Translation of "Sonunda" in Arabic

0.009 sec.

Examples of using "Sonunda" in a sentence and their arabic translations:

sonunda buldum.

‫ها قد ظهرت.‬

Sonunda, geldi.

و أخيراً أتى.

Sonunda geldi.

و أخيراً أتى.

- Sonunda!
- Nihayet!

أنا أدرسُ!

- Sonunda kabul etti.
- Sonunda boyun eğdi.

و أخيراً استسلم.

Sonunda beklemeye değdi

وأخيرًا استحق الأمر الآن عناء الانتظار

2012 yılı sonunda

مع نهاية عام 2012،

Ve konuşmanın sonunda,

وفي نهاية حديثنا قال:

Ve sonunda, dışarıdasın.

وأخيرًا، أنتم بالخارج.

Ancak bunun sonunda,

ولكن في نهاية الأمر،

sonunda ne oluyordu

ماذا حدث في النهاية

Ama eninde sonunda,

ومع ذلك، فعاجلًا أو آجلًا،

Sonunda yağmur durdu.

أخيراً توقف المطر.

Sonunda onu buldum.

- لقد وجدتها أخيرا.
- و أخيرا وجدتها.

Tartışma sonunda halledildi.

في النهاية حل الخلاف.

Sıranın sonunda durdum.

وقفت في آخر الصف.

Sonunda amacına ulaştı.

و أخيراً حقق هدفه.

Sonunda, köye vardık.

و أخيراً وصلنا إلى القرية.

Sonunda göle ulaştık.

أخيراً وصلنا للبحيرة.

Sonunda beni unutacaksın.

ستنساني في نهاية المطاف.

Bana her tartışmamızın sonunda

تجيبني نفس الإجابة

1980'lerin sonunda doğru

كان ذلك حتى نهاية الثمنينات

Yüzyılın sonunda eriyebileceğini söylüyordu.

من الممكن أن تذوب بنهاية هذا القرن.

Avrupalılar birşeyleri sonunda aşmışlar

لقد تغلب الأوروبيون أخيراً على شيء ما

Sonunda ortaokuldan mezun oldum.

و أخيراً أنهيت دراسة المرحلة الإعدادية.

Sonunda, o, sorunu halletti.

و أخيراً حلّت المشكلة.

Savaş sonunda patlak verdi.

اِندلعت الحرب أخيراً.

Sonunda bir iş buldum.

أخيراً، وجدت وظيفة.

Sonunda evlenmeye karar verdi.

وأخيراً قرر أن يتزوج.

Sonunda kayıp anahtarını buldu.

وأخيرًا وجدت مفاتيحها المفقودة.

Tom sonunda gülmeyi durdurdu.

توقف توم عن الضحك أخيرا.

Sonunda raporu yazmayı bitirdim.

أخيرا أنهيتُ كتابة التقرير.

Sami sonunda komadan çıktı.

لقد استيقظ سامي أخيرا من غيبوبته.

Ve sonunda uyur gezerliğe başladım.

وفي النهاية، بدأت في السير أثناء نومي.

Haftanın sonunda da sınav olacaksınız."

لأنني سأختبركم فيها نهاية هذا الأسبوع".

Sonunda okumak için Amerika’ya geldim.

وفي نهاية المطاف أتيت إلى أمريكا.

Geçen yıl sonunda kanıtlar yayınladık,

وفي العام الماضي، نشرنا أخيرًا دليلًا

Flaminius sonunda Servilius'u beklemekten vazgeçiyor.

قرر فلامينيوس أخيرا عدم انتظار سرفيليوس

Almanya'nın Hagen kentinde sonunda bulundu

وجدت أخيرا في هاجن ، ألمانيا

Bunun sonunda ise milyonlarca yarasa

في نهاية هذا ملايين الخفافيش

Videonun sonunda onu da açıklayacağım

سأشرح ذلك في نهاية الفيديو

Ve gün sonunda, yıkamaya bırakın.

"و فى نهاية اليوم ، قم بإلقائه داخل غسالة الملابس"

Hafta sonunda ne yapıyor olacaksın?

ماذا ستفعل في عطلة نهاية الأسبوع؟

Tom yıl sonunda şirketten ayrılacak.

توم سيغادر الشركة في نهاية العام.

Çünkü bulduğumuz şey şu, insanlar sonunda

لأن ما وجدناه

Muhtemelen sonunda IKEA adlı şirket olurdunuz.

فربما تنتهي بشركة تدعى إيكيا.

Eninde sonunda bir karar almanız gerekiyor.

وفي النهاية لابد من اتخاذ القرارات.

Sonunda en büyük varlığımıza yatırım yapabiliriz.

ويمكننا في النهاية الاستثمار في أعظم مصادر قوتنا.

Sonunda bunu nasıl işlediğini öğrenmek için

لذا قررت أن أستكشف.

Ama en sonunda düşünerek mantığıma oturttum.

لكن في النهاية بررتها ظناً أنه

Tüm gezegen önünde sonunda acı çeker.

الكوكب بأسره سيعاني في النهاية.

Merak etme, sonunda her şey iyileşir."

لا تقلقي سيكون كل شيءٍ على مايرام في النهاية"

Vahşi istilacı sonunda veterinerler tarafından yatıştırılıyor

‫خُدر الدخيل المتوحش أخيراً من قبل طاقم طبي‬

Sonunda Büyük Han Mongke,Cengizhan'ın torunu

أخيرًا، ولى مونكو خان، حفيد جنكيز خان، شقيقه هولاكو قيادة

Gün sonunda topladığı materyalleri bize getiriyor,

وبنهاية يومها، تحضر لنا ما جمعته،

Bu mücadele sonunda ise işçiler kazandı

في نهاية هذا الصراع ، فاز العمال

Uçuş sonunda iletişim bilgilerimizi birbirimize verdik.

وفي نهاية الرحلة تبادلنا معلومات الاتصال الخاصة بنا.

- Nihayet bugün Cuma.
- Sonunda bugün Cuma.

و أخيراً أتى الجمعة.

Ve sonunda, belki de önemli değil.

وفي النهاية ، ربما لا يهم.

Sonunda uygun bir çift ayakkabı buldum.

و أخيرا وجدت حذاءا على مقاسي.

Sonunda benim sıram geldi, son derece gergindim,

دوري جاء وكنت في الحقيقة متوترة جدًا،

sonunda gitarı yeniden çalmamı sağlayacak aksesuarlara sahiptim.

كان بحوزتي أخيرًا المسلتزمات مجددًا للعزف على الجيتار،

Bencil devi, duvarı nasıl en sonunda yıktığını

كما أقرأ ببطء لكي أتذكّر العملاق الأناني،

En sonunda hastaneye götürülüp doğru panzehir verilince,

‫أُخذ أخيراً إلى المستشفى‬ ‫وأُعطي الترياق الصحيح،‬

Günün sonunda bu sorumlulukların tümü bize ait.

ففي النهاية، الأمر كلّه مسؤوليتكم.

Ama sonunda, çok şiddetli bir darbe değildi.

لكن في نهاية الأمر، لم يكن هناك إنقلاب عنيف.

Kamu hizmeti veren şirket en sonunda yıktı,

وأخيراً مُزقت شركة المرافق،

Sonunda memurlar gelir ve evlerin kapılarını çalar,

وفي نهاية القصة جاء ضباط التجنيد يقرعون الأبواب ،

Bu yüzden evde, günün sonunda 15 dakikalığına

في المنزل، حددنا وقتاً للكلام،

Ve yıl sonunda Niğbolu`yu geri aldı.

واستردّ العثمانيون نيكوبوليس مع نهاية العام.

Ama sonunda temel, belli başlı bir prensip keşfettim.

لكن في النهاية، وجدت مبدأ أساسيا.

Muhtemelen sonunda Dell Bilgisayar adında bir şirket olurdunuz.

ربما تنتهي بشركة تدعى ديل.

Ve bu yolculuğun sonunda da müzik çıktı karşıma.

وفي نهاية هذه الرحلة الموسيقى طلعت في طريقي.

Eninde sonunda kaybolmanın da bir yer olduğunu anlıyoruz.

لكن جميعنا يعلم بأن "ضياع" هو مكان أيضًا.

Kefalet parasının bir ceza davası sonunda geldiğini biliyorduk,

كنا نعرف أن نقود الكفالة تُرد في نهاية القضية الجنائية،

Geri çekilmenin sonunda parmakları donmuş halde yürüyerek yürüyordu.

وبحلول نهاية فترة التراجع ، كان يسير على قدميه ، وقد أصيبت أصابعه بالصقيع. عندما

Ve savaşın sonunda, her şey bittiğinde, kralına katılmasına

وفي نهاية المعركة ، عندما تنتهي المعركة ، يأسف لأنه لم يُسمح

sonunda, Amerika Birleşik Devletleri'nin Suriye rejimine karşı yaptırımların

العقوبات على النظام السوري ذلك كله لا ينفي توسع امبراطورية

2000 yılının sonunda El-Abadi Irak'ta iktidara geldi

مع اواخر العام الفين واربعة عشر جاء حيدر العبادي للحكم في

Günün sonunda bu dünyada yalnız hissetmemenin bir yolunu bulmak

إيجاد طريقة، في نهاية المطاف، لئلا نشعر أنّنا وحيدون في هذا العالم،

Ama sonunda, bakır levha gravürleri ve tipo açıklamalarını kullanarak

لكن في الحقيقة، شرعت في الحفاظ على القصة

Yani bu gibi siyasi partilerin savundukları fikirler, eninde sonunda

فهذه الحركات السياسية صنعت مجدها بأفكار

Ama sonunda birleşerek evinizde olabilecek kadar küçük olanlara küçülecek,

ولكن من الممكن أن تُدمج وتُصغر إلى طابعاتٍ صغيرة، موجودة في منزلك الخاص،

Ama sonunda El Cap'e karşı kendimi denemeyi kabul ettim.

لكن في النهاية تقبلت الأمر، حيث أردت أن أختبر نفسي ضد "إل كابيتان"

Sonunda aramızdan bazıları bira içti, bazıları da hapse girdi.

انتهى أحدهم بشرب الجعة معنا، بينما دخل الآخرون السجن.

Bu filmde her şey güzel giderken sonunda ağlatmıştı ama

كل شيء سار على ما يرام في هذا الفيلم ، لكنه جعلني أخيرًا أبكي

sonunda karıncada da kendime göre bir özellik buldum yani

لقد وجدت أخيرا ميزة لنفسي في النملة.

Bu zafer için Napolyon sonunda ona Mareşal'in copunu verdi -

لهذا النصر ، منحه نابليون أخيرًا عصا المشير - الوحيدة التي

İspanya'daki savaş en sonunda 240.000 Fransız askerine mal olacaktı:

في نهاية المطاف ، كلفت الحرب في إسبانيا حياة 240 ألف جندي فرنسي

Napolyon sonunda ordunun geri kalanı kadar kötü durumda olmayan

اخيرا اجتمع نابليون مع المقاتل الشرس المرشال اودينو وفيلقه الثاني الذي

Yaklaşık iki ayın sonunda okuma hızım üç katına çıktı

وبعد شهرين تقريبًا، تضاعفت سرعتي في القراءة ثلاثة أضعاف،

Ailelerin sürekli tuhaf işlerde çalışıp sonunda boşta bir iş olmadığını

لقد شاهدت العديد من العائلات تعمل بواظئف غريبة،

Önünde sonunda sizi insanlara götürür. Pekâlâ, şimdi buna yakın duralım.

‫سيقودك في النهاية إلى الناس.‬ ‫حسناً، لنبق بالقرب منه الآن.‬

Ve 2017'nin sonunda 2100'ün üzerinde Taobao köyü var.

وأكثر من 2100 بنهاية عام 2017.

şiddetli çatışmalara girdiler … ta ki sonunda, Prusya direnişi kırılıncaya kadar.

أجل القرى الموجودة على الهضبة ... حتى تم كسر المقاومة البروسية في النهاية.

Bunun sonunda muhteşem bir etkileşim ve derin bir güven oluşabilirdi

‫كان يمكن أن ينتهي الأمر‬ ‫بتواصل مذهل وثقة كبيرة بيننا‬