Examples of using "Daño" in a sentence and their turkish translations:
O bana bilerek zarar verdi.
Onlar seni incitti mi?
Kendini incitebilirdin.
Size zarar vermeyeceğim.
Ne zararı var?"
Beni incitme!
Zarar verildi.
Tom kendini incitti.
Sigara sana zarar verir.
Onu incittim mi?
Sana zarar vermek istememiştim.
Sana zarar vermek istemiyorum.
Seni asla incitmek istemedim.
Amacım zarar vermek değildir.
Beni çok incitiyorsun.
Beni incitmeyi bırak.
Yaralanan var mı?
Tom bana daha kötü zarar verebilirdi.
Zarar vermeyerek başlayın.
Sigara içmek size çok zarar verecektir.
Kötü kitaplar sana zarar verecek.
Tom beyin hasarlı.
Hiç kimse seni incitmeyecek.
O iyilikten daha çok kötülük yaptı.
Sana zarar vermek niyetinde değilim.
Kimin incindiğini biliyorum.
Senin canını yakacağım.
Neden kalbimi kırmaya bu kadar heveslisin?
Koşarken yaralandım.
Neden Tom'a zarar vermek istiyorsun?
Kimseye zarar vermek istemem.
Bu ayakkabılar çok dar. Acıtıyorlar.
Bu bize zarar verecek.
Köpek size zarar vermeyecek.
Fırtına hiçbir hasara neden olmadı.
Sizi incittim mi?
Niyetim sana zarar vermek değildi.
Kimseyi incitmek istemiyorum.
Hemşire damardan enjeksiyon yaptı.
Hasar ne kadar kötüydü?
Tom düştü ve kendini incitti.
Seni incitmek için burada değilim.
Seni incittiysem, özür dilerim.
Onu incitirsen, seni öldürürüm.
O sana herhangi bir zarar vermez.
Birbirimizi incitmeyi bırakalım.
Tom'un niyeti zarar vermek değildi.
Hasar minimumda tutuldu.
Ayak bileğimi incittim.
Dikkatli ol. Bir tornavida ile kendine zarar verebilirsin.
ses tellerine hiçbir zarar vermemiş.
Sigara içmek faydadan çok zarar verir.
Kendine zarar vereceksin.
Sigara içmek çok zarar verir ama hiç fayda vermez.
Kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.
Seni incittiğim için üzgünüm.
1000 dolar zarar tahmin ettik.
Keskin bir bıçakla kendimi yaraladım.
Yılda bir kez zarar vermez.
Kim sana zarar vermek istiyor?
Duygularını mı incittim? Bunu yapmak istemedim.
Sabun gözlerimi acıttı.
Size hiçbir zarar gelmeyecek.
Çok fazla egzersiz yarardan çok zarar getirebilir.
O, düştüğünde dizini incitti.
Don ürünlere çok zarar verdi.
Sözler, yumruklardan daha fazla zarar verir.
Sözlerimin duygularını inciteceği hiç aklıma gelmemişti.
- Tom'un canını acıtmak istediğimi mi düşünüyorsun?
- Tom'un canını acıtmak istediğimi mi düşünüyorsunuz?
Neden biri Tom'u incitmek ister?
Zarar vermek yardım etmekten daha kolaydır.
Ben sadece sırtımı incittim.
Kızlara çok daha büyük bir kötülüğü, onları
Bunun toplumsal yaşama büyük zararları vardı
O, kedi yavrusunu incitti mi?
Korkmaya gerek yok. Seni incitmeyecek.
Düştüm ve bileğimi yaraladım.
Tom muskanın onu zarardan koruyacağını düşündü.
Onlar beni incitemezler.
Hızlı düşünme hasarın daha kötü olmasını önledi.
Kazada bacağımı yaraladım.
beyne gelecek zararı büyük oranda azaltmak için hastaya ilaç verebilirsiniz.
bizim doğaya verdiğimiz zararın intikamı da olabilir
Amacım zarar vermek değildi.
Dirseğimi incittim.
Televizyonun çocuklara zarar verdiğini düşünüyor musunuz?
- Fırtına onun malına büyük hasar verdi.
- Fırtına onun mülkiyetine büyük zarar verdi.
Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
O düştü ve bacağını incitti.
Polisin zarar verme niyetinde olduğunu söylemiyorum.
O, düştüğünde kendisini incitti.