Examples of using "Murió" in a sentence and their turkish translations:
- Kimse ölmedi.
- Hiç kimse ölmedi.
O, dün öldü.
garip bir şekilde öldü
Godwinson öldürüldü.
O vefat etti.
Kim öldü?
O neredeyse ölüyordu.
O aniden öldü.
O, dün öldü.
Kollarında öldü.
Tom savaşta öldü.
Ameliyat sırasında öldü.
Tom yaşlılıktan öldü.
O, dün öldü.
Pilin şarjı bitti.
Tom nasıl öldü?
O kişi öldü.
Tom yalnız öldü.
Tom mutlu öldü.
- Kimse ölmedi.
- Hiç kimse ölmedi.
Sütçü öldü.
O geçenlerde öldü.
O tüberkülozdan öldü.
Onun babası ölmüş.
Tom genç yaşta öldü.
Tom dün öldü.
Köpek öldü.
O, doğal nedenlerden öldü.
Yaşlı adam kanserden öldü.
O geçen hafta öldü.
Yatağında öldü.
İki saat sonra öldü.
Benim evcil kedim dün öldü.
Ertesi gün hayatını kaybetti.
Ressam genç yaşta öldü.
O, kanserden öldü.
Onun burada öldüğü söyleniliyor.
O kanserden öldü.
Yaşlı bir adam yanarak ölmüştü.
Lincoln 1865 yılında öldü.
Tom açlıktan öldü.
Yalnız George vefat etti.
Tom tüberkülozdan öldü.
O tüberkülozdan öldü.
Oğlu nasıl öldü?
Tom tam olarak nasıl öldü?
Kız kardeşin nasıl öldü?
Tom çok genç öldü.
"Kim öldü?" "Onun küçük köpeği."
Ne mutlu ki ölmedi.
O 1960 yılında öldü.
Maciek Aralıkta öldü.
- Tom hapiste öldü.
- Tom hapishanede öldü.
Isaac Newton bakir olarak öldü.
Birkaç yıl önce öldü.
Victoria 1901'de öldü.
O bir yıl önce öldü.
O bir kalp krizinden öldü.
Onun öldüğünü duydum.
Bu sanatçı genç yaşta öldü.
Tom pazartesi öldü.
Tom Roma'da öldü.
Tom uykusunda öldü.
Tom Avustralya'da öldü.
Tom kanserden öldü.
Kollarında öldü.
İskender Babil'de öldü.
On yıl önce öldü.
O şok nedeniyle hayatını kaybetti.
- O, üç yıl önce öldü.
- Üç yıl önce öldü.
Tom kavgada öldü.
Papağanım dün öldü.
Ameliyat sırasında öldü.
Yavru kedi öldü.
Zürafa öldü.
Babam gerçekten de öldü mü?
Dün gece soğuktan öldü.
- O, 54 yaşında öldü.
- O, 54 yaşındayken öldü.
O, 54 yaşında öldü.