Examples of using "Traen" in a sentence and their turkish translations:
Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir.
ve getirdikleri tüm tecrübeleri kutlamak istiyoruz.
dipteki zengin besinleri kaldırarak burayı dünyanın
Siyah kediler kötü şanstır.
bir anne ve bir küçük çocuğu koyup
Gözcüler kısa süre içinde iyi bir haberle dönüyor.
Zaman ve koşullar bilgelik getirir.
ve bununla gelen aklının gerisindeki kaygı bulutu da yok.
Çocuklar her gün kitaplarını getirirler.
Aşırı kıskançlık beraberinde sahip olma isteği ve güvensizlik getirir.
Bahar yağmurları yaz çiçeklerini getirir.
besinlerindeki karbonu suyun derinliklerine taşıyorlar,
Dişi aslan, Yeni Ay'ın kara gecelerinin getirdiği avantajı yakında kaybedecek.