمية جميلة مثل هذه

Bunun sebebi okulun sabah olması

ذلك لأن المدرسة في الصباح

Işte bunun manası çok derin

يعني عميق جدا

bunun asıl sebebi bu virüsler

السبب الرئيسي لهذا هو الفيروسات

bunun sonunda ise milyonlarca yarasa

في نهاية هذا ملايين الخفافيش

bunun hazır sektörü de varken

في حين أن لديها قطاع جاهز

Işte bunun gibi bir olay

هنا حدث مثل هذا

bunun için ise yalan'a başvurabilir

لهذا ، يمكن أن يشير إلى الكذب

Fakat bunun da doğruluğunu ispatlayamıyoruz

لكننا لا نستطيع إثبات ذلك

Ve bunun için çalışmalara başlıyor

ويبدأ العمل من أجله

Ve bunun sayesinde karşıya geçebiliyorlar

وبفضل ذلك يمكنهم العبور

bunun yerine hafif süvari alayına

إلى فوج هوسار بدلاً من ذلك.

Bunun hakkında bir soru yok.

لا يوجد أسئلة حول هذا!

Bunun sıkıcı olacağını sana söyledim.

قلت لك أن ذلك سيكون مملاً.

Bunun ne olduğunu bilmiyorum bile.

أنا حتى لا أعرف ما ذلك.

Bunun için endişelenme. Kendim gideceğim.

لا تقلق بشأن ذلك, أنا سأذهب بنفسي.

Bunun tekrar olmasına izin veremem.

لا أستطيع أن أدع ذلك يحدث مجددا.

Şimdi bunun hakkında konuşmak istemiyorum.

لا أريد أن أتحدث بشأن هذا الآن.

Bunun sadece Hollywood’da olacağını düşünebilirsiniz.

قد تعتقد أن هذا يحدث فقط في هوليوود ،

Hâlâ bunun adil olduğunu sanmıyorum.

لازلت غير مقتنعا بعدالة ذلك.

Bunun nasıl olduğundan emin değilim.

لست متأكدا كيف حدث ذلك.

Tom bunun hakkında ne düşünüyor?

ما رأي توم حيال هذا؟

Belki ben bunun gerisinde kalabilirim.

ربما أستطيع دعم هذا.

- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musun?
- Bunun ne anlama geldiğini biliyor musunuz?

أتعلم ما يعني هذا؟