Translation of "Mamá" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Mamá" in a sentence and their turkish translations:

Mamá lloró.

Anne bağırdı.

¡Gracias, mamá!

Teşekkürler anne.

Que pasa mamá

anne ne olur

Buenas noches, mamá.

İyi geceler, anne.

Mamá tiene fiebre.

Annemin ateşi var.

Mamá está trabajando.

Annem çalışıyor.

¿Tu mamá sabe?

- Annen biliyor mu?
- Anneniz biliyor mu?

Te quiero, mamá.

Seni seviyorum anne.

¿Adónde vas, mamá?

Nereye gidiyorsun anne?

Mary es mamá.

Mary bir anne.

¿Dónde está mamá?

Annem nerede?

Mamá tiene razón.

Anne haklı.

Mamá compró manzanas.

Annem elma satın aldı.

- Hasta mi mamá sabe.
- Hasta mi mamá lo sabe.

Annem bile bilir.

Mamá viene al rescate.

Anne imdada yetişiyor.

La mamá estaba bien,

Anne çok iyi gidiyordu,

¡Mamá, estoy en casa!

Evdeyim, anne!

¡Mamá, eres una explotadora!

Anne, sen bir sömürücüsün!

Mamá hirvió diez huevos.

Annem on yumurta kaynattı.

¿Conoces a su mamá?

Onun annesini tanıyor musun?

¡Mi mamá me matará!

- Annem bana çok kızacak.
- Annem beni öldürecek.

Y tu mamá también.

Ve senin annen de.

Quiero a mi mamá.

Annemi istiyorum.

Mi mamá está loca.

Annem çılgın.

¿Cuántos huevos compró mamá?

Annen kaç tane yumurta aldı?

Mi mamá es sobreprotectora.

Benim annem aşırı korumacıdır.

Mamá fue al supermercado.

Annem süpermarkete gitti.

¿Qué dijo tu mamá?

Annen ne dedi?

Mamá estaba atareada cosiendo.

Annem dikiş işleriyle meşguldü.

Hablas como tu mamá.

Annen gibi konuşuyorsun.

- Mamá, acompañame a la tienda.
- Mamá, ven conmigo a la tienda.

Anne, mağazaya benimle gel.

Mamá y Priya vivían solas.

Annesi ve Priya yalnız yaşıyorlardı.

Priya le suplicó a mamá:

Priya annesine yalvardı,

Para una cena con mamá,

Ya da annelerin buluştuğu bir yemekte

Mamá ha puesto la mesa.

Annem masayı hazırladı.

Mamá nos trajo un perrito.

Annem bize bir yavru köpek satın aldı.

Ella es como su mamá.

O, annesi gibidir.

Mamá siempre tiene la razón.

Annem her zaman haklıdır.

Mamá, ¿dónde está el gato?

Anne, kedi nerede?

Mamá está preparando la cena.

Annem akşam yemeğini hazırlıyor.

¡Mamá, Tom me está pegando!

Anne, Tom bana vuruyor!

Yo extraño a mi mamá.

Annemi özlüyorum.

Mamá está preparando la comida.

Anne öğle yemeği hazırlıyor.

Llévale esto a tu mamá.

Bunu annene götür.

Mamá, ¿puedo irme a nadar?

Anne, yüzmeye gidebilir miyim?

Mamá es mayor que papá.

Annem babamdan yaşça daha büyük.

¿Cuándo volverá a casa mamá?

Annem ne zaman eve gelecek?

Mi mamá sabe hacer tortas.

Annem nasıl kek yapacağını bilir.

Mamá nos preparó el almuerzo.

Annem bize öğle yemeği hazırladı.

Mi mamá toca bien piano.

Annem iyi piyano çalar.

Hasta mi mamá lo sabe.

Annem bile bunu bilir.

¡Mamá, para, me estás avergonzando!

Anne! Dur! Beni utandırıyorsun.

¡Mamá! ¡Héctor me está chinchando!

Anne! Hector benim canımı sıkıyor!

Creo que mi mamá sabe.

Sanırım annem biliyor.

¿Cuándo vamos a cenar, mamá?

Akşam yemeğini ne zaman yiyeceğiz, Anne?

Mamá, ¿dónde está mi pañuelo?

Anne, mendilim nerede?

Mamá está preparando una tarta.

Annem pasta yapıyor.

¿Está mamá riñendo al caballo?

Anne atı azarlıyor mu?

- Mamá, ¿todavía te acuerdas de cómo se hace?
- Mamá, ¿todavía recuerdas cómo se hace?

Anne, onu nasıl yapacağını hâlâ hatırlıyor musun?

Ella vive con su mamá ahora.

Şimdi annesi ile yaşıyor.

Y recientemente me convertí en mamá.

ve en son olarak da anne oldum.

Uno ama a su mamá exigente.

Kılı kırk yaran annenizi seviyorsunuz.

Quiero regalar una planta a mamá.

Anneme bir bitki vermek istiyorum.

Mamá quedó sorprendida con la noticia.

Annem habere şaşırdı.

Papá miró a mamá con timidez.

Baba, anneye utangaç bir şekilde baktı.

Él me confundió con mi mamá.

O, beni annemle karıştırdı.

Mi mamá me hizo un suéter.

Annem benim için bir kazak yaptı.

Mamá me está comprando un juguete.

Annem bana bir oyuncak satın alıyor.

Mi mamá está preparando la cena.

Annem akşam yemeğini hazırlıyor.

Mamá, papá, tengo algo que decirles...

Anne, baba, size söylemem gereken bir şey var...

Mamá está cocinando en la cocina.

- Anne mutfakta yemek pişiriyor.
- Annem mutfakta yemek pişiriyor.

¡Se lo diré a mi mamá!

Anneme söyleyeceğim!

... como mi mamá, que es independiente...

Örneğin, annem bağımsız olarak yaşıyor.

Mamá me ha dejado un mensaje.

Annem bana bir mesaj bıraktı.

Mamá está comiendo en la cocina.

Anne mutfakta yiyor.

Mamá no puede manejar el carro.

Annem araba süremez.

- ¿Tu madre sabe?
- ¿Tu mamá sabe?

Annen biliyor mu?

Mamá, no me quiero poner esto.

Anne! Bunu giymek istemiyorum.

Mi mamá me enseñó a cocinar.

Annem bana nasıl yemek pişirileceğini öğretti.

Mamá, mira lo que he encontrado.

Anne, bak ne buldum.

Mamá está preparando la cena ahora.

Anne şu anda akşam yemeği hazırlıyor.

Mi mamá definitivamente dirá que no.

Annem kesinlikle hayır diyecek.