Translation of "Hablar" in Turkish

0.018 sec.

Examples of using "Hablar" in a sentence and their turkish translations:

- ¿Querés hablar?
- ¿Quieres hablar?

- Konuşmak ister misin?
- Konuşmak istiyor musun?

- ¿Saben hablar español?
- ¿Sabéis hablar español?

İspanyolca konuşabilir misiniz?

- Ella sabe hablar francés.
- Ella puede hablar en francés.
- Ella puede hablar francés.
- Sabe hablar francés.

- O, Fransızca konuşabilir.
- O Fransızca konuşabiliyor.

¿Podemos hablar?

Konuşabilir miyiz?

Dejame hablar.

- Konuşmama izin verin.
- Konuşayım.

Quiero hablar.

Konuşmak istiyorum.

Queremos hablar.

Biz konuşmak istiyoruz.

Quiere hablar.

Konuşmak istiyor.

Déjame hablar.

Konuşmama izin verin.

¿Quieres hablar?

Konuşmak istiyor musun?

Podemos hablar.

Konuşabiliriz.

Puedes hablar.

Konuşabilirsin.

¡Puedes hablar!

Konuşabilirsin!

- ¿Puedo hablar contigo?
- ¿Puedo hablar con ustedes?

Ben sizinle konuşabilir miyim?

- Quiero hablar contigo.
- Quisiera hablar con usted.

Seninle konuşmak istiyorum.

- ¿Puedo hablar contigo?
- ¿Puedo hablar con vosotros?

Sizinle konuşabilir miyim?

- Prefiero hablar francés.
- Yo prefiero hablar francés.

Fransızca konuşmayı tercih ederim.

- ¿Puedo hablar contigo fuera?
- ¿Podemos hablar fuera?

Seninle dışarıda konuşabilir miyim?

- ¿Puedes hablar más despacio?
- ¿Podéis hablar más despacio?
- ¿Puede hablar más despacio?

Daha yavaş konuşabilir misiniz?

- ¿De qué queréis hablar?
- ¿De qué quiere hablar?
- ¿De qué quieres hablar?

Ne hakkında konuşmak istiyorsun?

- ¿Sabes hablar francés?
- ¿Hablas francés?
- ¿Podés hablar en francés?
- ¿Puedes hablar en francés?

Fransızca konuşur musun?

- Ella sabe hablar francés.
- Ella puede hablar en francés.
- Ella puede hablar francés.

- O, Fransızca konuşabilir.
- O Fransızca konuşabiliyor.

- ¿Con quién quieres hablar?
- ¿Con quién desea hablar?

Kimle konuşmak istiyorsun?

- Ella paró de hablar.
- Ella dejó de hablar.

O konuşmayı kesti.

- ¿Quieres hablar al respecto?
- ¿Quieren hablar al respecto?

Onun hakkında konuşmak ister misin?

- Queremos hablar con Tom.
- Queremos hablar con Tomás.

Tom'la konuşmak istiyoruz.

- Ahora no puedo hablar.
- No puedo hablar ahora.

Şimdi konuşamam.

- Quiero hablar con Tom.
- Deseo hablar con Tom.

Tom'la konuşmak istiyorum.

- ¿Podéis hablar más despacio?
- ¿Puede hablar más despacio?

Daha yavaş konuşabilir misiniz?

- Acostumbramos hablar de eso.
- Solíamos hablar de esto.

Her zaman onun hakkında konuşuyoruz.

- Tienes que hablar inglés.
- Tenés que hablar inglés.

İngilizce konuşmak zorundasın.

- Ella sabe hablar ruso.
- Ella puede hablar ruso.

O, Rusça konuşabilir.

- ¿Preferirías hablar en inglés?
- ¿Preferiría hablar en inglés?

İngilizce konuşmayı tercih eder misiniz?

- ¿Él sabe hablar inglés?
- ¿Puede él hablar inglés?

O, İngilizce konuşabilir mi?

- Tom quiere hablar contigo.
- Tom quiere hablar con vosotros.
- Tom quiere hablar con vosotras.

Tom sizinle konuşmak istiyor.

No podía hablar.

Konuşamıyordu.

"Tenemos que hablar",

"Konuşmamız gerekiyor"

¿Puedo hablar contigo?

Seninle konuşabilir miyim?

Podréis hablar inglés.

İngilizce konuşabileceksin.

Yo puedo hablar.

Ben konuşabiliyorum.

Él quiere hablar.

O konuşmak istiyor.

Puedo hablar francés.

Fransızca konuşabilirim.

¿Podemos hablar ahora?

Şimdi konuşabilir miyiz?

Puedo hablar chino.

Çince konuşabilirim.

¿Puedes hablar francés?

Fransızca konuşur musun?

Apenas puede hablar.

O, güçlükle konuşabiliyor.

Hablar es gratis.

Konuşma ucuz.

Quería hablar contigo.

- Seninle konuşmak istedim.
- Sizinle konuşmak istedim.

Quiero hablar contigo.

Seninle konuşmak istiyorum.

Pueden hablar alemán.

Almanca konuşabilirsiniz.

Solo quiero hablar.

Sadece konuşmak istiyorum.

Tom quiere hablar.

Tom konuşmak istiyor.

Solo queremos hablar.

Sadece konuşmak istiyoruz.

Tenemos que hablar.

Konuşmalıyız.

Sabe hablar español.

O İspanyolca konuşabilir.

¿Sabemos hablar alemán?

Almanca konuşabilir miyiz?

¿Podemos hablar francés?

Fransızca konuşabilir miyiz

¿Podríamos hablar francés?

Fransızca konuşabilir miyiz?

Sabe hablar francés.

O Fransızca konuşabiliyor.

¿Saben hablar español?

İspanyolca konuşur musunuz?

¿Sabes hablar francés?

Fransızcayı nasıl konuşacağını biliyor musun?

¿Sabes hablar mandarín?

Mandarin konuşabilir misin?

¿Sabes hablar alemán?

Almanca konuşabiliyor musun?

No puedo hablar.

Konuşamam.

Quiero hablar alemán.

Almanca konuşmak istiyorum.

Nos gusta hablar.

Biz konuşmaktan hoşlanıyoruz.

Aprecio hablar contigo.

Seninle konuşmaktan keyif alıyorum.

Me gusta hablar.

Konuşmayı seviyorum.

¿Sabéis hablar ruso?

Rusça biliyor musunuz?

Quiero hablar francés.

Fransızca konuşmak istiyorum.

Saben hablar alemán.

Almanca konuşabilirler.

¿Podemos hablar aquí?

Burada konuşabilir miyiz?

¿Puedes hablar inglés?

Nasıl İngilizce konuşacağını biliyor musun?

Queremos hablar contigo.

Seninle konuşmak istiyoruz.

Debo hablar contigo.

- Seninle konuşmalıyım.
- Seninle konuşmam gerekiyor.
- Sizinle konuşmalıyım.