Examples of using "Rol" in a sentence and their turkish translations:
ve rolümüzü nasıl gördüğümü söyleyebilirim.
O önemli bir rol oynadı.
ve çok önemli bir rolü var.
Oynamak için yalnızca bir rolün var.
O, Kral Lear rolünü oynadı.
Prenses rolünü kim oynayacak?
Babaylan bir kadın rolü olmasına rağmen,
Benim görevim onu gelecek nesillere bırakmak
Ve her vatandaş böyle vazgeçilmez bir rol oynar.
O, komitede önemli bir rol oynadı.
O, oyunda küçük bir bölümü oynadı.
O bu projede önemli bir rol oynadı.
O, hareket içinde önemli bir rol oynadı.
Ve bu mesajları tüketen bizlerin de bunda oynadığı bir rol var.
Kadınlar olarak kendi rolümüzü de düşünmemizi istiyorum.
Sorular ve cevaplar etkileşimde büyük bir rol oynarlar.
temelinin eğitim olduğunu öğretmesiyle güçlü bir araç olabiliyor.
Burada sizin rolünüz çok önemlidir.
Prenses rolünü kim oynayacak?
Japonlar dünya barışını teşvik etmede önemli bir rol oynamaktadır.
Bu bilgi çağıdır, ve bilgisayarlar günlük hayatımızda gittikçe önemli rol oynuyorlar.