Examples of using "Lección" in a sentence and their turkish translations:
Ders başlayacak.
Buradan çıkarılacak büyük ders şu,
Acı bir ders.
Biz dersimizi öğrendik.
Bu bizim ilk dersimiz.
ama çıkarılacak bir başka ders var.
Ders 3'ü okuyalım.
Bu ders bitmez.
Ben sana bir ders vereceğim!
Bu son ders mi?
Dersimi öğrendim.
Ders sona erdi.
Ders için teşekkürler!
Bu dersi aklında tut.
Dersi bölüyorsun.
Bağ kurma,
karmaşıklık
Ders iki kolaydır.
3. ders ile başlayalım.
Sana bir ders öğreteceğim.
Dersini öğrendin mi?
10. dersten başlayalım.
Bu dersi kolay bulacaksınız.
Bizim ilk dersimiz matematik.
İlk ders için zaten ödeme yaptım.
ve yansıma.
O gün küçük kız tüm sınıfın ne olursa olsun
Fakat bu bana bir şey öğretti.
Araştırmadan çıkarılacak 2. ders şu:
İngilizce dersimizi izlemek ister misin?
Dersini öğrendiğini umuyorum.
5. dersi tekrarlayalım.
Sanırım sen dersini öğrendin.
Sosyoloji notlarını bana ödünç olarak verebilir misin?
Bu ders hakkında hiç sorun var mı?
Bugün değerli bir ders öğrendim.
Tom dersini öğrenmedi.
ve farkında olmadığım halde en önemli ders olmuştu,
daha sonrasında sesi kapatıyor dersini anlatmaya devam ediyor
herkes ders dinlemek için orada bulunuyor yahu!
Dersin ortasında konuşma.
Onun başarısızlığı bana iyi bir ders öğretti.
Değerli bir ders öğrendiniz gibi görünüyor.
Ders on ile başlayacağız.
O gün bir piyano dersi var mı?
Kader bana acımasız bir ders verdi.
Ders sen öğrenene kadar devam eder.
Şehirde yaşan insanlar ve mimarlar olarak bu bizim için çok önemli bir ders.
özel dersi. Çocuğun oyun oynamaya vakti yok
başlatıyorsunuz bir tane ders. Her görüşmenin de bir numarası var
İbrahim Müteferrika dan bir gram ders almamışız yahu!
Çekilme hayatın ilk dersidir.
Öğrenciler gelmezse, ders başlamaz.
İngilizce konuşur musunuz? - Henüz değil, bu benim ilk dersim!
İtalyanca konuşuyor musun? - Henüz değil, bu benim ilk dersim!
Yunan konuşuyor musun? - Henüz değil, bu benim ilk dersim!
O ders sırasında akıllılığını göstermek istedi ama o başarısız oldu.
o gün dersi gölgelediği zamanlarınız olmuştur.
Benim sınıfımda sadece bir dersi paylaşmak değil daha fazla şeyi ifade ediyor...
Bu sakin, muhteşem hayvanlardan şunu öğrendim;
Endişelenmeyin, bir dahaki sefere yapacağız. İyi bir ders aldık.
Sana unutmayacağın bir ders öğreteceğim.
Dersin birinci bölümü ikinci bölümünden daha kolay.
Bu hikaye bir derste okumak için yeterince kısa.
Demokraside ilk ders halkın iradesine uymaktır.
Dünyada bize iyi ders vermesinden başka hiçbir şey yok.
Öğrenci dersini daha iyi bilseydi öğretmen onu cezalandırmazdı.
ID numarası olsa dahi böyle lönk diye dersin ortasına dalamıyor
Suchet, kariyerinin en değerli dersini İtalya'da öğrendi: Askerlerin
Dersin ikinci bölümü birinciden daha zor ama üçüncü bölümü en zor.
Dersin ikinci bölümü üçüncü bölümünden daha kolay ama birinci bölümü en kolay.
Kız kardeşim haftada iki gün piyano dersleri alır.