Translation of "Mala" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "Mala" in a sentence and their turkish translations:

- ¡Mala suerte!
- ¡Qué mala suerte!

- Kötü talih!
- Şansına küs!

Mala idea.

Kötü bir fikir.

¡Mala suerte!

Kötü şans!

Eres mala.

Sen kötüsün.

¿Es mala?

Kötü mü?

- Sos una mala persona.
- Eres una mala persona.

Sen kötü birisin.

Tengo mala vista.

Benim kötü görüşüm var.

¡Qué mala noticia!

Ne kötü haber!

¡Qué mala película!

Ne kötü bir film!

Tengo mala suerte.

Ben şanssızım.

No fue una mala idea. Solo tuvimos mala suerte.

Bu aslında kötü bir fikir değildi, sadece şanssızdık.

- No es una mala idea.
- No es mala idea.

O kötü bir fikir değil.

- No es una mala persona.
- No es mala persona.

O kötü bir insan değil.

- Es una mala persona.
- Ella es una mala persona.

O kötü bir kişi.

- Tom tiene mala reputación.
- Tom tiene una mala reputación.

Tom kötü bir üne sahiptir.

- Decir eso da mala suerte.
- Decir eso trae mala suerte.

Onu söylemek uğursuzluk getirir.

- Mary es una niña mala.
- María es una niña mala.

Mary kötü bir kız.

- No es una mala muchacha.
- No es una niña mala.

O kötü bir kız değil.

- No soy una mala persona.
- No soy ninguna mala persona.

Ben kötü bir insan değilim.

¡Fue una mala idea!

Bu kötü bir karardı!

Porque tiene mala costumbre

çünkü kötü alışkanlık edinir

No es mala persona.

O kötü bir insan değil.

Él tiene mala vista.

- Onun görme kabiliyeti kötü.
- O kötü görme duyusuna sahip.

Era una mala idea.

O kötü bir fikirdi.

Soy una mala persona.

- Ben kötü bir insanım.
- Kötü bir insanım.
- Ben kötü bir adamım.

Es una mala persona.

O kötü bir kişi.

Esa es mala señal.

- Bu kötü bir işaret.
- Bu hiç hayra alamet değil.

Es una mala idea.

Bu kötü bir fikir.

Tom tiene mala salud.

Tom'un sağlık durumu kötü.

Fue una película mala.

Bu kötü bir filmdi.

Es una mala inversión.

Kötü bir yatırım.

- Eres malo.
- Eres mala.

Sen kötüsün.

Sos una mala influencia.

Sen kötü bir etkisin?

Tom tiene mala vista.

Tom'un kötü bir görüşü var.

No es mala idea.

O, öylesine kötü bir fikir değil.

Disculpa la mala pronunciación.

Telafuzu katlettiğim için beni affet.

¿Soy una mala persona?

- Ben kötü biri miyim?
- Ben kötü bir insan mıyım?

Da una mala impresión.

Kötü bir izlenim bırakıyor.

Tiene muy mala letra.

Onun çok kötü bir el yazısı var.

¡Qué niña más mala!

Ne kötü bir kız!

- ¿Es malo?
- ¿Es mala?

- Pis midir?
- Kötü müdür?

- La película no era demasiado mala.
- La película no fue demasiado mala.

Film çok fena değildi.

"Sí, la violación es mala.

"Evet, tecavüz yanlış.

Y tomé una mala decisión.

Ardından, kötü bir karar aldım.

La idea no es mala.

Fikir fena değil.

Ella fue mala con él.

O ona karşı kabaydı.

No soporto su mala educación.

Onun kabalığına dayanamam.

Ella es una mala mentirosa.

O kötü bir yalancıdır.

Él tomó una mala decisión.

Kötü bir karar verdi.

Él es una mala influencia.

Onun kötü bir etkisi var.

Ella es una mala influencia.

Onun kötü bir etkisi var.

Nuestra mala suerte fue temporaria.

Kötü şansımız geçiciydi.

Fumar es una mala costumbre.

Sigara içmek kötü bir alışkanlık.

Tom es una mala influencia.

Tom'un kötü bir etkisi var.

No soy una mala persona.

- Ben kötü bir kişi değilim.
- Ben kötü bir insan değilim.

La prisa es mala consejera.

- Acele işe şeytan karışır.
- Acele ile menzil alınmaz.
- Acele giden ecele gider.
- Acele yürüyen yolda kalır.

Ella tiene una mala reputación.

Onun kötü bir ünü var.

Esa es una mala noticia.

Bu kötü haber.

Ese hombre tiene mala fama.

- O adam kötü bir üne sahiptir.
- O adamın kötü bir şöhreti var.

Tom era una mala persona.

Tom kötü bir adamdı.

Regresar fue una mala elección.

Geri dönmek kötü bir seçimdi.

La decoración no es mala.

- Dekorasyon kötü değil.
- Süslemeleri fena değil.
- Dekorasyon fena değil.

Lo hizo de mala gana.

İsteksizce yaptı.

- No es una mala idea.
- No es mala idea.
- No está mal esta idea.

- O fikir fena değil.
- O kötü bir fikir değil.

- Soy el malo.
- Soy la mala.
- Yo soy el malo.
- Yo soy la mala.

Ben kötü biriyim.

Que esto es una mala decisión.

bu kötü ve acı bir karar.

Quizás no sea una mala idea.

Bu muhtemelen kötü bir fikir değil.

Pero, con una mala visión nocturna,

Ama gece iyi göremediklerinden...

Los vecinos dicen: "¡Qué mala suerte!"

Ve komşular 'İşte bu kötü talih.'

La cuarentena no es mala porque

Karantina kötü bir şey değildir çünkü

Estoy preocupado por su mala salud.

Ben onun kötü sağlığı hakkında endişe duyuyorum.

Los gatos negros traen mala suerte.

Siyah kediler kötü şanstır.

Su escuela parece ser muy mala.

Onların okulu çok kötü görünüyor.

- Eres muy malo.
- Eres muy mala.

Çok kötüsün.

- No soy malo.
- No soy mala.

Ben kötü değilim.

- ¿Es malo?
- ¿Está mal?
- ¿Es mala?

- Kötü mü?
- Kötü müdür?

Tuve una racha de mala suerte.

- Arka arkaya şanssızlıklar yaşadım.
- Bir dizi şanssızlık yaşadım.

Sabía que era una mala idea.

Bunun kötü bir düşünce olduğunu biliyordum.

Tom está en muy mala forma.

- Tom korkunç biçimde.
- Tom'un dış görünüşü felaket.

¿Cómo reaccionó a la mala noticia?

Kötü habere nasıl tepki verdi?

Deberíamos acabar con tan mala costumbre.

Bu kötü alışkanlığı bırakmamız gerek.

Tom se fue de mala gana.

Tom isteksizce terk etti.

Tengo una mala noticia para ella.

Onun için kötü haberim var.

Es un bar de mala muerte.

Bu bir dalış çubuğu.

¿Es una mala idea comer cucarachas?

Hamamböceği yemek kötü bir fikir değil mi?