Examples of using "Pasaba" in a sentence and their turkish translations:
Ben sık sık oradaydım.
Eskiden Fransızca çalışmaya saatlerce zaman harcardı.
Geçen bir araba üzerimize su sıçrattı.
Çalışmaya çok zaman ayırdı.
Aramızda hiçbir şey olmuyordu.
güvenlik kontrolünden geçerdim
Bana herhangi bir sorun olup olmadığını sordu.
- O geçinmek için zor bir zaman geçirdi.
- Geçimini sağlamakta zorluk çekti.
Aynı acıya katlandığı ortaya çıktı.
Sonra neler olduğunu anladım.
Tapınağın oradan akan bir ırmak,
neler olduğunu çözmeye çalışıyordum.
Bana ne olduğunu anlamaya çalışıyordum.
ama olan hep halka oluyordu
Ne olduğunu görünce gitmeye karar verdik.
Neler olduğunu anlamam birkaç saniye sürdü.
Geçen araba bana çamurlu su sıçrattı.
Pariste ne kadar uzun kaldıysam o kadar çok sevdim.
Arabasında bir şeylerin ters gittiğini onayladı.
Zaman hızla geçti ve iş hiç ilerlemedi.
Düşünebildiğim tek şey şuydu:
yeni nokta oluşunca aynaya bakıyordum
Tom akvaryumdaki balıklara bakarak saatler harcadı.
Neler olduğunu görmek için hepimiz pencereden dışarıya baktık.
O evlendiğinde otuz yaşın üzerinde olmalı.
Tom bilgisayar ekranında ne olduğuna baktı.
Küçükken saatlerimi tek başıma odamda okuyarak geçirirdim.
Tom öğle yemeği için her gün Mary'nin evine uğradı.
Böylece onunla görüşmelere gittim ve olan,
Tom çoğu günleri turistik yerlerin önünde para istemek için harcadı.
Mary mutfak zeminini paspaslarken Tom halıyı temizliyordu.
Yıllardır bu kadar çok eğlenmedim.
Zaman geçerken, insanlar konu hakkında daha çok endişelendi.
Mutfakta bir gürültü duysam fakat evde yalnız olsam, ne olduğunu görmek için giderim.
Bir çocukken bu animeyi çok izlerdim fakat son bölümde kahramana ne olduğunu tam olarak hatırlayamıyorum.
Tom kulağını kapıya bastırdı, bitişik odada neler olduğunu duymaya çalıştı.