Translation of "Cartas" in Turkish

0.054 sec.

Examples of using "Cartas" in a sentence and their turkish translations:

- Odio los juegos de cartas.
- Detesto los juegos de cartas.
- Odio jugar a las cartas.
- Detesto jugar a las cartas.

Ben iskambil oynamaktan nefret ediyorum.

Muestra tus cartas.

Kartlarınızı gösterin.

¿Te llegaron mis cartas?

Mektuplarımı aldın mı?

¿Escribís cartas de amor?

Aşk şiirleri yazıyor musun?

Escribí tres cartas anoche.

Dün gece üç mektup yazdım.

He estado escribiendo cartas.

Ben bir mektup yazıyordum.

He escrito tres cartas.

Üç mektup yazdım.

Tom repartió las cartas.

Tom kartları dağıttı.

Mi madre odia escribir cartas.

Annem mektuplar yazmaktan nefret eder.

Ella está constantemente escribiendo cartas.

O, sürekli mektuplar yazıyor.

¿Me recordarás enviar estas cartas?

Bu mektupları postalamamı hatırlatır mısın?

¿Quién escribió estas dos cartas?

- Bu iki mektubu kim yazdı?
- Bu iki mektubu yazan kimdi?

No juego a las cartas.

- İskambil oynamam.
- Ben iskambil oynamam.

¿Escribe él cartas en inglés?

O, İngilizce mektuplar yazar mı?

Quiero jugar a las cartas.

Ben kart oynamak istiyorum.

Mi tío nunca escribe cartas.

Amcam asla mektup yazmaz.

Por favor, baraja las cartas.

Lütfen kartları karıştır.

Ellos están escribiendo algunas cartas.

Onlar bazı mektuplar yazıyor.

Jack no contesta mis cartas.

Jack mektuplarıma cevap vermeyecektir.

Reparte las cartas, por favor.

Lütfen kartları dağıt.

¿Quién ha escrito estas cartas?

Bu mektupları kim yazdı?

- Él recibió muchas cartas esta mañana.
- Recibió un montón de cartas esta mañana.

O, bu sabah bir hayli mektup aldı.

Recibí miles de cartas y correos.

Binlerce mektup ve e-posta aldım.

Los amantes se intercambiaron varias cartas.

Aşıklar sayısız mektup alışverişinde bulundular.

Nosotros hicimos la hora jugando cartas.

- Kart oynayarak zaman öldürdük.
- Kart oynayarak vakit öldürdük.

Por favor, baraja las cartas cuidadosamente.

Lütfen kartları dikkatlice karıştır.

Jugar a las cartas es divertido.

Kart oynamak eğlencelidir.

Jugar cartas es un pasatiempo popular.

Kart oynamak popüler bir eğlencedir.

Él recibió muchas cartas esta mañana.

O, bu sabah bir hayli mektup aldı.

Él es bueno para las cartas.

O kartlarda iyidir.

Le gusta jugar a las cartas.

O, kart oynamayı sever.

¿Ya habéis recibido cartas desde Marika?

Marika'dan hiç mektup aldın mı?

Envío cartas casi todos los días.

Neredeyse her gün mektup gönderirim.

Me gusta recibir cartas de amigos.

Arkadaşlardan mektup almayı severim.

¿Quién escribe cartas hoy en día?

Günümüzde kim mektup yazıyor?

Todavía prefiero escribir cartas a mano.

Ben mektupları hala elle yazmayı tercih ediyorum.

Estuve escribiendo cartas toda la mañana.

Bütün sabah mektupları yazıyordum.

Dejaron de llegar cartas de Tom.

Tom'un mektupları gelmiyor.

Ya nadie que conozca escribe cartas.

Tanıdığım hiç kimse artık mektup yazmıyor.

Pongamos las cartas sobre la mesa.

- Düşüncelerimizi açıkça söyleyelim.
- Fikirlerimizi açıkça söyleyelim.
- Dürüst ve açık olalım.
- Açık oynayalım.
- Gizlimiz saklımız olmasın.
- Hadi düşüncelerimizi açıkça söyleyelim.
- Hadi fikirlerimizi açıkça söyleyelim.
- Kartlar açık oynayalım.
- Kartlarımızı açık oynayalım.

No quiero jugar a las cartas.

İskambil oynamak istemiyorum.

¿Quieres que yo baraje las cartas?

Kartları karmamı ister misin?

Escribo cartas casi todos los días.

Neredeyse her gün mektup yazarım.

¿Hay cartas o mensajes para mí?

Mektubum ya da mesajım var mı?

Mi padre está ocupado escribiendo cartas.

Baba mektupları yazmakla meşgul.

Jugamos cartas para matar el tiempo.

Vakit geçirmek için kart oynadık.

Vamos a jugar a las cartas.

Biraz iskambil oynayalım.

A menudo recibo cartas de él.

Sık sık ondan mektup alırım.

Él escribe cartas a su madre.

O, annesine mektuplar yazar.

No me escribas cartas tan largas.

Bana böyle uzun mektuplar yazma.

Tom está jugando cartas con Mary.

Tom Mary ile kart oynuyor.

Enviaron las cartas el mes pasado.

Onlar geçen ay mektup gönderdiler.

Creo en las cartas de tarot.

Tarot kartlarına inanıyorum.

Sami recibió bastantes cartas de Leyla.

Sami, Leyla'dan birkaç mektup aldı.

- No he contestado a ninguna de las dos cartas.
- No respondí ninguna de las cartas.

Ben mektupların hiçbirini yanıtlamadım.

Pero recordé encontrar consuelo en esas cartas,

Bu mektupları, aklımda büyükannemle yazdığım için

Me quedan otras dos cartas por escribir.

Yazacak iki mektubum daha var.

Su trabajo fue escribir todas las cartas.

Onun görevi bütün mektupları yazmaktı.

¡Cómo se atreve a abrir mis cartas!

O benim mektuplarımı açmaya nasıl cüret eder!

El cartero reparte cartas todas las mañanas.

Her sabah postacı mektupları dağıtır.

Ella jugó a las cartas con Roy.

O, Roy'la iskambil oynadı.

Estoy ocupado escribiendo cartas y pronunciando discursos.

Metin yazıp konuşma yapmakla meşgulüm.

Lo vi jugando cartas con todos ellos.

Onun onların hepsiyle iskambil oynadığını gördüm.

¿Crees que él todavía posee mis cartas?

Onun mektuplarımı hâlâ sakladığını düşünüyor musun?

¿Por qué ella dejó de enviarme cartas?

Neden bana artık mektup göndermiyor?

"Quisiera jugar a las cartas." "Yo también."

"Kart oynamak istiyorum." "Ben de."

He leído todas las cartas que enviaste.

Gönderdiğin bütün mektupları okudum.

Por favor, no me escriba más cartas.

Lütfen artık bana mektup yazmayın.

Tom escribió cartas de amor a Maria.

Tom, Mary'ye aşk mektupları yazdı.

Quiero enviar estas cartas por correo aéreo.

Bu mektupları hava yoluyla göndermek istiyorum.

He estado toda la mañana escribiendo cartas.

Bütün sabah mektuplar yazıyorum.

Estaba releyendo las cartas que me enviaste.

Bana gönderdiğin mektupları tekrar okuyordum.

Me invitaron a jugar a las cartas.

Onlar kart oynamam için beni davet ettiler.

¿Te ha escrito Marika cartas en finlandés?

Marika sana Fince mektuplar yazdı mı?

Eche usted estas cartas en el buzón.

Bu mektupları posta kutusuna koyun.

El destino baraja las cartas, nosotros jugamos.

Kader kartları karıştırır; biz oynarız.

He estado todo el día escribiendo cartas.

Bütün gün boyunca mektuplar yazıyorum.

Las cartas se reparten aquí sobre mediodía.

Mektuplar burada öğle saatlerinde dağıtılır.

Tom decidió tomar cartas en el asunto.

Tom sorunlarla kendisi ilgilenmeye karar verdi.

Los domingos jugamos frecuentemente a las cartas.

Pazar günü genellikle kart oyunu oynarız.

- Te escribiré cartas tan a menudo como pueda.
- Te enviaré cartas tan a menudo como me sea posible.

Elimden geldiği kadar sık sık sana mektuplar yazacağım.

Por favor, imagínense dándome una de estas cartas.

Bu yüzden lütfen kartlardan birini bana doğru ittiğinizi hayal edin.

Y respondieron con cartas, comentarios y correos electrónicos.

ve mektuplarla, yorumlarla, maillerle cevap vermişlerdi.

cartas que llené con historias divertidas y anécdotas

onun eğlenmesi için süslediğim hikâyeler

Por favor no me escribas cartas nunca más.

Lütfen artık bana mektup yazmayın.

- Juguemos a las cartas.
- Juguemos a la baraja.

Kart oynayalım.

Ella parece conocer el arte de escribir cartas.

O, mektup yazma sanatını biliyor gibi görünüyor.

Jugamos a las cartas para pasar el tiempo.

Vakit geçirmek için kart oynadık.

No tiene tiempo para jugar a las cartas.

Kart oynamak için zamanı yok.

Tom y Mary están jugando a las cartas.

Tom ve Mary kart oynuyorlar.

Tengo un amigo con el que intercambio cartas.

Mektuplaştığım bir arkadaşım var.

Jugamos a las cartas después de la comida.

Biz akşam yemeğinden sonra kart oynadık.