Translation of "Lamento" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Lamento" in a sentence and their turkish translations:

- Lamento haberte gritado.
- Lamento haberos gritado.

Sana bağırdığım için üzgünüm.

- Lamento no poder ayudarte.
- Lamento no poder ayudaros.
- Lamento no poder ayudarle.
- Lamento no poder ayudarles.

Sana yardım edemediğim için üzgünüm.

Lamento contradecirte.

Seni yalanladığım için üzgünüm.

Lamento molestarte.

Seni rahatsız ettiğim için üzgünüm.

Lo lamento.

Pişmanım.

Lamento decepcionarte.

Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.

- Lamento haberte hecho daño.
- Lamento haberle herido.

Seni incittiğim için üzgünüm.

- Disculpe la molestia.
- Lamento molestarte.
- Lamento molestarle.

Rahatsız ettiğim için üzgünüm.

Lamento oír eso.

Bunu duyduğuma üzgünüm.

Lamento llegar tarde.

- Geç kaldığım için üzgünüm.
- Geç kaldığım için özür dilerim.

Lamento la interrupción.

Kestiğim için özür dilerim.

Lo lamento mucho.

Çok üzgünüm.

Lamento haberle engañado.

Sizi aldattığım için özür dilerim.

Lamento haberte despertado.

Seni uyandırdığım için üzgünüm.

Lamento haberte decepcionado.

Seni hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm.

Lamento tantísimo esto.

Bunun hakkında çok üzgünüm.

Lamento esa decisión.

Bu karara pişmanım.

Lamento el desorden.

Karışıklık için üzgünüm.

- Lamento haberlos hecho esperar tanto.
- Lamento haberte hecho esperar tanto.
- Lamento haberte hecho esperar tanto rato.

- Ben, sizi bu kadar uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.
- Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.

- Lamento haberle ocasionado tantos problemas.
- Lamento haberte ocasionado tantos problemas.

Seni çok fazla rahatsız ettiğim için üzgünüm.

Lamento lo que hice.

Yaptığım şey için üzgünüm.

Lamento haber dicho eso.

Öyle söylediğime pişmanım.

Lo lamento, número equivocado.

Üzgünüm, yanlış numara.

Lamento haberte entendido mal.

Seni yanlış anladığım için üzgünüm.

Lamento llegar tan tarde.

Geç kaldığım için üzgünüm.

Lamento haberla hecho esperar.

Seni beklettiğim için üzgünüm.

Lamento mucho oír eso.

Bunu duyduğuma gerçekten üzgünüm.

Lamento no haberte creído.

- Üzgünüm size inanmıyordum.
- Size inanmadığım için üzgünüm.

Lamento haberle dicho eso.

Ona onu söylediğime pişmanım.

Lamento si te decepcione.

Seni hayal kırıklığına uğrattıysam üzgünüm.

¡Oh! Lamento oír eso.

Oh! Onu duyduğuma üzüldüm.

Lamento haberte hecho llorar.

Seni ağlattığım için üzgünüm.

Lamento esas duras palabras.

Sert kelimeler için özür dilerim.

- Lamento haberte hecho esperar tanto.
- Lamento haberte hecho esperar tanto rato.

Sizi uzun süre beklettiğim için üzgünüm.

Lamento haberme perdido el discurso.

Konuşmayı kaçırdığım için üzgünüm.

Lo lamento, algo salió mal.

Üzgünüm, bir şey yanlış gitti.

Lamento oír que te divorciaste.

Boşandığını duyduğuma üzüldüm.

Lamento haber herido a Tom.

Tom'u incittiğim için üzgünüm.

Lamento molestarte mientras estás conversando.

Konuşurken sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm.

Lamento mucho lo que pasó.

Ne olduğu hakkında çok üzgünüm.

Lamento no poder ayudar más.

Daha fazla yardım edemem üzgünüm.

Lamento que te sientas así.

Kendini o şekilde hissettiğin için üzgünüm.

Lamento haber hecho tal cosa.

Böyle bir şey yaptığıma pişmanım.

Lamento haberte hecho esperar tanto.

Sizi çok uzun beklettiğim için üzgünüm.

Lamento no haberos escrito antes.

Size daha önce yazmadığım için özür dilerim.

Lamento mucho lo que dije.

Bunu dediğim için gerçekten üzgünüm.

Lamento haberte hecho llorar ayer.

Dün seni ağlattığım için özür dilerim.

Lamento causarte todo este problema.

Bütün bu dertleri başına açtığım için üzgünüm.

Lamento haber sido tan rudo.

Öyle kaba olduğum için özür dilerim.

Lamento haber llegado tan tarde.

Bu kadar geciktiğim için üzgünüm.

- Lo lamento, pero eso es simplemente imposible.
- Lo lamento, pero sencillamente es imposible.

Üzgünüm, ama bu mümkün değildir.

- Lo lamento si mis palabras te hirieron.
- Lo lamento si mis palabras te hieren.

Sözlerim seni incittiyse özür dilerim.

- Lamento cancelar la cita a última hora.
- Lamento cancelar la reunión a última hora.

Ben son dakikada randevuyu iptal ettiğim için üzgünüm.

Lamento no haber podido escribirte antes.

Üzgünüm sana daha erken yazamadım.

Lamento haberte hecho esperar tanto tiempo.

Üzgünüm sizi beklettim bu kadar.

- Lo siento tanto.
- Lo lamento tanto.

Ben çok üzgünüm.

Lo lamento, el vuelo está lleno.

Üzgünüm, uçuş dolu.

Lo lamento, pero sencillamente es imposible.

Üzgünüm fakat henüz mümkün değil.

- Lo lamento mucho.
- Lo siento mucho.

Ben çok üzgünüm.

Solo quiero decir que lo lamento.

Yalnızca üzgün olduğumu söylemek istiyorum.

Lamento haber sido grosero con él.

Ona kaba davrandığım için pişmanım.

Lamento haber oído lo de Tom.

Tom hakkında duyduğuma üzüldüm.

No lo lamento ni un poco.

- Zerre pişman değilim.
- Bundan hiç pişmanlık duymuyorum.

Lamento no poder verte esta noche.

Bu akşam seni göremiyeceğim için üzgünüm.

Lamento no poder ir contigo hoy.

Üzgünüm bugün seninle gidemem.

Lamento que usted no pueda acompañarnos.

Üzgünüm, bize katılamazsınız.

Lamento molestarle, pero tiene una llamada.

Sizi rahatsız ettiğim için üzgünüm fakat sizin için bir telefon çağrısı var.

- Lo lamento mucho, pero no podemos dejarte salir.
- Lo lamento mucho, pero no podemos dejarlos salir.

Çok üzgünüm ama senin dışarı çıkmana izin veremeyiz.

Pero demasiado lamento visto en nuestra sociedad

Fakat ağıt bizim toplumumuzda çok fazla görülmekte

Lamento que no pueda venir esta tarde.

Bu akşam gelemiyeceğine üzüldüm.

Lamento mucho no haberte visto este verano.

Seni bu yaz göremedim çok üzgünüm.

Lo lamento, no quise herir tus sentimientos.

Ben senin duygularını incitmek istemedim ve yaptığıma pişmanım.

Lamento que no pudiera ir con ella.

Onunla gidemediğim için üzgünüm.

Lamento haberme pasado tanto tiempo sin escribirte.

Böyle uzun bir süre sana yazmadığım için üzgünüm.

- Lamento llegar tarde.
- Perdón por llegar tarde.

- Geç kaldığım için özür dilerim.
- Geç kaldığım için beni bağışlayın.

El lamento se quema después de los muertos.

Ölünün arkasından ağıt yakılır

- Lamento lo de anoche.
- Siento lo de anoche.

- Dün gece için kusura bakma.
- Dün gece için üzgünüm.

Lamento no haber estudiado más en la escuela.

Okulda daha çok çalışmadığıma pişmanım.

- Siento lo de ayer.
- Lamento lo de ayer.

Dün için üzgünüm.

- Deja de quejarte.
- Ya vale de tanto lamento.

Sızlanmayı bırak.

Lamento no haber respondido antes a tu carta.

Üzgünüm, mektubuna daha erken cevap vermedim.

Lamento que no hayas podido venir con nosotros.

Bizimle gelemeyeceğine üzgünüm.

Lamento que no pudiera cumplir con tus expectativas.

Beklentilerine göre yaşayamadığım için üzgünüm.