Examples of using "Positiva" in a sentence and their turkish translations:
Pozitif kalın.
Olumlu tepki verecektim
Olumlu biçimde düşünmeyi öğrenin.
buluştuğu kişinin olumlu resminin içine alır
çünkü pozitif bilgi, iyi hissettirir
Performans sonrasında performans öncesine göre
Pozitif eylemler pozitif beyin işlevi yaratır mı?
prefrontal kortekste çok şey olur.
ve bizi olumsuz dönütlerden koruyan
insanların sürdürebilmek adına ciddi çaba gösterdiği
Ve aslında, pozitif ayrımcılığa karşı bir alınganlık hissetmeye başladım
Ve son olarak da sohbeti olumlu bir şekilde sonlandırın
Parslarla ilgili tek bir olumlu şehir efsanesi aklıma gelmiyor.
Geçmişe dönüp baktığımda, aldığım olumlu tepkiler için çok minnettarım
ve sosyal medyasız bir yaşam çok pozitif olabiliyormuş.
Pozitiflik, uğruna savaşmaya değen bir şey,
Hayatta başarılı olmak istiyorsan olumlu bir tutuma sahip olmalısın.