Examples of using "Previno" in a sentence and their turkish translations:
Bu bir iç savaş engelledi.
Hiç kimse beni uyarmadı.
Hızlı düşünme hasarın daha kötü olmasını önledi.
Neden kimse beni uyarmadı?
Tom, John'un ondan ödünç para almaya çalışacağı konusunda Mary'yi uyardı.
Tom, Mary'ye John'dan çok fazla ödünç para almamasını tavsiye etti.