Examples of using "Ligeramente" in a sentence and their turkish translations:
rengi biraz değişmiş durumda,
onun biraz daha farklı versiyonları
Hasta, dudaklarını yavaşça kımıldattı.
Tom biraz şaşkın görünüyor.
Saatim biraz bozuk gibi görünüyor.
Kule sola doğru hafifçe eğildi.
- Bu yol, hafifçe sağa döner.
- Bu yol, hafifçe sağa bükülür.
mikrofon açıldığında kalite birazcık düşüyor
Tom biraz tuhaf.
Hafif-kavrulmuş kahve markaları en popüler kalır.
Haklı olabilirsin, ama bizim çok az farklı bir görüşümüz var.
Kıyafet konusunda ise Osmanlı döneminde biraz farklılık gösteriyor bölgelere göre
her şeye rağmen Marmara Denizinde birazcık farklı bir durum var
Şartlar hafifçe farklı olmasına rağmen, bizim deneyin sonucu Robinson'unki ile aynı.