Examples of using "Hayas" in a sentence and their turkish translations:
İyi uyuduğunu umuyorum.
Geldiğine sevindim.
Bugün geldiğiniz için size teşekkür etmek istiyorum.
Dersini öğrendiğini umuyorum.
Hatırlamana sevindim.
Sakinleştiğinde sana cevap vereceğim.
Belki beni duymadın.
Pam: Aramana memnun oldum.
Bu kitabı önceden okumuş olabilirsin.
Ev ödevini bitirinceye kadar bekleyeceğim.
Gelememeniz çok üzücü.
Sen mektubu yazıncaya kadar bekleyeceğim.
Umarım iyi bir gezi yaptınız.
Bana söylediğin için minnettarım.
Sadece şimdiye kadar bunu yaptığını unutalım.
Geri dönmene çok sevindim.
Vardıktan sonra beni ara.
Şimdiye kadar Tom'la tanıştığını sanmıyorum.
Uğradığına sevindim.
Bana yardım ettiğine sevindim.
Benimle öğle yemeği yemeyi kabul etmene şaşırdım.
Bana söylemediğin bir şey var mı?
Sağ salim geri döndüğüne memnunum.
Bu konuyu duymamış olabilirsin.
Senin o işi almanın harika olduğunu düşünüyorum.
Onunla karşılaştığına inanmıyorum.
Tom'u rahatsız etmediğini umuyorum.
Bizimle gelemeyeceğine üzgünüm.
Gelebildiğine çok sevindim.
O işten vazgeçtiğine inanamıyorum.
Umarım hatandan bir şey öğrendin.
İyi ki hayatıma girdin.
Partide eğlendiğinizi umuyorum.
Okuduktan sonra kitabı bana geri ver.
Hayatta kalabilmen bir mucize.
Gerçekten öyle bir şey yaptığına inanamıyorum.
Bunu tek başınıza yaptığınıza inanamıyorum.
Jane'i kız kardeşi ile karıştırmış olabilirsin.
Okuduktan sonra kitabı bana geri ver.
Sen bitirdiğinde gazeteyi okumama izin ver.
Partiye gelebildiğine sevindim.
Duymaktan yorulduğun bir bahane var mı?
Lütfen onu okumayı bitirdiğinde kitabı iade et.
Onu okumayı bitirdiğinde lütfen kitabı bana ödünç ver.
Tom işin bitince bunu geri istiyor.
Belki de projemizin amacını yanlış anladın.
Bugün okulda iyi davrandığını umuyorum.
Bana bu hafta sonu öğrendiğin önemli bir şey söyle.
Bizi hiç duymadığına inanamıyorum.
Bütün havuçları yemeyi bitirdikten sonra sana dondurma vereceğim.
Yemeye başlamadan önce o elmayı yıkadığını umuyorum.
Şimdiye kadar yediğin en iğrenç yemek nedir?
Onun düğünü hakkında bir şey duymamış olman şaşırtıcı.
Tom'a o kadar çok para verdiğine inanamıyorum.
Neredeyse hiç kimsenin yapmadığı ama senin yaptığın bir şey var mı?
Bizi ziyaret etmek için gelişine ne kadar mutlu olduğumu anlatamam.
Elbiselerini değiştirdiğin için teşekkürler.
Bana hatırlattığına sevindim.
Çok merak edip de cevabını asla öğrenemediğin bir şey var mı?
Ben ve arkadaşlarımla kart oynamaktan hoşlanmadığına inanamıyorum.
Kitabı okumayı bitirince yerine koy.
Bana yalan söylediğine inanamıyorum.
Bizimle gelemediğin için üzgünüm.
Bugünkü toplantıyı tamamıyla unutmuşum. Bana hatırlatmana sevindim.
Arabanın tamiri biter bitmez, lütfen bana masrafları gösteren bir mektup yolla. Gerekli parayı sana göndereceğim.
Harvard'a gerçekten girdiğine inanamıyorum.