Translation of "Repente" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Repente" in a sentence and their turkish translations:

De repente…

Birdenbire,

- De repente murió.
- Se murió de repente.

O aniden öldü.

Y de repente…

Ve sonra aniden…

De repente, lluvió.

Aniden yağmur yağdı.

Pasó de repente.

O aniden oldu.

- De repente, me desmayé.
- De repente, perdí el conocimiento.

Ben birden bayıldım.

- Se callaron de repente.
- De repente dejaron de hablar.

Aniden onlar konuşmayı kestiler.

De repente tuve suerte.

Birden şanslı oldum.

Todo sucedió de repente.

Her şey birdenbire oldu.

Me mareé de repente.

Birden başım döndü.

Se enriqueció de repente.

Hızla zengin oldu.

- De repente se puso a llover.
- De repente comenzó a llover.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

De repente me di cuenta,

Kafama dank etti,

De repente teníamos un Zach,

Sonra birdenbire bir Zach'imiz oldu.

De repente comenzó a llover.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

Cambió de actitud de repente.

Tutumunu aniden değiştirdi.

De repente oí un grito.

Birden bir çığlık sesi duydum.

De repente oímos un disparo.

Aniden bir silah sesi duyduk.

De repente se quedó callada.

O, aniden sessizleşti.

De repente pararon de hablar.

Aniden, konuşmayı durdurdular.

De repente ocurrió algo inesperado.

- Birden beklenmedik bir şey oldu.
- Aniden umulmadık bir şey meydana geldi.

De repente empezaron a reírse.

Onlar hepsi birden gülmeye başladılar.

María se detuvo de repente.

Maria aniden durdu.

De repente hubo una explosión.

Aniden bir patlama oldu.

Perdí el apetito de repente.

Aniden iştahımı kaybettim.

Tom de repente se enfermó.

Tom birdenbire hastalandı.

- Ella me dio un ósculo de repente.
- Ella me dio un beso de repente.

O aniden bana bir öpücük verdi.

Donde de repente cambió la tendencia.

sonra aniden tersine döndü.

De repente hizo el mundo entero

bir anda tüm dünyayı sarıverdi

De repente las luces se apagaron.

Aynı anda ışıklar kesildi.

El edificio se desplomó de repente.

Bina aniden çöktü.

De repente él cerró la puerta.

O, birden kapıyı kapattı.

De repente la luz se apagó.

Işık aniden söndü.

Ella de repente se hizo famosa.

O birden ünlü oldu.

De repente, el cielo se oscureció.

Birdenbire gökyüzü karardı.

De repente se puso a llover.

Aniden yağmur yağmaya başladı.

De repente, el corazón me duele.

Birden kalbim ağrıyor.

Se puso muy contento de repente.

Birdenbire çok mutlu oluverdi.

De repente, un anciano me habló.

Yaşlı bir adam aniden benimle konuştu.

De repente, nadar se vuelve más sencillo,

aniden, yüzmek çok daha kolay olacak

De repente era una madre de luto.

aniden yas tutan bir anne oluyorum.

Pensarían que tu mente saldría de repente

aklın bir anda çıkıp gideceğini düşünürlerdi

De repente veías… que huían del arrecife.

Istakozların bir anda resiften fırladığını görüyorsunuz.

De repente, todas las luces se apagaron.

Aniden ışıklar söndü.

Su cara de repente se volvió roja.

Onun yüzü aniden kızardı.

De repente las nubes oscurecieron el cielo.

Aniden bulutlar gökyüzünü kararttı.

De repente, la alarma de incendios sonó.

Birdenbire yangın alarmı çalmaya başladı.

De repente, un perro empezó a ladrar.

Aniden bir köpek havlamaya başladı.

De repente, un perro saltó sobre mí.

Bir köpek aniden bana atladı.

De repente empezó a llover muy fuerte.

Birden şiddetli yağmur başladı.

De repente el perro empezó a ladrar.

Aniden, köpek havlamaya başladı.

De repente, mi madre comenzó a cantar.

Aniden annem şarkı söylemeye başladı.

La escalera mecánica se detuvo de repente.

Yürüyen merdiven aniden durdu.

De repente pensé en mi madre difunta.

Aniden, ölen annemi düşündüm.

De repente se apagaron todas las luces.

- Aniden bütün ışıklar söndü.
- Birdenbire, bütün ışıklar söndü.

De repente, esto deja de ser una teoría.

Bu artık bir teori olmaktan çıkmıştı.

Y de repente, se sienten como en casa.

ve ansızın evlerini görmeye başlıyorlar.

De repente, el titular apareció en los periódicos.

Birden gazetelerde şu manşet atıldı

De repente este hombre está en la televisión

bir anda bu adam televizyonda

Así que de repente hay una gran aceleración

yani aniden çok büyük bir hızlanma var

De repente… salió en busca de la superficie.

Birdenbire, yüzeye doğru uzandı.

- No frenes de golpe.
- No frenes de repente.

Birden fren yapma.

De repente, tres perros aparecieron delante de nosotros.

Birdenbire önümüzde üç köpek çıktı.

Entonces el motor dejó de funcionar de repente.

Motor aniden durdu.

De repente apareció un hombre en la puerta.

Kapı girişinde aniden bir adam göründü.

De repente, un perro se puso a ladrar.

Birdenbire bir köpek havlamaya başladı.

Apareció de repente tras tres años de ausencia.

Üç yıllık yokluğun ardından aniden ortaya çıktı.

Por extraño que parezca, ella de repente desapareció.

Ne tuhaf, o aniden kayboldu.

Mi computador a veces se apaga de repente.

Bilgisayarım bazen aniden kapanıyor.

De repente, sobre nuestras cabezas, voló una gaviota.

Bir martı aniden başımızın üzerinden uçtu.

De repente parecería que solo recordamos una mala cara.

o zaman o gülen yüzün aniden çatık kaşlı bir yüz olduğunu hatırlar gibi oluruz.

De repente la pelota parecía ir a cámara lenta

Top aniden ağır çekimde göründü

Pero de repente cruzando caminos con Mehmet Ali Birand

fakat bir anda Mehmet Ali Birand ile yollarının kesişmesi

Un tiburón enorme que se le acercó de repente.

Devasa bir köpek balığı aniden yanına yaklaştı.

De repente, empezó a parecer casi agradable y cálido.

Birdenbire, o güzel ve sıcak görünmeye başladı.

De repente se cortó toda comunicación con el avión.

O uçakla olan tüm iletişim aniden kesildi.

Él fue atacado de repente por una misteriosa enfermedad.

O aniden gizemli bir hastalık tarafından saldırıya uğradı.

De repente se le empezó a acelerar el corazón.

Kalbi birden daha hızlı atmaya başlamıştı.

De repente puedes encontrarte en el medio de la clase

bir anda kendinizi dersin ortasında bulabiliyorsunuz

Todos en París de repente eran realistas, una vez más.

Paris'teki herkes aniden bir kraliyetçiydi, bir kez daha.

El anciano se paró de repente y miró hacia atrás.

Yaşlı adam aniden durdu ve geriye baktı.

De repente el hombre comenzó a disparar con su arma.

Adam aniden silahını ateşlemeye başladı.

No puedo entender por qué se fue tan de repente.

Aniden gitme sebebini anlayamıyorum.

De repente, la puerta se cerró con un enorme ruido.

Aniden yüksek bir gürültüyle kapı kapandı.

- De repente dejó de hablar.
- De pronto paró de hablar.

- O, aniden konuşmayı kesti.
- Bir anda dut yemiş bülbüle döndü.

De repente me di cuenta de que debía aprender polaco.

Birden Lehçe öğrenmem gerektiğini hissettim.

Fuimos sorprendidos por el incremento de repente en las importaciones.

İthalatın ani yükselişine şaşırdık.